Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Nisan 2016
HÜKÜMET KÖLELEŞTİRME, SENDİKACILAR BÖLME GAYRETİNDE

Dün bu köşede, bazı sendikacıların sorumsuzluğu yüzünden son yıllardaki 1 Mayıslarda anlamına uygun birlik ve dayanışma sağlanamadığını, umursamazlık yüzünden de işçi sınıfının acil taleplerinin dile getirilemediğini yazmıştım.

HÜKÜMET KÖLELEŞTİRME, SENDİKACILAR BÖLME GAYRETİNDE

Dün bu köşede, bazı sendikacıların sorumsuzluğu yüzünden son yıllardaki 1 Mayıslarda anlamına uygun birlik ve dayanışma sağlanamadığını, umursamazlık yüzünden de işçi sınıfının acil taleplerinin dile getirilemediğini yazmıştım. 

Daha da somutlayalım; 

1-) 1 Mayısların, Hükümetlerin ve emperyalistlerin işçi aleyhine planlarının püskürtüleceği gün olmak yerine, şer planların gerçekleşmesini kolaylaştırdığını yazmıştım. Acil olanların da arada kaybolacağı bir talepler yağmuruyla ortaya çıktıkları için, vahim olana odaklanma sağlanamıyor, böylece de hükümetin işi kolaylaşıyordu. 

2-) 1 Mayıs’ın hangi taleplerle yapılması gerektiğini birbirlerine danışmıyorlar. Ortak taleplerle çıkmak, bir yere hep beraber odaklanmak gibi bir zahmete girmiyorlar. 

3-) Birlikte hareket etmeye gayret etmiyorlar. 

Bir sorunu çözmek, vahim bir meselenin üzerine yürümek gibi bir niyet olmayınca, 0 sorunu çözecek kuvvete de ihtiyaç duyulmaz. Caydırıcı kuvvet yaratma arayışı olmadığı için, her konfederasyon kendini ayrı bir merkez gibi görüp, diğerinin katılmayacağı, katmak için de zahmete girmediği mitingler planlıyor. Böylece çok sayıda zayıf ve etkisiz eylemler çıkıyor ortaya. 

4-)İşçi sınıfının bir sorununu çözmeye çalışmak, olabilecek bütün kuvvetleri bir araya getirmek gibi bir dert olmayınca, geriye gösteri yapmak kalıyor. Biri Diyanet İşleri Başkanı’nı mitinge çağırarak "İslami 1 Mayıs" yapmak gibi saçmalığa soyunuyor, diğeri, Taksim kalesine Ulubatlı Hasan’ın sancağını dikme peşinde. 

Sonuçta, ne 1 Mayıs’ın anlamına uygun birlik sağlanmış oluyor, ne bir amaç uğruna yürünmüş, ne de Hükümetin şer planı püskürtülmüş oluyor… 

Tam tersine, işçi sınıfını dinsel ve etnik amaçların cenderesine çekmek isteyenler cirit atmış, işçinin meydanlardan biraz daha uzaklaşması sağlanmış, toz duman, cop ve gaz bombasından sonra hükümetin bir şer planı daha yürürlüğe girmiş oluyor. Son yılların 1 Mayıslarında durum böyle idi. 

SENDİKACILAR BÖLÜNME MERAKLISI

Anlaşılıyor ki, bu yıl da farklı olmayacak.

Hak-İş haftalar öncesinden diğer konfederasyonlara danışmadan Sakarya’ya gideceğini açıkladı. Türk-İş Çanakkale’de yapacak. DİSK ise Taksim’e çağrı yapıyor yine. 

Yine sorumsuzluk, yine hedefsizlik, yine hükümetin şer planlarına karşı kaygısızlık. 

DİSK’in Taksim çağrısı ise sorumsuzluğun zirvesi. İzin verilmeyeceğini bile bile işçiyi gaz bombalarına davet etmek, sorumsuzluğun dik alasıdır. Her defasında bol miktarda cop ve gaz bombası yiyen işçinin Taksim’e rağbetinin dibe vurduğu zamanda Taksim’de ısrar etmek, basiretsiz komutanların intihar kararlarına benziyor.

Yüzü maskeli güruhlarla işçiyi yanyana getiren bu eylemler, işçi sınıfı için hüsranla sonuçlandı hep. İşçi sınıfının haklarını gasp etme planları, bu tür eylemlerden sonra, daha da engelsiz gerçekleştirildi hep. 

Konfederasyonların bu dağınıklığı ve hedefsizlik, işçi sınıfına Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısının yapıldığı zamanda oluyorsa, sorumsuzluk daha da vahimdir. 

Bugün ihtiyaç olan Taksim’de işçiyi kırdırmak değildir. İhtiyaç olan, Meclis’teki kölelik tasarısını geri çektirecek kuvvetli eylemlerdir. 

İhtiyaç olan, taşeron işçilerinin haklarını gasp etme planını geri çektirecek, ayrımsız bütün taşeron işçilerine kadro verilmesini sağlatacak eylemlerdir.

İhtiyaç, Ulusal İstihdam Projesini çöpe atacak kuvveti yaratmaktır. İşçiye güven veren, işçiyi birleştirecek ve halkı kazanacak çizgidir doğru olan. 

1-) Eylem kuvveti artırıyormu? 

2-) Bizzat tarafı olmayan kesimlerde de eylemin haklı olduğu duygusu yaratılabiliyor mu?

3-) Karşı tarafa geri adım atıyor mu? Aleyhinizdeki kem niyetlerden vazgeçiyor mu?

Her işin başında ve sonunda düşünülmesi gerekendir bunlar. 

DİSK’in Taksim çağrısı ise, karşı tarafın işine yaramaktadır. Bunu görmemek için basiretin bağlanması lazım.

 
DİĞER HABERLER
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1996-1998 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 51.Cumhuriyet Hükümeti (II.Çiller Hükümeti) 5.10.1995-30.10.1995 tarihleri arasında, 52. Cumhuriyet Hükümeti (III.Çiller Hükümeti) 30.10.1995-6.3.1996 tarihleri arasında görevdeydi. 24 Aralık 1995 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçiminde oyların yüzle 21,4’ünü alan Refah Partisi 158 milletvekili çıkardı. ANAP’ın oyu yüzde 19,6 (132 milletvekili) ve DYP’nin oyu yüzde 19,2 (135 milletvekili) düzeyinde kaldı. DSP oyların yüzde 14,6’sını (76 […]

YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR
YAPIŞKAN ENFLASYON, YOLDAN ÇIKARIYOR

Son vaka, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yaşanıyor. Emekli maaşı alabilmek için eşinden boşananların sayısındaki artıştan yola çıkan kurum; boşandığı eşiyle yaşamaya devam eden 2 bin 418 kişi belirledi.

İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?
İŞVEREN İMKÂNIYLA YAN İŞ MÜMKÜN MÜ?

Aynı anda veya çalışma sürelerini bölerek farklı işverenlere yönelik çalışma giderek yaygınlaştı. Çoğunlukla ekonomik gerekçelerle olsa da kişilerin farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösterme isteği de bunda etkili oluyor.

“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?
“GEL, DÖVİZE GEL” DİYEN ÇIĞIRTKANLAR, NEREDESİNİZ?

Bir ay önce bugünler… Yerel seçimlere birkaç gün kalmış. Seçim sonrasına ilişkin tahminler havada uçuşuyor. En çok merak edilen de dövizin seçimden sonra nasıl bir seyir izleyeceği…