İşsiz olmak demek, parasız olmak demek. İşsiz olmanın bir bedeli varsa iş görüşmesinin de bir maliyeti oluyor. Öyle ki bir iş görüşmesine gittiğinizde en düşük ihtimalle yol ücreti ödemek durumunda kalabiliyorsunuz. Bir birikiminiz varsa yol ücretini oradan karşılayabiliyorsunuz ya da ailenizden temin ediyorsunuz veya arkadaşlarınızdan borç alıyorsunuz. Ancak bunun da bir sınırı olduğunu düşünürsek belki de bir süre sonra iş aramaktan vazgeçiyorsunuz. Canınızı sıkan bir diğer sorun da tecrübesizlik… Her iş ilanında deneyimli personel arandığını görmemek mümkün değil. Tecrübe yoksa düşük ücret tekliflerini duymanız kaçınılmaz oluyor. İşte gençler, tecrübe edinecek ortamların olmamasından şikayetçi. Özellikle üniversite mezunu gençler, onca yıl okul sıralarında dirsek çürütüp, zaman ve para harcayarak kendilerine yatırım yapmalarına rağmen iş hayatında karşılığını alamamanın kırgınlığını yaşadıklarını söylüyor. Sözü onlara bırakıyoruz…
ASGARİ ÜCRETLİ BULUNCA GERİ ÇEVİRDİLER
Uğur Çam, 26 yaşında. Yüksekokulda makine resim ve konstrüksiyon bölümünü okurken sağlık sorunları nedeniyle okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Lisede gemi inşaatı bölümünü bitiren Çam, teknik çizim yapabiliyor. 2.5 yıl boyunca geçen yaza kadar iş aramış ama bulamamış. İş görüşmesine gitmenin de bir maliyeti olduğuna dikkat çeken Çam, “Hiçbir şey harcamasanız dahi yol ücreti için 20 lira gerekiyor. Borç harç 20 lira buluyorsunuz, iş görüşmesine gidiyorsunuz. Her şey olumlu geçiyor, ‘Sizi arayacağız’ diyorlar ama ses seda yok. İster istemez aileniz ve çevrenizdekiler de ‘İş görüşmesine gitmiştin, ne oldu?’ diye soruyor. Bu durum ayrıca bir rahatsızlık veriyor insana” ifadelerini kullanıyor. Çam bir iş görüşmesinden sonra başına gelen ilginç bir olayı aktardı. Prefabrik evler yapan bir firmayla anlaştığını, kendisine “İşe alındınız. İnsan Kaynakları Müdürümüz şu an yok. Dosyanızı ona vereceğiz işbaşı günü için dönüş yapacağız” denildiğini ancak 4-5 gün geçmesine rağmen kimsenin kendisini aramadığını söyledi. Daha sonra firmayı arayan Çam, ilgili kişilere “Beni arayacaktınız geri dönüş yapan olmadı” demesine üzerine kendisine “Asgari ücretle çalışan bir makine mühendisi aldık” demişler.
‘TECRÜBE KAZANACAK ORTAM YOK’
Her sektörde tecrübeli eleman arandığını ancak tecrübe kazanacak ortamların olmadığını belirten Çam, tecrübesiz bireylerin asgari ücrete mahkum olduğunu söyledi. Genelde “İş seçiyorsunuz beğenmiyorsunuz” eleştirileri yapıldığını da anımsatan Çam, “Dört sene okumuşsunuz, kendinize yatırım yapmışsınız, mühendis olmuşsunuz. Kalkıp size ‘Tecrübeniz yok. Sen önce makine tamir edeceksin, atölyede çalışacaksın’ deniliyor. Atölyeye gidiyorsunuz ilkokul mezunu bir ustanın yanında başlıyorsunuz. Tersanede çalıştığım dönemde bu manzara ile çok karşılaştım. Örneğin abim lisede ve üniversitede gemi inşa okudu. Altı sene eğitim almış biri olarak geldi tersanede bir taşeron firmasında yardımcı olarak başladı ve ustasının aldığı ücretin yarısının yarısı kadar maaş alıyordu. İnsan empati yapmaya başlıyor, ‘Kendime yatırım yaptım karşılığı bu mu olmalıydı’ diye soruyor” ifadelerini kullandı.
