Avrupa’nın pek çok kentinde işçi sınıfı ücret artışı talebiyle direniyor. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanarak hükümetleri ve işverenleri sıkıştırmaya devam ediyor.

İsviçre’de 80 bin kişiyi kapsayacak toplu sözleşme sürecinde uzlaşmazlık gerçekleşti. İşveren örgütü düşük ücrete karşılık ağır çalışma koşulları dayatıyor. İşçiler ise öfkeli. Sendikalar ise işverenleri işçilerin kendi konferanslarında belirledikleri taleplere uymaya çağırıyor. Sendikalar tarafından yapılan ortak açıklamada; sektörde artan baskıdan inşaat ustalarının mesleği terk etme noktalarına geldiklerini belirtti. 15 binden fazla inşaat işçisinin sektörü temsilen katılarak belirlediği talepler listesinde iş ve işçi sağlığının daha fazla korunmasını çalışma süresinin düşürülmesi, ulaşım masraflarının karşılanması, kötü hava koşullarında iş sürelerinin uygun şekilde düzenlenmesi yer alıyor. Şubat ayı sonunda başlayan müzakereler boyunca patronlar haftalık 50 saatlik çalışma süresini dayatarak ücret ve ikramiyelerde kesintiye gitmeye çalışıyorlar. Patronlar 50 saat haftalık çalışma süresini, ikramiye ve ücret kesintilerinin normalleştirmesini dayatırken bunun kabul edilmemesi halinde de sözleşmeyi tek taraflı feshedecekleri tehdidinde bulunuyorlar.

Hollanda’da ise taşıma sektöründe çalışan işçiler greve gitti. Hollanda’nın birçok kentinde otobüs şoförleri, ücretlerin artırılması, iş yüklerinin hafifletilmesi ve daha iyi toplu iş sözleşmesi talebiyle greve gitti.

HOLLANDA’DA KONTAKLAR KAPANDI

İşçi sendikası FNV tarafından yapılan açıklamada, 3 şehirde otobüs şoförlerinin greve başladığı, yarın ise 8 şehirde daha grev başlayacağını açıkladı. Açıklamada, FNV Sendikası Direktörü Lutz Kressin’in “Otobüs firmaları çalışanlarının daha fazla çalışıp daha az kazanmasını istiyor. Bunun güçlü bir toplu iş sözleşmesiyle kırılması lazım” ifadelerine yer verildi.

Sendika, son dönemde ağır çalışma şartları, personel eksikliği, hayat pahalılığı gibi problemlere dikkati çekerek işçi haklarına daha fazla saygı gösterilmesini, çalışma koşullarının, ücretlerin ve emeklilik şartlarının iyileştirilmesini, personel eksikliğinin giderilmesini ve daha iyi bir toplu iş sözleşmesi talep ediyor.

Grev nedeniyle birçok kentte sefer yapılamazken Hollanda ulusal demir yolları şirketi Nederlandse Spoorwegen (NS) ise seferlerde aksamalar olacağını açıkladı. Son dönemde enflasyondaki artış Hollandalıları da rahatsız ediyor. Ülkede, temel gıda ve enerji ürünleri başta olmak üzere genel fiyatlardaki yükseliş dikkati çekiyor.

İNGİLTERE’DE DAYANIŞMA BÜYÜDÜ

İngiltere’de ise son 30 yılın en büyük grevi dün son gününde devam etti. 40 bin demiryolu işçisinin katıldığı grevde yürüyüşler ve protestolar düzenlendi. Evrensel’in haberine göre 21 ve 23 Haziran’da yapılan birer günlük grevin ardından, planlanan üç günlük grevin son gününde çok sayıda sendika ve kitle örgütü, Demiryolu İşçileri Sendikasına (RMT) destek eylemi yaptı. Sabah birçok istasyon önünde aynı anda toplanan işçiler ve destek vermek isteyen kesimler, RMT üyeleriyle dayanışmayı sürdüreceklerini belirtti.

Başta hükümet yetkilileri, demiryollarındaki şirketler ve basın olmak üzere, birçok sermaye grubunun karalama kampanyalarına rağmen greve halkın desteğinin en az yüzde 60 olduğu belirtiliyor. Üçüncü günde de trenlerin yüzde 8o’i çalışmadı. Acentaların sağladığı işçiler ve grev kırıcılarına rağmen sadece trenlerin beşte biri çalışırken, dayanışma eylemleri yasak olmasına rağmen birçok bölgede işçiler dayanışma eylemleri yaptı. Başka sendikalar da işçilerine çağrıda bulunarak RMT üyeleriyle dayanışma içinde olunmasını ve artık bu durumun açıktan bir sınıf savaşı olduğunun altını çizdi.