Vatan Partisi Merkez İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Yıldırım Koç, referandumda alması gereken tutum ve referandumdan sonra bekleyen tehlikeler çerçevesinde işçi sınıfına tarihi uyanlarda bulundu. Çalışanların, işsizlerin ve emeklilerin AKP İktidarı döneminde artan ve çözüm bulunamayan sorunlarım hatırlatan Koç, yaptığı açıklamada Anayasa değişikliğinin bu sorunlara çözüm üretmeyeceğini kaydetti. Referandumdan "evet" çıkması halinde işçi ve memur haklarına saldırıların daha da artacağını vurgulayan Koç, sendikaların ülkenin ve işçi sınıfının birliği ve bütünlüğü için "hayır" tutumu alması gerektiğini belirtti.
Vatan savaşı ve savunmasının yoğun bir biçimde sürdüğü günlerde gündeme getirilen anayasa değişikliğinin milleti ve işçi sınıfını bölen bir girişim olduğunu söyleyen Koç, "Ancak her serde bir ‘hayır’ da vardır. Vatan Partisi olarak, işçilerimizi, memurlarımızı, sözleşmeli personelimizi, işsizlerimizi, emeklilerimizi, dul ve yetimlerimizi bu şerri ‘hayıfa çevirmeye davet ediyoruz" dedi. İşçi ve kamu görevlileri sendikalarının önünde tarihi bir sorumluluk olduğunu bildiren Koç, "Bugün ‘hayır’lı bir tutum izlemeyenler, ülkemizin ve işçi sınıfımızın birlik ve bütünlüğüne zarar verecektir" diye konuştu. Tüm emekçilere ve emekçi örgütlerine sorunlarıyla ilgili sorular yönelten Koç, şu ifadeleri kullandı:
EKONOMİK KRİZE ÇÖZÜM DEĞİL
Türkiye giderek derinleşen bir ekonomik krizin pençesinde çırpmıyor. İşyerleri iflas edip kapanıyor. Binlerce işçi işten çıkarılıyor. Hükümet, işten çıkarılan işçi sayılarını bile açıklayamıyor. Anayasa değişikliği bu ekonomik krizi sona erdirecek mi, kapanan işyerlerinin yeniden açılmasını sağlayacak mı, işten atılanların iş bulmalarına yardımcı olacak mı? Hayır. 15 yıldır işbaşında bulunan hükümet, işsizlikle mücadelede başarılı olamadı. Anayasa değişikliği işsizliğe çözüm getirecek mi? Hayır. 15 yıldır yüzlerce fabrika kapatıldı, kamu fabrikaları yağmalandı. İthal ürünlerin satıldığı alışveriş merkezleri kuruldu. Anayasa değişikliği fabrika mı kuracak? Hayır. Öğretmenlik hakkını kazanıp atamaları yapılmayan yüz binlerce öğretmenimiz var. Anayasa değişikliği bu gençlerimizi bunalımdan kurtarabilecek mi? Hayır. Tarım bitirildi, Türkiye gıda ve saman ithal etmek zorunda kaldı. Yüz binlerce köylü kente göç edip işsizler ordusuna katıldı. Başkanlıkla tarım canlandırılacak mı?
HÜKÜMET İŞÇİLERİ KİRALIYOR
Ülkemizde taşeron işçilerinin, mevsimlik işçilerin, çağn üzerine çalışan işçilerin, kaçak çalıştırılan işçilerin sayısı milyonları aştı. Hükümet, birçok kez söz vermesine rağmen, bu işçilerin sorunlarına eğilmedi. Bu işçilerimizin sorunları Anayasa değişikliği sonrasında çözülecek mi? Hayır. Kiralık işçilik vardı; şimdi de işçi kiralama bürolarının, işçi simsarlığının kurulmasına izin verildi. İşçilerimiz, araba kiralanır gibi kiralanıyor. Kiralık işçiliği, işçilerin köleleştirilmesini Anayasa değişikliği mi engelleyecek? Hayır. Hükümet grevleri erteliyor ve böylece fiilen yasaklıyor. Ayrıca grev hakkına daha da kısıtlayın düzenlemeler getirildi. İşçinin hak mücadelesinin en önemli araçlarından grev hakkı, Anayasa değişikliğiyle genişletilecek mi? Hayır. 2017 yılında 700 bine yakın işçinin toplu iş sözleşmeleri var. 3 milyon memurun ve sözleşmeli personelin 2018 ve 2019 zamları da Ağustos ayında görüşülecek. Anayasa değişikliği, yapılacak zamları artıracak mı? Hayır. Milyonlarca işçimiz, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı koşullarını yerine getirmesine rağmen, emekli olamıyor. Emeklilikte yaşa takılanların sorunları Anayasa değişikliğiyle çözülecek mi? Hayır. Emeklilere üç yıl için verilecek banka promosyonu komik düzeyde. Bu miktarı artırmak için Anayasa değişikliği mi gerekli? Hayır.
Belirli süreli iş sözleşmeleri yaygınlaşacak
ÇALIŞMA Bakanı Müezzinoğlu’nun kıdem tazminatı çalışmasını bu yıl yapacaklarına ilişkin açıklamasını da değerlendiren Koç, şunları söyledi: "Fon tartışmalarını hükümet sık sık gündeme getiriyor. Ancak kıdem tazminatının ortadan kaldırılması konusunda en ciddi tehdit kıdem tazminatı hakkının olmadığı belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştırılması. Gündemlerinde bu var. Türk-İş, kıdem tazminatı fonuna karşı. İşçi sendikalarının üst örgütleri de bu konuda tavır alacaklarını açıkladılar. 0 yüzden pek gerçekçi gözükmüyor. Kıdem tazminatını başka yollarla ortadan kaldırma çabası içindeler."
Krizin yükü emekçinin sırtına
"Anayasa değişiklikleri işçilerimizin, memurlarımızın, sözleşmeli personelimizin, işsizlerin, emeklilerin, bir bütün olarak Türkiye halkının, Türk milletinin hiçbir sorununu çözmeyecektir. Eğer bu Anayasa değişiklikleri kabul edilirse, o zaman işçi ve memur haklarına büyük saldırılar gündemdedir. Belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştırılmasıyla, kıdem tazminatı ortadan kaldırılacaktır veya kıdem tazminatı fonuyla bu hak iyice kısıtlanacaktır. Esnek çalışma, kiralık işçilik, çağrı üzerine çalışma, denkleştirme, işten çıkarmalar daha da yaygınlaştırılacaktır. Taşeron işçilerinin sömürülmesi daha kötü biçimlerde sürdürülecektir. Ücret ve kıdem tazminatı alacaklarında zamanaşımı süreleri kısaltılacaktır. Devlet Memurları Kanunu değiştirilecek, devlet memurlarının iş güvencesi ortadan kaldırılacaktır. Devlet memurluğu yerine hükümet memurluğu anlayışı daha da yaygınlaştırılacaktır. Giderek derinleşen ekonomik krizin yükü, işçilerin, memurların, emeklilerin sırtına yıkılacaktır. Bütün bunlar ve burada saymadığımız diğer nedenlerle, Anayasa değişikliklerine ‘Hayır’ diyoruz."