Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Ağustos 2022
İÇ BORÇ BATAĞINA GÖZ GÖRE GÖRE İŞTE BÖYLE SAPLANDIK!

Sözde “liralaşma”, uygulamada “dolarlaşma”!

İÇ BORÇ BATAĞINA GÖZ GÖRE GÖRE İŞTE BÖYLE SAPLANDIK!

İç borç içinde dövize endeksli olanların payı ilk kez yüzde 30’u aştı.

İç borç anaparası son bir yılda 524 milyar artarken faiz yükündeki 1.7 trilyonluk artışın neden bu; hem dövizin payının artması, hem de TÜFE’ye endeksli kağıtlar…

Bir anlamda dün kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Bu köşede dün iç borcun son bir yıl ve 2012’den bu yana olan anapara bakiyesi ve bunun için yapılacak faiz ödemesine ilişkin projeksiyona yer verdim. Hemen vurgulamak istediğim bir detay var. Bazı okurlar faize ilişkin ödeme projeksiyonunu nasıl hesapladığımı soruyor.

Bu projeksiyonu yapan ben değilim ki… Bu veriler Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait ve kamuya açık. Hesaplamayı yapan da Hazine. Gelecek yıllarda enflasyonun nasıl seyredeceğine ve dövizin ne olacağına dönük tahminlerle bu projeksiyon yapılıyor. Bu köşede dün son bir yılda iç borç anapara yükü 524 milyar lira artarken, faiz yükünün nasıl 1.7 trilyon lira büyüdüğünü sordum. Biliyorum, kimsenin yanıt vereceği yok da, ben sordum işte. Hem yanıt vermek isteseler ne diyecekler ki…

“Oldu bir kere; zaten bir süredir ancak dövize ve TÜFE’ye endeksli borçlanabiliyorduk; Merkez Bankası’nın faizini indirince bu durum daha da belirgin bir hal aldı, daha da kötüsü enflasyon ve kur yükselince ödeme projeksiyonu çok bozuldu; sonuçta son bir yılda 1.7 trilyon liralık bir artış ortaya çıktı…”

Deseler deseler, bunu derler! Bunu da diyemezler, o yüzden susarlar!

Son bir yıldaki durum

İç borç stokuna ilişkin verilerle ilgili bir açıklama yapmam gerekiyor. Dikkatli okurlar muhtemelen fark edeceklerdir. Dün aylar itibarıyla aktardığım iç borç stoku ile bugünkü veriler arasında zaman uyumsuzluğu var. Örneğin bu temmuzda 1 trilyon 676 milyar lira olan iç borç stoku, ay sonundaki düzeyi gösteriyor. Dün bu tutarı ağustos verisi olarak aktardım. Çünkü Hazine’nin iç borç ödeme projeksiyonu verileri, ilgili ayın başındaki durumu, diğer bir ifadeyle önceki ayın sonunu gösteriyor. Dolayısıyla verilerde bir ay kayması, bir yanlışlık yok. Stok, ay sonundaki durumu; projeksiyon ay başındaki durumu gösteriyor ve bir sayı stokta temmuza, projeksiyonda ağustosa denk geliyor.

Şimdi gelelim iç borç stokunun kompozisyonunda son bir yılda nasıl değişiklik olduğuna…

Borç stokunun yapısı son bir yılda sınırlı bir değişiklik gösterdi. Özellikle TÜFE’ye endeksli kağıtların toplamdaki payı neredeyse aynı kaldı. Geçen yıl temmuzda yüzde 23.2 olan pay, bu yıl yüzde 23.4’e çıktı.

Dövize endeksli kağıtların payındaki artış çok daha belirgin. Bu kağıtların toplam stokta geçen yıl temmuzda yüzde 25 olan payı bu yıl yüzde 30.2’ye yükseldi.

İyi güzel de, paylardaki bu sınırlı değişim faiz yükünün bir yılda 1.7 trilyon artmasını izah etmeye yeter mi? Yeter!

