Tekirdağ’da grev kırıcılığını ihbar etmek üzere valiliğe giden 60’ın üzerinde işçi gözaltına alındı. Tekgıda-İş Sendikası’ndan Durdu, “Aramızda bazı arkadaşlarımızın çocukları da vardı. Onlar da darp edildi” dedi.

Sermaye sınıfı kural, yasa tanımıyor. Greve çıkılan fabrikalarda sırtını iktidara yaslayan işverenler ne hukuk biliyor ne de yasa. İşçi kenti Tekirdağ’daki fabrikalarda da durum farklı değil. Çerkezköy’de AdkoTurk ve Çorlu’da Bel Karper fabrikalarında işçilerinin yaşadıkları ise emek düşmanlığının boyutunu gözler önüne serdi.

Bel Karper ve AdkoTurk fabrikalarında Tekgıda-İş Sendikası öncülüğünde greve çıkan işçiler, işverenin yaptığı grev kırıcılığını bildirmek için gittikleri Tekirdağ Valiliği önünde polisin sert müdahalesiyle gözaltına alındı. 20’nin üzerinde işçi uğradıkları şiddet nedeniyle hastaneye kaldırılırken 40’ın üzerinde işçi ise emniyete götürüldü. Hastaneye kaldırılan işçiler tedavilerinin ardından emniyete sevk edildi. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde müdahale öncesi polis amirinin çevik kuvvete ‘süpürün’ şeklinde talimat verdiği görüldü. Çevik kuvvet ekiplerinin, ‘süpürün’ talimatı ardından işçilere uyguladığı şiddet görüntülere yansıdı.

KANIMIZ DONDU

Vücuduna aldığı darbeler sonrası hastaneye kaldırılan Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Grevdeyiz ama dışarıdan getirilen işçilerle üretim devam ettiriliyor. Sesimizi bir kez daha duyurmak için Valiliğe mektup vermek istemiştik. Aramızda bazı arkadaşların çocukları da vardı. Onlar da darp edildi. Kanımız dondu” şeklinde konuştu.

Yasalara göre tamamen haklı olduklarını vurgulayan Durdu süreci şöyle anlattı: “Her iki fabrikada da işçiler anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye oldu. Fransa’nın markası Bel Karper ve Afgan ve Suriyeli sermayedar AdkoTurk, Çalışma Bakanlığı’nın sendikamıza verdiği yetkiyi tanımıyor. Toplu sözleşme masasına oturmamak için her türlü hukuksuzluğa başvuruyor. Arkadaşlarımızla birlikte fabrikanın önünde üretimi durdurup sözleşme talep ederken, bu işverenler Çalışma Bakanlığı’nı hiçe saydıkları gibi Anayasa’yı da çiğniyorlar. Grevde olan bir işyerinde, üretimi durdurmuşken, içeride çalışacak insan kalmamışken dışarıdan kaçak yollarla işçi getirip üretime veriyorlar. Bu konuda uzman olmayan işçiler, makinelerin ısı ayarlarıyla oynanarak uygun koşullarda üretilememiş ürünleri ise dağıtıyorlar. Yasaları, bakanlığı çiğnedikleri yetmiyormuş gibi vatandaşın da sağlığıyla oynuyorlar. Valiliğin önüne de bunları anlatmak, bir kez daha dile getirmek için geldik. İşçiler yazdığı mektubu Vali’ye verecekti.”

YASALARIN ÇİĞNENMESİNE GÖZ YUMULUYOR

Çorlu kaymakamının ve Tekirdağ Valisi’nin yaşanan hukuksuzluklardan haberdar olduğunu aktaran Durdu “Yasaları korumakla yükümlü olanlar, yabancı sermaye kaçmasın, yatırımcı kaçmasın diye buna göz yumuyorlar” diye konuştu.

100’ün üzerinde işçiyle Valilik önüne geldiklerini dile getiren Durdu “Bize daha önce fabrikanın içine kayıt dışı işçi taşıyan servisleri durdurduğumuz için cezalar kesildi. Bel Karper grev çadırına akşam vakti silahlarla ateş edildi ama ne tutuklu var ne de bizi koruyan. Yasalar işçiye ceza kesmek için uygulanıyor ama işçinin hakkını korumak, güvenliğini sağlamak için uygulanmıyor. Derdimizi anlatmak, yasaların işletilmesi istemek için gittiğimiz Tekirdağ Valiliği önünde ise Vali’nin emriyle, çevik kuvvete ‘süpürün, süpürün’ diyerek verilen talimatla darp edildik, gözaltına alındık. Bazı arkadaşlarımızın 6-7 yaşında çocukları, kucaklarında çocukları vardı. Çocukların coplanması kanımızı dondurdu” ifadelerini kullandı.

Bel Karper ve AdkoTurk’te firmalarında neler oluyor?

Fransa merkezli Bel Karper fabrikasında işçiler 2015 yılında Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendi. Çalışma Bakanlığı da sendikaya yetki belgesi verdi. Ancak işveren bu beleye itiraz etti. Yargı süreci 6 yıl devam etti. Bu sürenin sonunda nihai karar sendika lehine oldu. Bunun üzerine işçiler toplu sözleşme talep etti. Ancak işveren sözleşme masasına yanaşmayınca grev başladı.

Üretim durunca işveren depo çalışanını ve beyaz yakalı işçileri üretim bandına verdi. Ardından bu da yeterli olmayınca dışarıdan getirdiği taşeron işçileri çalıştırdı. İşçiler dışarıdan getirilen işçileri taşıyan servislerin önünü kestiği için de defalarda 12 bin 804 liralık para cezası yedi. Cezaya gerekçe olarak servislerin içerisinde kayıt dışı işçilerin yanında beyaz yakalıların da olması gösterildi.

Direnişe silahlı saldırı

İşçiler grevdeki kararlı duruşunu sürdürdü. Bunun üzerine provokatif olaylar da yaşandı. Fabrika önüne kurulan direniş çadırına gece nöbeti tutulurken silahlarla ateş açıldı. Bel Karper yönetimi de açıklama yaparak silahlı saldırılarla kendilerinin ilgisi olmadığını açıkladı. Bel Karper ’de grev bugün 131’inci gününde.

Kod-29 işe yaramadı

Tekgıda-İş’in örgütlendiği diğer fabrika AdkoTurk’te ise henüz örgütlenme aşamasındayken sendikalı 8 işçi Kod-29’la tazminatsız kovuldu. İşten çıkarmalar örgütlenmenin önüne geçemedi. İşçiler işe iade talebiyle direnişe geçerken sendikanın üye sayısı da her geçen gün arttı. Sendika fabrikada yüzde 70’in üzerinde örgütlenerek Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesi aldı. İşverenin sözleşme masasına oturmaması üzerine işe iade talebiyle yapılan direnişin 129’uncu gününde grev başladı. AdkoTurk grevi bugün 32’nci gününde.