Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
12 Aralık 2016
İŞÇİLER MESLEK HASTALIKLARINA NİÇİN DUYARSIZ?

Türkiye´de her yıl en az 70 bin kişi meslek hastalığına yakalanıyor. 2015 yılında tespit edilen meslek hastalığı vakasının sayısı ise yalnızca 510. Ölen yok. On binlerce işçi, çalıştıkları işyerinden kaynaklanan sağlık sorunlarını tespit ettirmiyor, uğradığı zararı tazmin edecek biçimde yargıya başvurmuyor.

İŞÇİLER MESLEK HASTALIKLARINA NİÇİN DUYARSIZ?

Türkiye’de her yıl en az 70 bin kişi meslek hastalığına yakalanıyor. 2015 yılında tespit edilen meslek hastalığı vakasının sayısı ise yalnızca 510. Ölen yok. On binlerce işçi, çalıştıkları işyerinden kaynaklanan sağlık sorunlarını tespit ettirmiyor, uğradığı zararı tazmin edecek biçimde yargıya başvurmuyor. 

Peki, bu kadar büyük bir riskle karşı karşıya bulunan işçiler niçin tepki göstermiyor? 
İşçiler kendi meselesine sahip çıkmazsa, kimse onların yerine mücadele etmez. İşçiler neden sessiz? 
 
BİLGİ VE BİLİNÇ EKSİKLİĞİ 
 
Öncelikli sorun, meslek hastalıkları konusunda yeterince bilgi sahibi olmamaları. Televizyon kanallarında eğlence programlan tercih ediliyor. Zaten bu konularda uyancı, duyarlılık yaratıcı, bilgilendirici programlar da çok az. 
Sendikalar bu konuda görevlerini yerine getirmiyor. Ayrıca işçilerin yüzde 90’ı sendikalara üye değil. 
İş kazaları etkisini hemen gösteriyor. Meslek hastalıkları ise etkisini yıllar sonra hissettirebiliyor. İş kazasına gösterilen tepkinin meslek hastalıklannda ortaya çıkmamasının bir nedeni bu. 
Türkiye’de işçilerin büyük bölümü ilk kuşak işçi. Halbuki özellikle meslek hastalıklan konusunda duyarlılık kuşaklar içinde yerleşir. Genellikle köylülükten işçiliğe geçen ilk kuşak işçilerde meslek hastalığı riski çok soyut bir tehdit olarak algılanıyor ve somut olarak yaşanan günlük dertler öncelik kazanıyor. İlk kuşak işçiliğin belki bir belirtisi "Bize birşey olmaz" anlayışı. İşçi, milli piyango ikramiyesinin kendisine çıkabileceğini düşünüyor, ancak iş kazası ve meslek hastalığında bu olasılığı dikkate almıyor. Oysa iş kazası ve meslek hastalığı riskinin gerçekleşme olasılığı, milli piyango ikramiyesinin çıkması olasılığından çok daha yüksek. 
Bazı işçilerin yan gelirleri var; ancak giderek artan çoğunluğun tek gelir kaynağı aldığı ücret. Meslek hastalıkları nedeniyle işinden edilen veya bu nedenle işyeri kapatılan işçinin, artan işsizlik koşullarında yeni iş bulabilmesi çok zor. Bu şartlarda kadercilik görünümü altında çaresizlik ortaya çıkıyor, insanlar işi sözde "şansa bırakarak," riski kabulleniyor. 
 
BORÇLAR VE YENİ RİSKLER 
 
Birçok işçinin kredi kartı ve tüketici kredisi borcu var. Bu borçlann taksitlerinin ödenmemesi durumunda yaptırımlar çok ağır. İş kazası ve meslek hastalığı riskini bilen işçi bile, bu ihtiyaç karşısında sessizliği tercih ediyor. 
Özellikle sanayide sürekli yeni girdiler ve yeni teknolojiler kullanılıyor. İşçilerin büyük çoğunluğu, bu yeniliklerin yol açabileceği riskler konusunda bilgisiz. Devlet, işveren ve sendikalar da bu konuda görevlerini yerine getirmiyor. Kullandığı akıllı telefonla birçok gelişmeyi anında izleyen birçok işçi, meslek hastalıkları alanındaki yeni tehditleri öğrenme konusunda çaba göstermiyor. 
Kalitesiz güvenlik malzemesi verilirse, işçiler bunları kullanmıyor. 
Gerçek ücretlerin düştüğü veya artışının artan ihtiyaçları karşılayamadığı durumlarda işçiler, patronlanyla mücadeleye girmek yerine fazla çalışmaya yöneliyor. Bu da riskleri artınyor. 
Ekonomik kriz dönemlerinde patronlar öncelikli olarak bu alandaki masrafları kısıyor ve çalışma temposunu artırıyor. İşini kaybetmek istemeyen işçi de bu durumu meşru kabul ediyor. 
Dava açma masraflarının yüksekliği ile işini iyi bilen ve patron baskısına veya rüşvetine dayanabilen avukat bulmada karşılaşılan zorluklar ve genel olarak yargıya güvensizlik de yargıya başvuranların sayısını azaltıyor. Bu konularda duyarlılık gösteren bazı işçiler de patronların hedefi oluyor.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.