Yine dün kısaca değindiğim gibi enflasyonun ve kurun nereye tırmandığına bakmak gerekiyor.

Geçen yıl ağustos ayı başında ödeme projeksiyonu yapıyorsunuz. Dolar 8.50, yıllık enflasyon yüzde 18.95. Hesabınızı bu değerlere göre yapmanız gayet normal.

Sonra bir şeyler oluyor, bir takım kararlar alınıyor; yani faiz indiriliyor ve dolar fırlıyor, enflasyon fırlıyor. Bu yıl ağustosa geliyorsunuz; dolar 18’e, enflasyon yüzde 80’e dayanmış.

Geleceğin yükünü hesaplarken 8.50 ve yüzde 18.95’le hesap yapmak başka, 18 ve yüzde 80’le hesap yapmak başka!

Dolayısıyla iç borç kompozisyonu son bir yılda çok fazla değişmemekle birlikte kur ve enflasyonun yükselmesi böyle bir sonuca yol açtı.

DÖVİZE ENDEKSLİ İÇ BORÇ ALTI YIL BOYUNCA SIFIRDI!

Ortaya liralaşma diye bir kavram atıldı ama buna uymayan, hatta tam tersini yapan iktidarın bizzat kendisi. Yıllar boyunca dövize endeksli garantiler verildi, kur korumalı mevduatla TL cinsi tasarruflar da dövize endekslendi. Hazine de çok önceden başlayarak dövize endeksli iç borç aldı.

İç borç ve dövize endeksli! Ne güzel değil mi!

İç borç içinde dövize endekslilerin payı ilk kez bu yıl temmuz sonunda yüzde 30’un üstüne çıktı. İlk kez!

2003-2009 döneminde de dövize endeksli iç borç vardı. Sonra bu tutar azaldı azaldı ve 2012’de sıfıra indi. 2012-2017 döneminde dövize endeksli iç borç hiç yoktu. Altı yıl boyunca…

2018’de sembolik bir tutarla başlayan dövize endeksli borçlanma giderek arttı ve geldik 2022’nin temmuz sonuna; artık Türkiye’nin iç borcunun yüzde 30.2’si döviz endeksli.

Hem iç borcun üçte bire yakını dövize endeksli olacak, hem de önümüzdeki yılların borç ödeme yükü artmayacak, mümkün mü?

Dolayısıyla son dönemde faiz yükü olarak gördüğümüz tutar giderek daha hızlı bir şekilde büyüyecek. Eğer bir şekilde döviz artışını durdurur, hatta düşüş sağlayabilirsek, aynı şekilde enflasyonu da hızla geri çekebilirsek, durum lehimize değişir. Yoksa bu gidişatı önlemek mümkün olmayacak.

KAYNAK Alaattin AKTAŞ / Dünya
DİĞER HABERLER
TARIMDA ÜRETİCİ ENFLASYONU MARTTA YÜZDE 61,87 OLDU
TARIMDA ÜRETİCİ ENFLASYONU MARTTA YÜZDE 61,87 OLDU

TÜİK verilerine göre, tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) martta yıllık yüzde 61,87, aylık yüzde 5,57 arttı.

NAS BİLANÇOSU KEŞKE YALNIZCA 818 MİLYARLIK TCMB ZARARI OLSAYDI
NAS BİLANÇOSU KEŞKE YALNIZCA 818 MİLYARLIK TCMB ZARARI OLSAYDI

Merkez Bankası’nın 2023 yılını 818 milyar lira zararla kapatması aslında sürpriz olmadı. Bilançodan hareketle yılın zaten 800-850 milyar lira arasında zararla kapatılacağı görülüyordu.

AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI

Martta açlık sınırı 16 bin 646 TL, yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL Günlük maliyet 555 TL

GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK
GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK

Türkiye, şubat ayında yüzde 71.1 ‘e ulaşan gıda enflasyonuyla dünya ülkelerine fark attı.