HIZLI TREN İNŞAATI 3 YILDA 5 CAN ALDI
ARIFIYE´de Yüksek Hızlı Tren Garı inşaatında 6 işçinin göçük altında kalması, dikkatleri tekrar demir yollarına çekti. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) yüksek hızlı tren yapımında son 3 yılda 5 işçinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda işçinin de ağır şekilde yaralandığına dikkat çekti.
ARIFIYE’de Yüksek Hızlı Tren Garı inşaatında 6 işçinin göçük altında kalması, dikkatleri tekrar demir yollarına çekti. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) yüksek hızlı tren yapımında son 3 yılda 5 işçinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda işçinin de ağır şekilde yaralandığına dikkat çekti.
Sendika, demiryollarında yaşanan ölümlerin nedeninin tıpkı Soma’da olduğu gibi taşeronlaştırma ve önlemlerin alınmaması olduğuna dikkat çekti. BTS’nin açıklamasına göre, yüksek hızlı tren inşaatlarında ihaleyi alan firmaların ilk işi, yapacakları işleri başka taşeron firmalara vermek oluyor.
Buna, alınmayan iş güvenliği önlemleri ve hükümetin projeyi erken bitirme telaşı da eklenince ölüm ve yaralanmalar kaçınılmaz hale geliyor. 2011 yılında yaşanan Bozüyük’te bir işçinin ölümünün ardından hız kesmeyen ‘kazalar’, 2014 yılında ise giderek sıklaştı. 12 Ocak 2014’te 19 yaşındaki bir işçi, Sakarya’nın Geyve ilçesinde devam eden Yüksek Hızlı Tren (YHT) inşaatında çalışırken dengesini kaybedip 5 metre yükseklikten düştü ve can verdi.
2013’TE 55 ÖLÜM
BTS Genel Başkanı Nazım Karakurt, 2013 yılında demir yollarında yaşanan kazalarda yolcular da dahil 55 kişinin öldüğü, 101 kişinin yaralandığına dikkat çekti. Hükümetin siyasi propaganda malzemesi haline getirdiği yüksek hızlı tren inşaatlarında son dönemde iş kazalarının giderek arttığını ifade eden Karakurt, hızlı tren hattı inşaatlarında büyük inşaat şirketleri ihaleyi aldıktan sonra birçok işi taşeron eliyle yaptıklarını, esnek ve kuralsız şekilde uzun saatler çalıştırılan taşeron işçilerin de adeta ölüme itildiğini aktardı. Karakurt, "Demir yollarında oluşan bu acı tablonun sorumlusu, sendikamızın ısrarına rağmen gerekli önleyici iş güvenlik tedbirlerini almayan, taleplerimize kulaklarını tıkayan ve uyarılarımızı görmezden gelmekte ısrar eden yönetim anlayışıdır" dedi.