Kıdem tazminatını kaldırma, yabancı emeklilik tekellerine işçinin primlerini peşkeş çekme, kiralık işçi büroları, esnek çalışma, taşeron sistemini yayma, kadını iş hayatından uzaklaştırıp eve hapsetme, özelleştirmeler ve diğerleri…Çok yakında Zonguldak´tan da, bütün Türkiye´yi ışıtacak madenci fenerlerine tanık olacağız. İşçi hareketi geliyor beyler! Herkes hesabını buna göre yapsın.

 AKP, işçi sınıfının başına çuval geçirmek istedi. Planladığı, cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı idi. Kıdem tazminatını kaldırma, yabancı emeklilik tekellerine işçinin primlerini peşkeş çekme, kiralık işçi büroları, esnek çalışma, taşeron sistemini yayma, kadını iş hayatından uzaklaştırıp eve hapsetme, özelleştirmeler ve diğerleri…

AKP intihar ediyor.

İşçi sınıfının buna cevabının olmayacağını düşünerek gaflet halindeler.

Kimi sendikaların genel kurullarına müdahale ederek yandaşlarını başa getirmeleri, kimilerinin üyelerini zorla yandaş sendikaya geçirmeleri, hatta kimi sendikaları toptan yandaş konfederasyonlara geçirmeleri, işçi sınıfı üzerinde istedikleri gibi at oynatacaklarını zannetme gafletine düşürdü.

Bunca zamana rağmen işçiyi tanımamışlar.

Nasıl tanıyacaklar ki? İdeolojik olarak sınıf kavramına yabancılar, karşısında konumlanmışlar hep. Ümmet toplumu arzuluyorlar. İşçi sınıfının tarihte oynadığı rolü bilmiyor, toplumu birleştiren o muazzam özgücünden habersizler, kapitalist toplumu yenecek önder güç olduğundan bihaberler.

Bu yüzden, işçi sınıfı hakkında bir tasarrufa niyetlendiklerinde, bir değil, on kere düşünmeleri gerektiğinin farkında değiller. Yazık!

Üstelik cumhuriyet tarihinin bu en büyük saldırısına niyetlenirken, seçimlerin yaklaşmış olmasını da umursamayan bir pervasızlık içindeler.

Yandaş sendikaların üye sayılarını çoğaltmaları, sendika içlerine müdahale edebilmeleri, tek tek kıstırdıkları sendikaların örgütlü olduğu işyerlerini satabilmiş olmaları, kibirlerini daha da arttırmıştı.

Yandaş sendikalara sağladıkları suni üyeliğin ne kadar kof olduğunu da fark edemediler.

Velhasıl büyük gaflet… Yazık!

Yukarıda dedik ya, işçi sınıfı bu pervasızlığa yanıt verecektir diye.

Yanıt başladı bile.

Kıdem tazminatı saldırısında geri adım atmak zorunda kaldılar. Oysa işçilerin henüz bir kısmı harekete geçmişti. DİSK kampanya yürüttü, yürüyüşler yaptı.

Bitmedi.

Şimdi yükselen dalganın ikincisine tanık oluyoruz. Saldılar, bardağı taşırmıştı. Geri çekilmenin sonuna gelinmişti. Aydınlık Gazetesinin düzenlediği 1. Emek Kurultayı bunun işaretleriyle doluydu. Çok yakında, emek düşmanı politikaların da çöp sepetine atılacağı büyük ayağa kalkışa tanık olacağız.

Yatağan mücadelesi…

Haziran Ayaklanması’na işçiler de katıldı artık.

"Mustafa Kemal’in işçileriyiz" diye Sodra Dağı’ndan Türk bayrakları ve Atatürk resmiyle Meclisin kapısına dayanan işçiler, AKP’nin ihale sürecini hızlandırmasıyla mücadeleyi daha da yükselttiler. Önceki gün Vilayetin kapısına dayandılar, AKP il binasını kuşattılar. Hem de barikatları yara yara ilerlediler. Polisin gaz bombalarına, tazyikli sularına rağmen…

Yatağan, Cumhuriyetin bir kurumunun nasıl savunulması gerektiğini yeniden gösterecek. TEKEL, SEKA, Seydişehir direnişlerinde yazılan destanlar, yeniden yazılacak, göreceğiz. Çok yakında, işçi sınıfının dağınık parçalarının birleştiğine tanık olacağız.

Sadece sendikalarımızın değil, bütün emek örgütlerinin birleşmesine tanık olacağız.

İşçi sınıfının, Haziran Ayaklanması’ndaki milyonlarca vatanseverden destek alışına tanık olacağız.

Yatağan’da Çanakkale hattı kuruluyor.

Demişlerdi ya hani, "Çanakkale geçilemez, Yatağan Çanakkale’dir" diye.

İşte o günlerdeyiz.

Bitmedi!

Daha Zonguldak var sırada.

ÇATES’i satmaya kalkan hükümet, sadece termik santralın satmaya değil, TTK’ya da büyük bir darbe vuracak işe girişti.

Ama bin gaflet… Yazık!

Zonguldak bu! Hükümetler deviren, bütün bir kentin ayağa kalktığı, bütün Türkiye’yi birleştiren kent bu.

AKP ayağına bir kurşun daha sıktı.

Yerin yüzlerce metre altından çıkacak olanların, tarihi yeniden yazan o büyük gücünden bihaberler.

Çok yakında Zonguldak’tan da, bütün Türkiye’yi ışıtacak madenci fenerlerine tanık olacağız. İşçi hareketi geliyor beyler! Herkes hesabını buna göre yapsın.