Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
21 Mart 2015
İŞÇİ SINIFINI BEKLEYEN TEHLİKELER

Dünya kapitalizmi, tarihinin üçüncü küresel krizini yaşıyor. 1873-1896 dönemindeki Uzun Buhran´ın ve 1929 yılında başlayan Büyük Buhranın ardından, üçüncü küresel kriz 2008 yılı sonlarından itibaren tüm kapitalist dünyayı etkiliyor.

İŞÇİ SINIFINI BEKLEYEN TEHLİKELER
Dünya kapitalizmi, tarihinin üçüncü küresel krizini yaşıyor. 1873-1896 dönemindeki Uzun Buhran’ın ve 1929 yılında başlayan Büyük Buhranın ardından, üçüncü küresel kriz 2008 yılı sonlarından itibaren tüm kapitalist dünyayı etkiliyor.
Bu buhranın etkilerinin Türkiye’ye yansıması, inşaat sektörü ve borçlanma sayesinde ertelenmişti; şimdi deniz tükendi. Aynca Türkiye kapitalizminin kendi iç dinamiklerinin yarattığı kriz var. Kamu kaynaklannın yağmalanması, vurgunculuk, halkın yastık altındaki birikimlerinin tüketilmesi, köylülerin topraklarını satmak zorunda kalması, esnaf-sanatkann iflası alanlannda da deniz tükeniyor.
Diğer taraftan, emperyalist güçler Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamaya, Türk millerini onu oluşturan unsurlarına bölüp birbirine kırdırmaya, Türkiye halkını kullaştırmaya çalışıyor.
İktisadi çöküş etkisini her geçen gün daha da artırıyor; hızlı bir yoksullaşma ve önemli hak kayıpları gündemde. İç savaş tehdidi var. Bu durumdan en fazla etkilenecek olan, işçi sınıfımızdır. işçiler, memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işsizler, işçi sınıfımızdır. Bunlar nüfusumuzun yüzde 70’inden fazlasını oluşturuyor. İşçi ve memur emeklileri de bu rakama eklendiğinde, Türk milleti işçi sınıfıdır. Köylülüğün ve esnaf-sanatkann devam eden tasfiyesi, bu rakamı daha da büyütmektedir. Eğer bu gidişe "DUR"’ diyecek bir direniş ve karşı saldın örgütlenemezse, iktisadi çöküntü, işçi sınıfımıza nasıl yansıyacak?
 
DERİNLEŞECEK SORUNLAR
İflaslar ve işten çıkartmalar daha da artacak. Ayakta kalmaya çalışan şirketler, maliyetleri azaltabilmek için işçi ücretlerini düşürecek; ücret ve tazminat ödemelerini erteleyecek: işçi sağlığı ve iş güvenliği önemlerinden tasanufa gitmeye çalışacak. Kıdem tazminatına yönelik saldın gündemde. Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilerek işçiler köleleştirilecek.
Elektrik santralları ve şeker fabrikalarından başlayarak, kalan kamu kurum ve kuruluşları da talan edilecek.
Taşeronluk, hizmet alımı, fason üretim daha da yaygınlaştıracak, işçi haklan gaspedilecek. Esnek çalışma yaygınlaştınlacak. Suriyeli kaçak işçiler artacak. Sosyal güvenlik kapsamındaki hizmetler daraltılacak; sağlık hizmetlerinden yararlanmada katkı paylan artınlacak. Genel sağlık sigortası primleri birçok ailenin borçlanmasına yol açacak. Krediyle ev ve araba alanlar, taksitlerini ödeyemeyince evlerini ve arabalannı kaybedecek.
İşsizlik daha da yaygınlaşacak. Varını yoğunu satın çocuğunu üniversiteye gönderenler, diploma aldıktan sonra işsizlik bunalımına giren çocuklanyla uğraşacak. Bu listeyi daha da uzatabilirsiniz. Bir de bölünme ve iç savaş tehdidi var.
 
SENDİKALAR TEHDİDİN BÜYÜKLÜĞÜNÜN FARKINDA MI?
Şimdi durun ve kendinize şu soruyu sorun: Günümüzün sendikaları bu sorunlarla uğraşıyor mu? Uğraşır gözükenler var; ancak köklü çözümler isteyen bu tehditler giderek artarken, işçi ve kamu çalışanlan sendikalan bir mücadele örgütleme çabası içinde mi?
Ekonomik büyüme dönemlerinde sendikacılık yapmak kolaydır. İki veya üç yılda bir toplusözleşme imzalarsınız: ücretleri belirli oranda artırırsınız. Çalışma koşullarında bazı iyileştirmeler yaparsınız. İşveren de memnundur, işçi de. Ekonomik kriz dönemleri farklıdır. Türkiye sendikacılık hareketi, tarihinde ilk kez, kapitalizmin küresel kriziyle Türkiye ekonomisinin krizinin örtüştüğü bir döneme giriyor. Ancak sendikacılar henüz bu büyük tehdidin farkında gözükmüyor.
DİĞER HABERLER
İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR
İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR

Koşulların ağır olması ve kaynakların amacı dışında kullanılması nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlananların sayısı azılıyor.

EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ
EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ

AYM, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını engelleyen düzenlemeyi iptal etti.

YABANCI GİRİŞİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME
YABANCI GİRİŞİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME

Merkez Bankası’nın dün açıkladığı menkul kıymet istatistikleri seçimden sonraki haftada yabancıların hem hisse senedi, hem devlet iç borçlanma senedi alarak döviz getirdiklerini gösteriyor.     

İŞGÜCÜ KITLIĞI BÜYÜMEYE FREN OLMASIN
İŞGÜCÜ KITLIĞI BÜYÜMEYE FREN OLMASIN

Türkiye’de en fazla ‘açık iş’ sanayide, en çok aranan eleman konfeksiyon makine işçisi.