İŞÇİ-MEMUR EL ELE
TEKEL işçilerinin direnişi, işçi ile memuru hak savaşımında birleştirdi. AKP iktidarı, memurluk statüsünün kaldırılması; kamu istihdamında sözleşmelilik esasına geçilmesi için bir çalıştay düzenleyip “memura grev-toplusözleşme hakkı verelim; bu arada memurluğu kaldıralım” düşüncesinin peşindeydi.

TEKEL işçilerinin direnişi, işçi ile memuru hak savaşımında birleştirdi. AKP iktidarı, memurluk statüsünün kaldırılması; kamu istihdamında sözleşmelilik esasına geçilmesi için bir çalıştay düzenleyip “memura grev-toplusözleşme hakkı verelim; bu arada memurluğu kaldıralım” düşüncesinin peşindeydi. Buna göre, memurlara sözde grev-toplusözleşme hakkı verme açılımının koşulu 4-A yerine 4-B getirilmesiydi. Yani memurluğun kaldırılması, yerine sözleşmeliliğin getirilmesiydi. İşte bu yüzden işçiler ile memurlar birleşti, bu dayatmaya “Hayır” diyorlar.
Kamu-Sen ve KESK’in iktidarın oyununa karşı geliştirdikleri iki ayrı gerekçe de haklı ve yerinde:
“1- Memurluk ve iş güvencesi, grev ve toplusözleşme hakkıyla çelişmez: Ne memurlara tanınacak sendikal hakların toplusözleşme ve grev hakkından soyutlanması ne de sendikal hakları kullananların iş güvencesinden mahrum bırakılmaları söz konusu olabilir. Grev hakkı ile iş güvencesinin bir arada olamayacağı düşüncesi, içinde, grev yapan çalışanların işten çıkarılabilmelerinin sağlanmasına yönelik bir tehdidi barındırmaktadır. Grev, çalışanların haklarının korunması ve ilerletilmesi amacıyla başvurduğu bir araç iken; grev yapan çalışanın bu nedenle işten çıkarılması kanunlara aykırıdır. Dolayısı ile grev hakkı ve iş güvencesi arasında bir çelişki yoktur. Kanun koyucu grev yapan çalışanın iş güvencesini sağlamıştır. Kanunlarımıza göre memurluk bir meslek olarak kabul edilmiştir. Memurluk güvencesi ise kamu adına hizmet üretenlere, kamu hizmetinin bir gereği olarak sağlanmış bir haktır. Memur tanımı, iş güvencesini de içinde barındıran bir kavramdır. İş güvencesini yok etmek, memuru yok etmek demektir.
2- Memurlar grev ve toplusözleşme hakkına hukuken sahiptir; bu hakların kullanılması fiilen önlenmektedir: Anayasa gereği yasal geçerliği olan ilgili ILO sözleşmeleri ile BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, bu hakların hukuksal temelidir. Yerel yönetimlerde toplusözleşme uygulaması mevcuttur. Memurlar yıllardır grevlere katılıp grev hakkını fiilen kullanmaktadır. Toplusözleşme ve grev hakkı ile bu hakların fiili kullanımı, hem Danıştay, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla tescil edilmiştir.”
TEKEL direnişinin işlevi göründüğünden de büyük.
O yüzden, Türk-İş içinde birbirini kollayan, ayak oyunları yüzünden TEKEL işçilerine zaman zaman destek, zaman zaman da köstek olmaya eğilimli kimi sendikacıların küçük, küçücük hesaplarını aşıp geçiyor.