HİLE-İ ŞER’İYYE YOLUYLA 434.6 BİN TL
Diyelim şirketiniz var. Kamuda işlerinizi görmenize yardımcı olan bir de memur ayarlamışsınız. Adama para vermek istiyorsunuz. Rüşvete girer. Adam da korkuyor. Ancak sizin adama, adamın da size ihtiyacı var. Ne yapacaksınız?

Bir dönemin ünlü sözlerinden biri, "demokrasilerde çare tükenmez" idi. Ulus olarak bu konuda kimse elimize su dökemez. 1960’larda çalışmak için Almanya’ya giden vatandaşlanmızın "insanlığa katkılarından biri, para büyüklüğünde buz yapıp, sigara otomatlarından sigara almaktı. Kardeşinin çocuklannı üstüne geçirerek maaşından daha fazla çocuk parasını Alman devletinden almayı başarmak da bir yaratıcılık gerektiriyordu. Bu konularda üstümüze yok.
Diyelim şirketiniz var. Kamuda işlerinizi görmenize yardımcı olan bir de memur ayarlamışsınız. Adama para vermek istiyorsunuz. Rüşvete girer. Adam da korkuyor. Ancak sizin adama, adamın da size ihtiyacı var. Ne yapacaksınız?
Yaratıcılığımız hemen devreye giriyor ve size çözüm üretiyor.
Adamın üniversitede okuyan oğlunu iyi bir ücretle işe alıyorsunuz. Çocuk işe filan gelmiyor; ama maaşı tıkır tıkır işliyor.
Böylece memurumuz ve siz "namuslu" kalıyorsunuz; rüşvet filan ödemiş olmuyorsunuz.
Benzer bir olay Yol-İş’te yaşandı.
Bayram Meral 1982 yılında Yol-İş Sendikasının genel başkanlığına getirildi. 3 Kasım 2002 genel milletvekili seçimlerinde de CHP listesinden milletvekili oldu. (Marx’ın 4 Ağustos 1874 tarihinde Sorge’a yazdığı mektupta bazı sendikacılardan kurtulmanın yolunun onlan milletvekili yapmak olduğu konusundaki görüşü çok ilginçtir.)
Bayram Meral’in Yol-Iş’te seçim kaybetmesi çok zordu. Kendi isteğiyle ayrilmasa, kolay kolay devrilemezdi. Belki bunun karşılığı olarak, milletvekilliği süresince milletvekilliğinden alacağı maaşa ek olarak Yol-İş’ten de bir maaş almak istedi.
Yol-İş yönetimi de (sanki kendi babalarının kesesinden harcama yapıyorlarmış gibi) bu isteği kabullendi.
Bayram Meral ile Yol-İş yönetimi arasında bir sözleşme imzalandı. (Bu sözleşmenin tümü Türk basınında ilk kez 7 Kasım 2011 günlü Aydınlıkta yayımlandı.)
Bu sözleşmeye göre, Bayram Merale 6 Kasım 2002 tarihinden başlayarak her ay 3 bin 730 lira (eski parayla 3 milyar 730 milyon) ödenecekti. Bu miktar, o tarihte genel başkana ödenen maaş tutarıydı. Ayrıca sendika yönetim kumlunun aldığı tüm ikramiye ve yardımlar da ödenecek ve bu kişilerin aldıklarına yapılan her türlü zam, Bayram Merale de uygulanacaktı.
Sözleşmeyi danışman Bayram Meral, Genel Başkan Yardımcıları Fikret Barın ve Nuhi Çelebi, Genel MALİ Sekreter Turgut Ayçiçek, Genel EĞİTİM SEKRETERİ Kenan Özsüer ve Genel Mevzuat SEKRETERİ Fahrettin İnan imzaladılar.
Ancak bu arada hukukçular devreye girdi.
Anayasanın 82. maddesi ve 31.10.1984 gün ve 3069 sayılı TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanunun 3. maddesi, sendikalarda "ücret karşılığı müşavirlik" yapılmasını yasaklıyordu. Bu yasağın ihlali durumunda milletvekilliği düşebilirdi.
Köylü kurnazlığı hemen çözüm üretti.
Bayram Meral’in oğlu Mustafa Meral devreye sokuldu. Mustafa Meral’in sendikacılık konusunda bir eğitimi veya uzmanlığı söz konusu değildi. Bayram Meralle imzalanan sözleşme iptal edildi; yerine Mustafa Meralle bir sözleşme imzalandı.
Böylece, tespit edilebildiği kadanyla, Mustafa Meral’e yalnızca 30.7.2004-1.10.2007 tarihleri arasındaki 3.5 yılda 309.4 bin TL maaş ve 125.2 bin TL ikramiye olmak üzere toplam 434.6 bin TL ödendi. İmzalanan sözleşme 1 Kasım 2002 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıllıktı. 1.11.2002-1.7.2004 dönemindeki 1.5 yılı aşan sürede ödenen maaş ve ikramiye bu tutara dahil değildir. Bunlar da dikkate alındığında rakam daha da yükseklere çıkmaktadır. Mustafa Meral’in 2007 yılı Eylül ayında bir aylık maaşı 13 bin 949 liraydı. Aynı ay 12 bin 604 lira da ikramiye aldı. Diğer bir deyişle, Yol-İş Sendikasının Mustafa Merale yalnızca 2007 yılı Eylül ayında ödediği para yaklaşık 27 bin liraydı. Mustafa Meralin bu 5 yıllık süre içinde Yol-İş’e en küçük bir katkısı bile olmadı.
Mustafa Meral ile Yol-İş yöneticileri arasında imzalanan sözleşmeye kolayca erişilebilir.
Bayram Meral ile Yol-İş yöneticileri arasında imzalanan sözleşmenin ıslak imzalı nüshası ise Aydınlıkla.
Çok zeki, yaratıcı ve uyanık bir milletiz, vesselam. Yalnız bu zekamızı hayırlı işlerde kullansak daha iyi olacak.