HIZLI BÜYÜMEDE PATRONLAR KAZANDI ÇALIŞANLAR KAYBETTİ
Türkiye 2010 yılında tarihinin en yüksek büyüme hızlarından birisini gerçekleştirdi. 2009 yılında yaşanan yüzde 4.83’lük daralmadan sonra ekonomi yüzde 9.16 gibi yüksek bir hızla büyüdü. Ancak yüksek hızlı büyüme, Türkiye´nin en büyük sorunlarından birisi olan gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzelmesine hiçbir katkıda bulunmadı.

Türkiye 2010 yılında tarihinin en yüksek büyüme hızlarından birisini gerçekleştirdi. 2009 yılında yaşanan yüzde 4.83’lük daralmadan sonra ekonomi yüzde 9.16 gibi yüksek bir hızla büyüdü. Ancak yüksek hızlı büyüme, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi olan gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzelmesine hiçbir katkıda bulunmadı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) gelir dağılımı çalışmasına göre gelir dağılımındaki eşitsizlik, azalmak yerine daha da arttı. Türkiye, OECD içinde büyüme hızında başı çekmesine rağmen gelir dağılımı en bozuk üçüncü ülke olmaya devam ediyor. Bu durum kendisini değişik sınıflarına mensup kesimlerin ortalama gelirindeki değişimde de kendini ortaya koyuyor.
TÜİK’in 2011 yılı gelir dağılımı çalışması, araştırmanın yöntemine bağlı olarak 2010 yılı gelirlerine dayanarak yapılıyor. Bu nedenle tabloda gelirleri ait oldukları yıllarla karşılaştırıyoruz. 2010 yılında kişi başına milli gelir yüzde 13.85 oranında arttı. Ücretli ve yevmiyeli olarak çalışanların ortalama gelirindeki artış bunun yarısından biraz fazla olurken, işverenlerin gelirindeki artış iki katını buldu.
Ortalama geliri en az artanlar yüzde 8.73 ile ücret ve maaşla çalışanlar oldu. Yevmiye ile çalışanların ortalama gelirindeki artış da yüzde 9.27 ile benzer bir sonuçla karşılaştı. Buna karşın işverenlerin ortalama gelirindeki artış yüzde 26.18 oldu. Kendi hesabına çalışanların gelir artışı ise yüzde 15.49 oldu. Buna göre kendi hesabına çalışanların gelir artış hızı ücretlilerin gelir artış hızını neredeyse ikiye katladı.
İşverenlerin gelir artış hızı ise, ücretlilerinkinin üç katını buldu. Mesleklere göre ortalama gelir hesabı da benzer bir manzara sergiliyor. Meslekler içinde geliri en az artanlar, yüzde 9.11 ile profesyonel meslek mensupları. Bunları yüzde 10.54 ile esas olarak sanayi elemanı olarak çalışan tesis ve makine operatörleri ve montajcılar izliyor. Bu iki kesim belirli bir mesleki donanıma sahip ücretli veya yevmiyeli çalışanlardan oluşuyor. Buna karşın meslek sınıflamasında üst düzey yönetici ve müdürlerin gelirindeki artış yüzde 15.2’yi buluyor.
Mesleklere göre en yüksek ücret artışının yüzde 21.07 ile tarım, hayvancılık ve balıkçılıkta çalışan elemanlarda olması dikkat çekiyor. Tarımda hem istihdamın, hem de ücretlerin tarımdaki büyümeden çok daha hızlı artması bir dengesizliğe işaret ediyor.
Bunlar hızlı büyümeyi omuzlayan emek kesiminin, büyümeden payını alamadığını, toplam gelirden aldıkları payın azaldığını ve sosyal eşitsizliğin daha da arttığını gösteriyor.