‘KENDİNİZİ EVE KAPATIYORSUNUZ’
Çam, dışarı genelde iş görüşmesi için çıktığını söylüyor. “Evde durdukça iş bulma ümidini yitiriyorsun” diyen Çam, işsizliğin psikolojik etkilerini şöyle anlattı: “Herkes uyurken sen oturuyorsun. Herkes işe gidiyor, evde tek kalıyorsun. Gündüz uyuyup akşam beşte kalkıyorsun. Her şeyden elini eteğini çekiyorsun. Psikolojik olarak çöküntü içindesin. Dışarı çıksan ‘Ne yapabilirim’ diye düşünüyorsun. Bir işin olunca isteyebilirsin ama ailene her zaman ‘20 lira verir misiniz, bir yerde çay içeyim’ diyemiyorsunuz. İster istemez kendinizi eve kapatıyorsunuz.”
‘TEK DİLEĞİ EMEKLİ OLMAK’
Gökhan Kartal ile Ebru Öztürk ise yaş itibarıyla ne genç ne yaşlı. 45 yaşındaki Gökhan Kartal 2013 yılından beri işsiz, ailesiyle yaşıyor. Yüzde 40 engelli raporu nedeniyle erken emekli olabilmiş. Kartal, istediği alanlarda çalışabilme olanağı bulamadığı için kendisini toplumdan soyutlanmış gibi hissettiğini söylüyor. Yıllarca tasarımcı olarak çalıştığı bir firmayla ilgili anısını paylaşan Kartal, şunları anlattı: “İş görüşmesinde firma müdürü hangi takımı tuttuğumu sormuştu, ‘Fenerbahçeli’ olduğumu söylemiştim. Bunu başvuru formuna yazmamı istemişti. Maça gitmek için kendisinden izin isterdik, ‘Benim için de bağırın’ diyerek izin verirdi.”
Ebru Öztürk de 46 yaşında. 2015 Aralık ayından beri işsiz. Daha önce yönetici konumunda olabileceği işlere bakmış. Artık herhangi bir özellik aramıyor. Öztürk, eskiden iş beğenmediğini son zamanlardaysa sadece sigortalı bir işe sahip olmanın kriteri olduğunu ama iş bulma konusunda ümidi kalmadığını söylüyor. Öztürk’ün tek dileği 22 aylık sigortasını ödeyerek emekli olmak.
‘SANA TORPİL YAPMIŞLAR BİR ŞEYİN YOK’
Önder Coşkun da 33 yaşında. Üniversite mezunu, 9 yıldır işsiz. Ailesiyle yaşayan Coşkun, ekonomik özgürlüğünün olmasını istiyor. Kendisi de ailesine daha fazla yük olmak istemiyor. Epilepsi hastası olan Coşkun, bu nedenden dolayı iş görüşmelerinde olumsuz sonuç almış. İş görüşmelerinde konu hakkında bilgisi olmayan işverenlerin kendisini direkt eleyerek “Seni işe alamayız” dediğini belirten Coşkun, başka bir iş görüşmesinde de engel raporuna bakan işverenin “Bu sahte ya da doktor sana torpil yapmış, senin bir şeyin yok. Biz engelli eleman arıyoruz” diyerek işe almadığını aktardı. Deneyimli personel talebi olduğuna da dikkat çeken Coşkun, “Her işyeri bu şekilde deneyimli çalışan isterse, biz deneyimsiz kişiler olarak bu deneyimi nerede ve ne şekilde kazanabiliriz?” diye soruyor.
3 MİLYON GENÇ BOŞTA GEZİYOR
Genç nüfustaki işsizliğin boyutu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun, 2018 Kasım dönemine ilişkin 15 Şubat’ta açıkladığı işgücü verilerine yansıdı. Buna göre; 15-24 yaş grubundaki 11 milyon 716 bin genç nüfusta işgücüne katılım oranı 5 milyon 101 bin kişi ile yüzde 43.5, genç işsizlerin oranı ise 1 milyon 202 bin ile yüzde 23.6. Aynı yaş grubunda olup ne eğitimde ne istihdamda olan yani boşta gezen gençler ise yüzde 24.3 ile 2.9 milyona dayandı. Bu oranlar, son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan, yalnızca 15-24 yaş grubundaki bireyleri kapsıyor. Aslında milyonlarca genç, üniversite mezunu olsun olmasın, işsiz dolaşıyor.