Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Öyle ikide bir kalkacak hemen grev filan bilmem ne, kusura bakma arkadaş şeklindeki sözlerinin ardından AKP tarafından yasaklanan grevlere bir yenisi eklendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Öyle ikide bir kalkacak hemen grev filan bilmem ne, kusura bakma arkadaş" şeklindeki sözlerinin ardından AKP tarafından yasaklanan grevlere bir yenisi eklendi. Mefar İlaç Sanayii fabrikasında Petrol-İş Sendikası’na üye yaklaşık 300 işçinin 20 Haziran’da başlatacağı grev, önceki gün Resmi Gazete ‘de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün ertelendi. Kararın gerekçesinde, fabrikada yapılacak grevin ‘genel sağlığı bozucu nitelikte’ olduğu iddia edildi. 

Petrol-İş’in yeni örgütlendiği ve 294 üyesinin olduğu Mefar İlaç’ta toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 18 Mayıs’ta grev kararı alınmış, 31 Mayıs’ta grev oylaması yapılmış, oylamada 367 fabrika çalışanı greve ‘evet’ diyerek kararlılığını ortaya koymuştu. 

OHAL’de grev yasak! 

Petrol-iş Sendikası, grevin yasaklanmasına tepki gösterdi. Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Mefar İlaç’ın ilaç şirketlerine fason üretim yaptığı ve bu işyerinde üretilen ilaçların sektörde ikame edilebilir ürünler olduğu belirtilerek, "Grevin ‘genel sağlığı bozucu’ bir etkisinin olmayacağı açıktır. Bakanlar Kurulu tarafından verilen ve haklı hiçbir gerekçesi olmayan bu karar, OHAL döneminde grevlerin fiilen yasaklanmış olmasının tescilidir" denildi. 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "OHAL döneminde hükümet, sermayedarlara kıdem tazminatı gibi en temel hakkımızın tırpanlanması dâhil her türlü teşvik ve desteği sunarken, işçinin hak mücadelesini engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Artık bir yasaklama halini alan grev ertelemelerini, hükümetin emek sömürüsünün derinleştirilmesi için sermayedarlara sunduğu en büyük teşvik olarak değerlendiriyoruz." 

Hani OHAL sadece devleteydi? 

Bu grev yasaklamalarla işçinin anayasal ve yasal haklarını kullanmasının engellendiğine ve emek mücadelesinin bitirilmek istendiğine vurgu yapılan açıklamada, "Toplu iş sözleşmesi hakkının da askıya alınması anlamına gelen grev ertelemeleri, ülkemizin demokratik işleyişten ve sosyal hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştığının açık bir göstergesidir. Hükümetin bu tutumu, ‘OHAL’in sadece devletin kendini koruması ve terörle mücadele için ilan edildiği, halkın özgürlüklerinin kısıtlanmayacağı’ şeklindeki söylemiyle çelişmektedir. Bu dönemde iş ve ekmek mücadelesi verilen haksız kararlarla tümden yasaklanmıştır" denildi. 

‘Yasal haklarımızı kullanacağız’ 

Sendika, grev yasağına karşı nasıl bir tutum alacağını ise şöyle açıkladı: "Emek mücadelesine dönük yasaklama ve baskılara boyun eğmeyecek, verilen bu haksız karara karşı hukuki girişimler de dâhil tüm yasal haklarımızı kullanacağız. Grev uygulama tarihinden önce anlaşma sağlanamadığı takdirde örgütlü gücümüzü gösterecek ve düzenleyeceğimiz eylemlerle sendikal mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz."