İŞÇİ HAREKETİ GELİYOR!
İşçi hareketi geliyor, evet. İsçi sınıfının aşağıdan hareketi bu… Konfederasyonlara rağmen, Konfederasyonların ve sendikaların bir kısmının Hükümete teslim olmuş, saldınlar karşısında gardı dağılmış ve hırsızlığın batağında debelenenlere rağmen bir hareket bu.

İşçi hareketi geliyor, evet. İsçi sınıfının aşağıdan hareketi bu… Konfederasyonlara rağmen, Konfederasyonların ve sendikaların bir kısmının Hükümete teslim olmuş, saldınlar karşısında gardı dağılmış ve hırsızlığın batağında debelenenlere rağmen bir hareket bu.
Geçmişin mücadele birikimini özümsemiş, eksiklerini büyük ölçüde gidermiş bir hareket geliyor. İsçi sınıfının sorunlannı, toplumun tamamını seferber ederek alt edebileceğini anlamış, bu amaçla örgütlü ve planlı davranma tecrübesine ulaşmış bir işçi hareketi…
Sadece kendisi için değil, başka işçilerin sorunlanna da canla başla koşan, işçi sınıfının dışındaki kesimlerin sorunlanna da kulak kabartan, ilgilenen bir hareket… Kurtuluşun, bağımsızlığı savunmak, Atatürk devrimlerinden güç almak ve emperyalist işbirlikçileriyle hesaplaşmaktan geçtiğini anlama yolunda büyük bir mesafe kat etmiş bir hareket… Ve Cumhuriyetçi kuvvetlerle birleşme eğiliminin hızla yükseldiği… Denebilir ki, ışık görünüyor. . . .
-Tekel direnişi, bugünü besleyen son yıllann en önemli eylemlerinden biridir.
-1 Mayıs 2012’de, işçi sınıfı bütün Türkiye’de yüz binlerle alanlardaydı. Sendikaların ciddi bir çalışma yapmamalarına rağmendi bu. İşçi tehlikeyi görüyor, mücadele etmek istiyordu.
-2012, onlarca direnişin, eylemin yılı oldu. Sendikalaşma için, işten atılmalara ve grev yasaklanna karşı mücadeleler. Konfederasyon, mücadeleleri ortaklaştırmıyordu ama her biri ayn bir çekim merkeziydi. Deri, tekstil, petro kimya, metal, nakliyat ve kargo alanlarında yüzlerce eylem…
-2012’de, sendikaların kayıtsızlığına karşı, işçi sınıfının taban hareketi olan Ulusal Demokratik İşçi Hareketi kısa zamanda ilgi gördü. Sendikal Güçbirliği ve UDİH, örgütsel eksikliklerini giderir, daha etkin olurlarsa, mücadele etmek isteyen sınıfı toparlamayı ve önderlik etmeyi başarabilirler.
-İş güvencesi olmayan, işçi sınıfının en çok sömürülen ve örgütsüz kesimi olan taşeron işçileri, geçtiğimiz yıl büyük bir örgütlenme atağı yaptılar. 30’dan fazla demek kurdular, 3 federasyonda örgütlendiler, 13 bine yakın üyeye ulaştılar. Mücadele mi, uzlaşma mı tartışmasında, mücadele eğilimi güç kazandı. İşçi Konf ederasyonlannın ilgisini çekmeye başladılar. Arhk taşeron işçilerini mücadele sahnesinde daha çok göreceğiz.
-Seyitömer ve Kangal Termik Santrali işçilerin, alıcılan fabrikaya sokmayan eylemleri, daha dirençli eylemlerin de habercisiydi.
-Habercisi olduklan, Yatağan direnişiydi. Yatağan, Tekel direnişinden sonraki en önemli eylemlerdendir. Tehlike kapıya dayanmadan işçiyi mücadeleye hazırlaması, halkla birleşmeye büyük önem vermesi, bunun için özel örgütlenmeler yapması, vatansever bilinci, cumhuriyetten ve Atatürk’ten güç almaya çalışması, cumhuriyetçi damara selam göndermesi ve kararlılığı, işçi sınıfının birikimini gösterdi.
-Şişecam direnişi, Yatağan’ın ulaştığı deney ve birikime ulaşan diğer büyük eylemdir. İşçiyi seferber etmek, aileler ve halkla birleşmek, cumhuriyet ve Atatürk ile buluşmak, bundan sonraki eylemler için de yol aynmı olacaktır. Sişecam ve Yatağan direnişleri, Hükümete teslim olan sendikacılıkla, ya da adet yerini bulsun diye yapılan eylemler ile araya kalın bir sınır çekmiştir.
-GMİS, 27 Ocak’ta iş cinayetlerine ve taşeron sistemine karşı dev bir miting hazırlıyor. Sendikalı işçilerin taşeron sorununa sahip çıkmaları ve onlar için mücadele etmeleri yeni bir durumdur.
..
2013, işçi hareketinin damgasını vuracağı yıl olacak. İşçi sınıfının, cumhuriyet devriminden güç alma eğiliminin güçlendiği, cumhuriyetçi kuvvetlerle birleşme yönünde büyük adımlann atıldığı yıl olacak. Tekel-Şişecam-Yatağan hatb, işçi hareketinin geleceğini gösteriyor.