İşçi sınıfı ve barış KESK, DİSK, TMMOB ve TTB 5.8.2015 günü yaptıkları ortak açıklamada savaş ve baskı politikalarına inat barışı savunacağız dediler.

İşçi sınıfı ve barış KESK, DİSK, TMMOB ve TTB 5.8.2015 günü yaptıkları ortak açıklamada "savaş ve baskı politikalarına inat barışı savunacağız" dediler. Ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Seçim sonucunu hazmedemeyen ve iktidarını paylaşmak istemeyen AKP, başta Cumhurbaşkanlığı sarayı ve savaş isteyen çevrelerden aldığı destekle koalisyon seçeneklerini işlevsizleştirmeye, parlamentoyu devre dışı bırakmaya çabalamaktadır. Suruç katliamıyla başlayan kirli senaryo ülkeyi kana ve gözyaşına sürüklemiştir. Ülkenin her yanından ağıtlar yükselirken, ülke adım adım savaşa sürüklenirken TBMM tatile sokulmuş, milletvekilleri dağılmış, seçim sonuçları kurnazlıkla atılan adımlarla işlevsizleşmiştir. Tüm güç tek başına iktidar heveslisi, iktidarını geri almak ve pekiştirmek için savaşmaktan, acılardan çekinmeyen bir kişinin eline teslim edilmiştir."

GERÇEKTE İSTENEN BARIŞ DEĞİL KAN GÖLÜDÜR

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB 14.8.2015 günü de "Saray Ülkeyi Yakıyor, Meclis Tatil Yapıyor" başlıklı ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada şu değerlendirme vardı: "Kürt sorununda: ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikalar derhal terkedilmeli, barışçıl ve demokratik yollardan çözüm için gerekli adımlar derhal atılmalıdır. Çatışmalar derhal durdurulmalıdır."

KESK Yürütme Kurulu tarafından 19.8.2015 günü yapılan açıklamada şunlar belirtildi: "Son birkaç gündür başta Varto, Lice, Şemdinli. Silvan olmak üzere bölgede yaşanan gelişmeler ve basına yansıyan görüntüler adeta bir savaş halini yansıtmaktadır.(…) Konfederasyonumuz bir kez daha savaşa karşı barış, faşizan uygulamalara karşı demokrasi çağrısı yapmaktadır. Daha fazla acıya ve gözyaşına tahammülümüz yoktur. Ülkemizin tabut mitinglerine değil barışa ihtiyacı vardır! Barış Hemen Şimdi!"

DİSK’in 19.8.2015 tarihli açıklaması da şöyleydi: "Demokrasi, barış ve adalet mücadelesini dostlarıyla birlikte yükseltmeye devam edecektir."

PKK’NIN SALDIRILARI NİÇİN GÖRMEZDEN GELİNİYOR?

Bu açıklamaların hiçbirinde, PKK’nın roketatarlı, Kaleşnikoflu, uzaktan kumandalı bombalı saldınlanna, açılan hendeklere ve kurulan barikatlara değinilmiyor.

Bu açıklamaların hiçbirinde uyurken ensesinden kurşunlanan iki polisten, bankamatikten para çekerken vurulan askerden söz edilmiyor. ABD’nin "kara gücü" olduğunu açıkladığı PKK’nın yaygın örgütlenmesinden, silahlanmasından, çocuk yaşında insanların eline silah verip eylem yaptırmasından söz edilmiyor. Terör saldırılarının arkasındaki güç olan Amerikan emperyalizminin bölgemize ilişkin politikaları da eleştirilmiyor. Ondan sonra da "barış" istendiği ileri sürülüyor.

ABD emperyalizmi Irak’a saldırırken "demokrasfden söz ediyordu. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin açıklamalarında savunulan "barış" ile ABD yandaşlarının Irak saldırısını meşru göstermek için öne sürdükleri "demokrasi" gerekçesi arasında bir fark yoktur.

BARIŞIN YOLU PKK’NIN YOK EDİLMESİNDEN GEÇER

Türkiye’de herkes "barış" istiyor.

Barışa giden yol. Türkiye’deki bölücü örgütün tam anlamıyla silahsızlandırılması ve yok edilmesi. KCK ve benzeri yasadışı terör yapılarının dağıtılması, "özerklik" isteyenlerin yargı önüne çıkarılması, bölücü terör örgütünü yönlendiren emperyalist güçlerin Ortadoğu’dan kovulmasından geçiyor.

KESK, DİSK. TMMOB ve TTB’nin "barış" adına istekleri, Türkiye’yi kan gölüne döndürecek bir sürece hizmet etmektedir.

Bu örgütlerin tabanlanndaki iyi niyetli, sağduyulu ve vatansever insanlar, bu açıklamaları dikkatle izlemektedir.