Hükümetin bu yıl Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konferansı’na Memur-Sen’i gönderme kararı alması krize neden oldu. En fazla işçi üyeye sahip olan Türk-İş, konferansa katılmayacağını, hükümetin ILO’ya sunacağı delegasyon listesinde de yer almayacağını bildirdi. Ayrıca Memur-Sen delegeliğinin iptali için ILO’da komitelere başvuru yapacağını da duyuran Türk-İş, Çalışma Bakanlığı’na bir de rapor gönderdi.
107. ILO Konferansı bu yıl 28 Mayıs – 8 Haziran arasında Cenevre’de yapılacak. Konferansa işçi konfederasyonu Türk-İş yerine memur konfederasyonu olan Memur- Sen gidecek. Hükümetin kararına tepki gösteren Türkİş, Memur-Sen’in Türkiye işçi delegesi olarak belirlenmesinin ILO Anayasası ve ILO kararlarına aykırı olduğunu belirtti. Böyle bir görevlendirmenin uluslararası sendikal hareket ve Türkiye işçi hareketi tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Türk- İş, “en fazla temsile haiz” tüm konfederasyonların tam mutabakatı olmadan delege belirlenmesi ve hükümetin bu kararı değiştirmemesi durumunda, hükümetin delegasyon listesinde de yer almayacağını bildirdi.
Ruhuna aykırı
ILO Anayasası’na aykırı bir şekilde belirlenen delegeliğin iptali için ILO’daki ilgili komitelere başvuruda bulunacağını da vurgulayan Türk-İş, Çalışma Bakanlığı’na bir de rapor sundu. Raporda, ILO Anayasası’nın 3. maddesine dikkat çekildi. Maddeye göre, üye ülkeler en fazla temsil ağırlığı bulunan işçi kuruluşlarıyla mutabık kalarak, delege ve teknik danışmanları belirleme görevini üstleniyor. “En fazla temsile haiz işçi kuruluşları” ile mutabakat aranması da zorunlu tutuluyor. Ayrıca Uluslararası Daimi Adalet Divanı’nın aldığı karara göre de bu zorunluluk “basit bir ahlaki görev değil, tarafları bağlayıcı” bir zorunluluk.
Raporda, Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Yüksek Hakem Kurulu, Ulusal İSG Konseyi, Mesleki Yeterlilik Kurumu gibi pek çok kuruluşta yer aldığı, ILO’ya katılan işveren delegesini belirleyen TİSK’in de tek muhatabı olduğuna dikkat çekildi.