Halkımız ve işçilerimiz görmüş geçirmiş, feleğin çemberinden geçmiş, son derece ihtiyatlı, zamanlamayı çok iyi bilen, mecbur kalmadıkça risk almayan, vb. insanlardır. Her biri kısa vadeli çıkarlarını çok iyi bilir. Küçük bir kesim dışında, her biri tam bir "homo economicus"tur, davranışlarını çıkarlarına göre belirleyen insanlardır. Özellikle günümüzün işçileri, hem örgün eğitim düzeyleri, hem de bilgiye erişim olanakları sayesinde, güncel ekonomik ve siyasi gelişmeleri de kavrayabilecek durumdadır.
Ancak yine de öğrenecekleri çok şey var.
Onların öğretmeni yine HAYAT olacak. Siz istediğiniz kadar konuşun; ağzınızla kuş tutsanız, kimseyi ikna edemezsiniz. İnsanların düşüncelerini değiştirme yeteneği olan tek öğretmen vardır: HAYAT. Ancak bazı kişiler, bu yüce öğretmenden sürekli dayak yeseler de, öğrenmemekte ısrar ederler.
DAYANIŞMAYI ÖĞRENECEKSİNİZ
Adapazarı’ndaki Tank Palet fabrikası özelleştiriliyor. İşçiler ve sendikaları Harb-İş de buna tepki gösteriyor. Bizler de bu mücadeleyi destekliyoruz. Ancak bir noktayı da unutmamak lazım.
AKP iktidarları döneminde çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu özelleştirildi ve bunların önemli bir bölümü kapatıldı. Özelleştirilen işyerlerinin işçileri ve sendikaları da genellikle bir tepki verdi. Bunca yıldır özelleştirme yapıldı; Türk Harb-İş Sendikası’nın üyelerinin ve 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü (Tank Palet fab.) işçilerinin, özelleştirmeye karşı direnen işçilere desteğini, onlarla dayanışmasını hatırlamıyorum. Örneğin, kısa bir süre önce şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de karşı çıkmadılar. O zaman sustular; bugün ise yalnızlar.
Ders 1: Birilerinin başı dertte olduğunda onların yardımına koşmazsan, senin başın derde girdiğinde yanında kimseyi bulamazsın.
SIĞLIKTAN KURTULACAKSINIZ
Halkımıza hayranım. Ben, haddini bilmeye çalışan biriyim. Biri bana Suriye’deki gelişmelere ilişkin bir soru yöneltse, "benim çalıştığım alan değil," diyerek susuyorum. Ancak Türkiye’de herhangi bir kahveye girin ve Suriye konusunu açın. Herkes görüş açıklayacak ve hatta Putin’e, Esad’a, vb. akıl öğretecektir. Ancak müthiş bir sığlık var. İnsanlar kulaktan dolma bilgiyle büyük çözümler ürettiklerini düşünüyorlar; sığlık içinde çırpınıyorlar.
Ders 2: Sığlıktan kurtulun, öğrenmeyi ciddiye alın. Yalnızca televizyon programı izlemekle yetinen, yenilmeye mahkumdur.
KENDİ GEMİNİZİ KURTARAMAZSINIZ
İnsanlarımız sorunlarının çözümünde öncelikli olarak bireysel yollara başvururlar. Örgütlü mücadeleye girenlerin yaşadıkları sıkıntılara ilişkin anılar ve anlatımlar çoktur. Ancak giderek derinleşen ekonomik kriz koşullarında, bireysel çıkış yolları hızla tıkanmaktadır.
Ders 3: Sorunları ortak veya benzer olanlar ancak birlikte davranırsa sorunları aşabilir.
UFAK HESAPLARI AŞIN
Dar bakışlı insanlar ufak hesaplar nedeniyle büyük zararlara uğrar. Bir işçinin, kısa bir süre önce, "SSK eczaneleri varken mağdur oluyorduk, özel eczanelerden ilaç alabilmeye başladık, rahatladık" dediğini hatırlıyorum. Halbuki ilaçların özel eczanelerden dağıtılması, SSK’nın ve ardından SGK’nın ilaç giderlerini büyük ölçüde artırmıştı. Bu da, SGK hizmetlerinin aksamasına yol açtı. İzmir’de İzban grevi sırasında da asgari ücretli bazı işçiler, grevcilere tepki gösterdi. Gerekçeleri, grev nedeniyle işe geç kalmalarıydı.
Ders 4: Ufak hesaplardan büyük hesaplara geçin.
YARINI DA DÜŞÜNÜN
Birçok işçi, kısa vadeli çıkarlarıyla hareket edip günü kurtarmaya çalışır. "Yarına Allah kerim"dir. "Ya deveci, ya deve, ya ben ölürüm"dür.
Ders 5: Öyle bir dönemdeyiz ki, günü kurtarmanın yolu yarını kurtarmaktan, kısa vadeli hesaplardan uzun vadeli hesaplara sıçrayabilmekten geçiyor.
Kendime Ders: Bu yazdıklarım hiçbir işe yaramayacak. İstediğim kadar yazayım, insanlarımız yalnızca yüce öğretmen HAYAT’tan öğreniyorlar.