ILO’DAN ‘MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ’ UYARISI
Uluslararası Çalışma Örgütü, 2022 konferansını çocuk işçiliği temasıyla işlerken, Türkiye Mesleki Eğitim Merkezi (MEM) uygulamasına yönelik eleştirel yönü ve uyarı niteliği de bulunan bir bilgi notu yayınladı.
Mesleki Eğitim Merkezlerinin olası negatif yönlerine vurgu yapan bilgi notunda, “İlgili kanunların etkili biçimde uygulanmasının, çırakların haklarının uluslararası çalışma standartlarına tam olarak uygun biçimde hayata geçirilmesinin ve özellikle yoksul ailelerden gelen ve kırılgan durumlardaki çocuklara ilişkin olarak çocuk işçiliğine ve/veya zorla çalıştırmaya yol açan olası vakaların yakından takip edilmesi makul görünmektedir, işçinin kırılgan durumunun kötüye kullanılması, aldatıcı işe alım uygulamaları, fiziksel ve cinsel şiddet, gözdağı ve istismar edici çalışma koşullarını içeren uygulamaların zorla çalıştırma ve/veya çocuk işçiliğinin güçlü birer göstergesi olduğunun altı çizilmelidir. Tüm koşullarda ve tüm sektörlerde çıraklık sisteminin çırakların haklarının aleyhine olacak biçimde istismar edilmesinden kaçınılmalıdır” ifadelerine yer verildi. Bilgi notunda, ILO’nun çıraklık eğitimini uygun koşullar sağlamak şartıyla desteklediği ancak çocuk işçiliğine yol açabilecek her türlü uygulamaya karşı sözleşmelerin olduğu belirtildi.
Ortaokul sonrası kayıt yaptırılıyor
Türkiye’de, Mili Eğitim Bakanlığı denetimine verilen Mesleki Eğitim Merkezlerinde, ortaokulu bitiren çocuklar kayıt yaptırabiliyor ve 1 veya 2 gün okulda eğitim-öğretim, 3 veya 4 gün boyunca da işyerlerinde çalışarak lise düzeyi eğitimlerini tamamlıyor. Öğrencilere, 11. Sınıfa kadar asgari ücretin yüzde 30’u, 12. Sınıf ve yukarısı için ise asgari ücretin yarısı kadar ücret veriliyor. İş kazası ve meslek hastalığı (kısa vadeli sigorta) yaptırılıyor ancak 16 yaşını doldurmadıkları için uzun vadeli sigorta (emeklilik) yaptırmıyor. ILO Türkiye tarafından hazırlanan bilgi notunda, Cumhurbaşkanı tarafından halen 250 bin dolayında çırağın kayıtlı olduğu MEM’lerdeki öğrenci-çırak sayısının 1 milyona çıkarılması hedefi konulduğu hatırlatılarak, Türkiye MEM uygulamasına yönelik basında yer alan eleştirel yaklaşımlar özetlendi. Bunlar arasında basında yer alan, çocukların haftanın bir günü okula giderek, bir yandan da çalışarak “lise diploması alacakları” vaadinin, sosyal ve bilişsel becerileri edinme hakkından mahrum kalmasına yol açacağı, mevcut bir ekonomik kriz döneminde bunun çocuk işçilerin zorla çalıştırılması anlamına geleceği eleştirileri aktarıldı. Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) asgari ücretin üçte biri vaadinin okul geçmişi başarısız olan çocuklar başta olmak üzere, normal okullardan alınmasına yol açacağı ve yoksul işçiler yaratacağı eleştirisi hatırlatılan bilgi notunda, “Yoksul ailelerden gelen ve kırılgan durumlardaki çocuklar ise özellikle risk altındadır. Bu tür uygulamaların hedeflerinden biri de işgücü açığını kapatmak gibi görünmektedir” ifadelerine yer verildi.
Mevcut çıraklık sisteminin, herhangi bir örgütlenmeye imkân sağlamadığı, çocukların tamamen işveren takdirine bırakıldığı, çocukların sosyal ve psikolojik istismara maruz kalarak sömürülme riski taşıdığı; uygulamanın çocuk işçiliğinin yasallaştırılmasına yol açan bir bahane oluşturduğuna dair eleştiri hatırlatılarak, yine basında yapılan “Bazı kişiler mesleki eğitim yoluyla, özellikle yoksul ailelerin çocuklarının Devlet tarafından ucuz işgücüne itildiğini savunmaktadır. Okula gidemeyen çocukların diplomasız kalmayacak ve aynı zamanda meslek öğrenecek olması düşüncesi yoksul ailelere cazip görünmektedir. Böylece çocuklar, fiziksel ve psikolojik olarak kırılgan olacakları durumlarda kendilerini savunma olanakları olmadan işletmelerin kollarına itilmektedir. Çırakların hafta sonları da dahil olmak üzere uzun çalışma saatlerine maruz kaldığı defalarca dile getirilmektedir” ifadesine bilgi notunda da yer verildi. ILO bilgi notunda, çırakların önemli bir kısmının Türkiye’deki iş sağlığı ve güvenliği (İSG) aykırılıklarının KOBİ’lerde yoğunlaştığı hatırlatılarak, henüz fiziksel gelişimini tamamlamamış çocukların neredeyse tüm sorumluluğu üstlendikleri bir iş yaptıkları, iş güvenliği ve sağlığı riskine maruz kaldıkları, genel sorunlar yanında gerekli koruyucu ekipman olmadan kaynak makineleri kullandırılarak tehlikeli gaz soludukları, yanma riski taşıdıkları belirtilerek, bu alanda özel çırak eğitmenleri ve İSG uzmanlarına daha fazla danışılması tavsiye edildi. Bilgi notunda, ILO’nun çocukların zorla çalıştırılması dahil, çocukların çalıştırılmasını önleyici sözleşme ve yayınları ile çırak eğitimine yönelik kriterlerine de bilgi notunda yer verildi.