Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
11 Kasım 2011
İRLANDA… YUNANİSTAN, İTALYA… DERKEN!

Karl Marx, siyaseti, ekonominin yoğunlaşmış biçimi olarak tarif etmişti. Son yi Harda Avrupa´da olanlara bakınca, Marx´ın bu yaklaşımından ilham alarak, Ekonomik krizin yoğunlaşmış halinin hükümetlerin devrilmesine yol açtığını söyleyebiliriz.

İRLANDA… YUNANİSTAN, İTALYA… DERKEN!

       Karl Marx, siyaseti, "ekonominin yoğunlaşmış biçimi" olarak tarif etmişti.

       Son yıllarda Avrupa’da olanlara bakınca, Marx’ın bu yaklaşımından ilham alarak, "Ekonomik krizin yoğunlaşmış halinin hükümetlerin devrilmesine yol açtığını söyleyebiliriz. 2001 krizinin Türkiye’de Ecevit Hükümetini devirmesi Ecevit’in partisi ve ortaklarını barajın altına kadar itmesi gibi, bugün de Avrupa’da kriz etkenlerinin yükselmesi, krize karşı en duyarlı ülkelerde (sistemin daha zayıf halkalarında) hükümetleri bir bir devirmektedir. İrlanda, Portekiz, İspanya, Slovakya, Yunanistan hükümetleri şimdiden kriz kurbanı hükümetler durumuna düşmüş bulunmaktadır. İtalya’da ise, en rezil skandalların bile deviremediği Silvio Berlusconi, bir türlü önleyemediği krizin kurbanı olarak sallanmaktadır. Muhtemelen de yarın yapılacak meclis oturumdaki oylamada Berlusconi ve hükümeti düşecektir.

        "Berlusconi artık son kriz kurbanı başbakandır" diyebilir miyiz?

       Elbette hayır!

       Çünkü krizin yol açtığı iç ve dış etmenlerin AB’nin en güçlü ikinci ekonomisi Fransa’yı da kuşatmaya başladığı konusunda gözlemciler hemfikirdir.

       Ne Libya’ya yönelik saldırıya liderlik yapması ne de en önemli rakibi Oliver Kahn’ın başına gelenler (Belki getirilenler demek daha doğru olur) Sarkozy’i kurtaracak gibi görünmüyor. Dahası Fransa’dan, sendikaların da geniş kapsamlı, genel grevleri de içeren eylemlere hazırlandığı haberleri gelmektedir. Hedefe konan ise Sarkozy ve hükümetin emek düşmanı ekonomi politikalarıdır.

       Ama öte yandan krizin devirdiği hükümetlerin yerine gelen hükümetlerin de krizin etkilerini azaltmakta başarılı oldukları çok şüphelidir. Bu hükümetler, sadece halklar tarafından, "bir umut" desteklenmişlerdir ve şimdi onların da hızla itibar ve güç kaybettikleri gözlenmektedir.

       İspanya ve Portekiz’de süreç hükümetleri eteklerinden tutup sallamaya başlamıştır bile. Yunanistan da ise bir haftadan beri yeni hükümetin kim tarafından nasıl kurulacağı belirlenmemiştir. "Ateşten gömleğe" dönüşmüş olan hükümeti kurmaya cesaret edecek bir şahıs (cesur bir Yunanistan Kemal Derviş’i aranmaktadır) henüz çıkmış değildir!

       İtalya’da ise kriz henüz finans alanında dönüp dolanmaktadır ama asıl etkisini göstermiş değildir.

       Bu yüzden de krizin ayak sesleri bile Berlusconi’yi götürmeye yetmiştir. Dahası "İtalya’da kriz" demek Yunanistan gibi o ülkeyle sınırlı, yani "İtalya krizi" olarak kalmaz. Tersine bir "İtalya krizi"nm "AB krizi"ne dönüşmesi ve dünya krizinin tetikleyicisi olması sürpriz sayılmaz. Bu yüzden de gelişmelerin seyrine bakıldığında, bir bir devrilen zayıf ekonomilerin başındaki hükümetler dizgesinin bir anda pek çok hükümetin düştüğü hatta "düşemediği" ama sistemin de bu itibarsızlaşmış hükümetlerle birlikte alabora olduğu bir aşamaya doğru evrilmesi beklenmez değildir.

       Yani yılın başında Tunus’tan başlayarak yayılan Arap-İslam dünyasındaki isyanların sitemle bir ilgisinin olmadığını söyleyenler, yılın sonunda o isyan ateşini parlatan çelişkilerin Avrupa’yı sallamasına tanıklık etmektedirler ve daha da edecekler görünmektedir.

       Kuşkusuz ki sermayenin çeşitli adlar altındaki odakları ve hükümetleri bu gelişmeleri ve gelişmelerin içerdiği tehditleri görmüyor değildir. Ama bazı konularda çaresizdirler. Ancak, emekçiler aleyhine olan ve sistemin odasındaki burasındaki delikleri kapayarak onu ayakta tutabilecek önlemleri ise almaktadırlar. Ve bu önlemlere, elbette sisteme karşı mücadele olmadığı koşullarda; burjuva hükümetler düşse de sistem alabora olsa da sistemin sahipleri eninde sonunda onu yeniden kurarlar. Bu yüzden de "Emek cephesinin, devrimci güçlerin ve sınıf partilerinin alacakları tutum, yakın gelecekte dünyanın gidişatına damgasını vuracaktır" demek bir kehanet sayılmaz.

DİĞER HABERLER
FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI
FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI

Fazla çalışma ücreti, kanunun veya sözleşmelerin öngördüğü haftalık çalışma süresinin üzerindeki çalışmalar için ödenecek ücreti ifade etmektedir.

GELİR DAĞILIMINDA BOZULMA ZİRVEDE
GELİR DAĞILIMINDA BOZULMA ZİRVEDE

İktidarın neoliberal politikaları gelir dağılımı adaletsizliğinde ülkeyi Avrupa’nın zirvesine taşıdı. En zengin %1’lik kesim ülkedeki servetin %40’ına sahip oldu. Halkın %71’inin 10 bin dolardan az serveti bulunuyor.

MAZERETSİZ DEVAMSIZLIKTA İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
MAZERETSİZ DEVAMSIZLIKTA İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisi sürdürülürken, işçi tarafından yapılan devamsızlıkların geçerli bir mazerete dayanması gerekmektedir.

BEDELLİ ASKERLİK VE TAZMİNAT HAKKI
BEDELLİ ASKERLİK VE TAZMİNAT HAKKI

Bedelli askerlik ve tazminat hakkı.