Hükümet, kamu kurumları ile 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde de iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğunu erteleyen ve hizmet kapsamını daraltan maddeleri torba yasaya ekledi. Tasarı yasalaşırsa, uzman istihdamı dışında çalışanların sağlığı ve güvenliği de olumsuz etkilenecek. 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa rağmen ölümlü iş kazalarında yaşanan artışın sürdüğü bir dönemde böyle bir düzenlemenin tasarıya eklenmesi "Çalışanların cam değil işverenlerin cebi düşünülüyor" yorumuna neden oldu. Öte yandan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi de, "Mayıs Ayı İş Cinayetleri Raporu’nu açıkladı. Yazılı, görsel ve dijital basından edinilen bilgiye dayanarak hazırlanan rapora göre, mayıs ayında Türkiye’nin 53 şehrinde iş kazaları sonucu en az 146 işçi, yılın ilk beş ayında ise en az 741 işçi yaşamını yitirdi. 

 

 

İşçi ölümleri en çok tarım/orman, inşaat/yol, taşımacılık, ticaret/büro, madencilik ve metal işkollarında yoğunlaştı. Tarım/orman işkolunda 37 işçi; inşaat/yol işkolunda 30 işçi; taşımacılık işkolunda 23 işçi; ticaret/büro işkolunda 15 işçi; madencilik işkolunda 7 işçi; metal işkolunda 6 işçi iş kazaları sonucu yaşamını yitirdi. Raporda, ölümlü iş kazalarının nedenleri de yer aldı. İşçiler en çok ezilme/göçük, servis/trafik kazası, yüksekten düşme, kalp krizi/beyin kanaması nedenli can verdi. Ezilme/göçük nedeniyle 33 işçi; trafik/servis kazası nedeniyle 26 işçi; yüksekten düşme nedeniyle 24 işçi; kalp krizi/beyin kanaması nedeniyle 18 işçi hayata gözlerini yumdu.