Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
07 Ekim 2011
İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN DAVA AÇMA HAKKI DA ELİNDEN ALINMIŞTIR!

6100 sayılı Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu´nun 120. maddesine göre hukuk ve aile mahkemelerindeki tüm masraflar peşin yatırılacak.

İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN DAVA AÇMA HAKKI DA ELİNDEN ALINMIŞTIR!

6100 sayılı Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesine göre hukuk ve aile mahkemelerindeki tüm masraflar peşin yatırılacak. İşçi işe iade davası açarken harçlar dışında tanık, bilirkişi ücreti ve tüm tebligat giderlerini peşin ödeyecek demektir. Bu gün bir işe iade davası açabilmesi için işçinin peşin ödemek zorunda olduğu dava masrafı en az 600-700-TL arasındadır. Avukat Filiz Kuru Çarkı’nın görüşü sayfa 9’daİşçi ve emekçilerin dava açma hakkı da elinden alınmıştır!

       1 Ekim 2011’de yürürlüğe giren Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre artık hukuk mahkemelerinde açılacak tüm davalarda masraflar peşin ödenmek zorundadır. Bunun anlamı nedir? İşçi sınıfı ve emekçilerin artık hakkını aramak için mahkemeye pek de başvuramayacağıdır. Çünkü işçi ve emekçiler başta işçilik haklan olmak üzere, açacağı her davada tüm dava masraflarını daha baştan peşin peşin ödemek zorundadır. Ortaya çıkan rakamlar göz önüne alındığında ise işçi ve emekçilerin her türlü hak arayışlarının daha baştan önünün kesildiği görülmektedir.

       Eski düzenlemeye göre dava açılır iken dava harçlarının bir kısmı ve tebligat gideri gibi birkaç kalem için ödeme yapılmakta idi. Örneğin işe iade davası açan bir işçi en fazla 100-TL’ye dava açabiliyordu. Dosya belli aşamalara geldikçe, ortaya çıkan masraflarda ona göre alınıyordu. Örneğin tanık dinleneceği zaman, tanık davetiye giderleri ödeniyordu, ya da bilirkişi incelemesi yapılacaksa bilirkişi ücreti o zaman yatırılıyordu. Bu durumda işçi masrafları parça parça ödediği için çok büyük sıkıntıya düşmüyordu.

       6100 Sayılı Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesine göre ise artık hukuk ve aile mahkemelerindeki tüm masraflar peşin yatırılacak. Bunun anlamı şudur; az önceki örnekten gidersek işçi işe iade davası açarken harçlar dışında tanık, bilirkişi ücreti ve tüm tebligat diğerlerini peşin ödeyecek demektir. Bu gün bir işe iade davası açabilmesi için işçinin peşin ödemek zorunda olduğu dava masrafı en az 600-700-TL arasındadır.

       İşçi sınıfının çok büyük kesiminin asgari ücret veya biraz üzerinde ücretlere çalıştığı düşünülürse, bir dava için en az 600-700-TL tutarındaki peşin dava masraflarını işçilerin.emekçilerin karşılaması hiçbir şekilde mümkün değildir.

       Bu yasanın ne kadar ağır sonuçlan olduğu daha birkaç gün içinde hissedilmeye başlanmıştır. Bir çok işçi işçilik haklan için dava açmaya geldiğinde ellerine tutuşturulan dava harç ve gider masraflarını gördüklerinde, biraz şaşkınlık ve daha çok da gözleri dolu dolu dava açmaktan "vazgeçmek" durumunda kalmıştır. Kısaca; emeğini bırakıp gitmenin hem öfkesi hem de ağırlığını yaşamak durumunda kalan bu emekçilere artık "adalet kapısı" da kapanmıştır. Ancak, bir zamanlar yani 1980 öncesinde işçiler işçilik alacakları için açtıkları davalarda yasa gereği harçtan muaf idiler. 1980 darbesi sonrasında sermayeyi çok rahatsız ettiği için iş davalarına da tekrar harç getirilmiş idi. Kısaca, "adalet kapısı" işçi sınıfının gücüne göre kimi dönem yarı açık durmakta kimi dönem ise tam kapanmaktadır.

       Diğer yandan aile mahkemelerinde boşanma ve nafaka davası açmış (bir çoğunun adli yardım talebi olan) çok sayıda yoksul kadın bulunmaktadır. Bunların hiçbirinin yeni kanunda belirtilen "gider avansını" ödemesi mümkün değildir. Zaten, zar zor ayakta duran bu kadınların çektikleri çileler bu yasa nedeniyle biraz daha katmerlenecektir.

       Açıktır ki, bu yasa basit bir hukuki düzenleme ya da mahkemelerle ilgili teknik bir konu değildir. Türkiye işçi sınıfına ve emekçilerine yapılan büyük saldırılardan biridir. Hele hele önümüzdeki dönemde ağırlaşan kriz koşulları göz önüne alındığında kitlesel işten çıkarmalar, ücret ödememeler daha fazla gündeme geldiğinde işçiler bu saldırıyı çok daha fazla hissedecektir.

       İşçi ve emekçilerin tüm katman ve kesimleri bu yasadan ne tür dava açarsa açsın etkilenecektir. Bir de işin sendikal tarafı vardır. Sendikaların artık kendi üyeleri için (özellikle toplu işten çıkarmalarda) dava masraflarını karşılayabilmesi mümkün görünmemektedir. Zaten zor olan sendikalaşmanın önünün daha da tıkanmaya çalışılmıştır.

       Amaç işçi ve emekçilerin her türlü hak arayışının daha baştan önünü kesmektir.

       Sermaye sınıfının elini güçlendirecek her yasal düzenlemeyi en hızlı şekilde Meclisten geçiren AKP Hükümeti, yasanın amacını kamuoyuna, "taraflarca aksatılan giderler nedeniyle uzayan dava sürelerini kısaltmak." olduğu yönünde sunmuştur.

        Oysa, bu yasal düzenleme iyi hesap edilmiş ve sermayenin taleplerini en iyi şekilde karşılamak üzere hazırlanmıştır. Amaç dava sürelerini kısaltmak hiç değildir. Amaç işçi ve emekçi kesimlerin her türlü hak arayışının daha baştan önünü kesmektir. Eğer yargılama süreleri kısaltılacak ise, yeterli sayıda hakim ve kalem memuru yetiştirilip, istihdam edilerek çözülebilir. Eski yasa döneminde dava yükü az olan taşra illerinin bir çoğunda yargılamaların çok hızlı tamamlandığı her kes tarafından da bilinmektedir.

       Bu saldırıyı püskürtebilecek tek güç işçi sınıfının birleşik ve örgütlü mücadelesidir.

       Yasal düzenlemeyi ilk elden gören ve hisseden işçi sınıfından yana avukat ve hukukçular yasa karşısında neler yapabiliriz diye kendi aralarında tartışmaktadır. Ancak, böylesi bir düzenlemenin, sınıf yanlısı duyarlı hukukçuların tepkileri ile geri çektirilemeyeceği de açıktır.

       İşçi ve emekçilere dönük bu saldırı, ancak bu saldırının muhatabı olanlar tarafından boşa çıkarılabilir. Başta sendikalar olmak üzere, işçi sınıfının siyasi partileri ve temsilcilerinin bu saldırı yasasına karşı her türlü platformu kullanarak, bu yasanın kitleler önünde teşhir edilmesi ve geri çektirilmesi için mücadele etmesi önümüzdeki sınıf mücadelesinin seyrini de belirleyecektir.
 

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.