Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
10 Mayıs 2011
İŞÇİ SAĞLIĞI HEP GERİYE

Büyük sanayi atılımının Batı Avrupa´da zirve yaptığı 19. yüzyılda işçiler insanlık dışı şartlarda çalıştırılıyordu.

İŞÇİ SAĞLIĞI HEP GERİYE

       Büyük sanayi atılımının Batı Avrupa’da zirve yaptığı 19. yüzyılda işçiler insanlık dışı şartlarda çalıştırılıyordu. Annelerin, aynı zamanda doğal işçi sayılan çocuklarıyla beraber neredeyse yaşamlarının tamamı; ‘kalan sağlar bizimdir’ mantığı ile davranan patronların insanlık dışı dayatmaları altında devasa fabrikalarda geçiyordu. Bu yüzyılda yükselen işçi sınıfı mücadeleleri işçilerin çalışma şartlarını tartışmaya açtı.

       Artı değeri disipline alan kapitalistler işçi sınıfı mücadelesinin karşısında geri adımlar attılar. Bunlardan biri işçilerin sağlığı meselesiydi. Ancak bu noktada ileri görüşlülükleri) yine devreye giriverdi. Sendikalar işçilerin sağlığı mücadelesinin karşısına ‘iş sağlığı ve güvenliği’ söylemini öne çıkartarak çalışma ortamını yeniden dizayn ettiler.

       Bu karşı adım sadece işçi sınıfı örgütlenmelerini boşa çıkarmak için değildi. Kapitalizmin değişen ve ilerleyen süreçlerinde kalifiye işçiye ihtiyaç da artıyordu. Asıl olarak daha fazla kâr elde etmek için ‘üretimin sağlığı’ önem kazanıyordu. Burada işçilerin sağlığı ikinci planda geliyordu. Sosyalist düşünceye karşı bireyi toplumun önüne çıkaran liberal düşünce sıra işçilere gelince -onları bireyden saymadığı için- önce iş diyordu. Reel sosyalizmin çöküşüyle beraber birçok alanda olduğu gibi işçi sağlığı alanında da işçiler aleyhine hak gaspları yaşandı. Bu neo-liberal ideoloji ekseninde yeniden düzenlendi.

       Hükümetin 27 Kasım 2010’da çıkardığı ‘işyeri hekimlerinin görev, yetki, sorumluluk ve eğitimleri ilgili yönetmelik ilk başta TTB’yi bu alanda boşa çıkarmak için görünse de asıl olarak neo-liberal kapitalizmin ihtiyacı için düzenlenmiştir. Bunun gibi ilgili yeni yönetmeliklerin tümünde ‘iş sağlığı ve güvenliği’ terimi kullanılmaktadır. Avrupa Birliği ve İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü) bu düzenlemeleri desteklemektedir.

       Bugün Türkiye’de yıllık saptanan meslek hastalığı 500 civarındadır. Meslek hastalığı tanımı dar tutulmuştur. Bir işyeri hekimi bu tanıyı koyamamaktadır. Yasalarla belirlenen birçok hastalık ancak meslek hastalığı olarak kabul edilmektedir. Böylece özel sektörde işverenler tazminat ödemekten kurtulmaktadırlar. Tazminat ödememe durumu konu ile ilgili işverenlerin duyarsız olmasına neden olmaktadır. Bu koşullarda hiçbir işveren işçi sağlığı için kılını kıpırdatmaz. Kamu sektöründe ise meslek hastalığı ve tazminat meselesi geri plandadır, iş güvencesi ve malulen emeklilik durumu meslek hastalığı tazminatı meselesini gölgelemektedir.

       Bugün kayıt dışı olarak adlandırılan bütün iş kolları insani açıdan sağlıksız alanlardır. Kaçak göçmen işçilerin çalıştırıldığı yerler, merdiven altı atölyeler, inşaat şirketleri, madenler, tersaneler insan yaşamını tehdit eden birçok faktör barındırıyor. Meslek hastalığı buralarda gündeme bile gelemiyor. Geçen yıl Zonguldak’taki maden göçüğü iktidar ve sermaye tarafından kader olarak yorumlanmıştı. Aradan fazla zaman geçmeden Şili’de bir maden göçüğünde yaşanılanlar bunun hiç de kader olmadığını, alınacak önlemlerle alakalı olduğunu ortaya koydu. Bugün işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili birçok yönetmelik TTB tarafından dava edilmiş durumdadır. Burada hekimler lehine kararlar çıksa da işçi sağlığı ile ilgili düzenlemelerde geriye gidiş devam edecek görünüyor. Bunu asıl dert etmesi gereken sendikalar ise bu alanda mücadeleyi neredeyse tamamen TTB’ye bırakmıştır.

       Yukarıda vurguladığımız gibi işçi sağlığı meselesi bir antikapitalizm meselesidir. Ancak meseleye buradan bakılmamaktadır. Sendikaların güvencesizler içinde örgütlü olamayışı bu meseleyi örgütün gündemine getirmektedir. Önemli olan gündeme takılmak değil, onu oluşturmak ve yönetmektir.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.