İzmir Selçuk’ta yapılan 22. Uluslararası Gençlik Kampı’nın ikinci gününde Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, gençlerle buluştu. Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği "TEKEL Direnişi, İşçi Hareketi ve Gençlik" konulu söyleşide konuşan Türkel, yarınların temsilcisi olan gençlerin TEKEL işçisine verdiği desteğin sınıf mücadelesinin geleceğinin bugünden örülmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.
 
Türkel, "Gelecekteki barış, kardeşlik dolu ve emeğin haklarının kazanıldığı dünyayı kurmayı hedefleyen gençlerin düzenlediği ve gelecek güzel günlerin ilk adımlan olan bu gençlik buluşmasında aranızda olmak umutlarımızı güçlendiriyor" diye konuştu.

TEKEL DİRENİŞİ YENİ BİR YOL AÇTI

12 Eylül  darbesinden sonra sendikalara hakim olan bürokrat sendikal anlayışın işçi sınıfının elinden kazanılmış haklarını büyük oranda gasp edilmesine sebep olduğunu, sınıf mücadelesini bitiş noktasına getirdiğini dile getiren Türkel, TEKEL direnişinin sınıf mücadelesine ve mücadeleci sendikal anlayışa dayanan yeni bir yol açtığını söyledi.
 
TEKEL direnişinin en önemli sonucunun kamu vicdanını harekete geçirmesi olduğunu belirten Türkel "AKP Hükümetinin işçi ve emekçiler üzerindeki zulmüne karşı birlikteliğe dayalı bir mücadelenin hayata geçmesine sebep olan bu direniş Türkiye’de her şeyin yeniden yapılandırıldığı bir dönemde sınıf mücadelesi açısından izlenmesi gereken yolu göstermiştir" diye konuştu.
 
Sermaye sınıfının saldırılarına karşı emeğin haklarının korunması ve geliştirilmesi için mücadelenin birleştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Türkel "Gençlik emeğin birleştirilmesinde gayret göstermelidir. Siz burada bunun için iyi bir fırsat oluşturdunuz. Bunu iyi değerlendirin, emanet sizlerindir" dedi.
 
ALDIKLARI ÜCRETİ AÇIKLAYACAKLAR
 
Türkel konuşmasının ardından izleyicilerin sorularını yanıtladı. Sendikal hareketin içinde bulunduğu durum hakkında sorulan soruyu Türkel şöyle yanıtladı: "Türkiye sınıf mücadelesinin önündeki en önemli engel olan sendikal bürokrasiye karşı çalışma içerisindeyiz. Bu bürokrat sendikacılığı sendikalardan temizlemek istiyoruz. Bu konuda bizimle aynı düşüncede olan sendikalar ve sendikacı arkadaşlarımızla bir çalışma içerisindeyiz.

Eylül ayında bütün sendikalardaki yöneticilerin mal varlıklarını ve servetlerini açıklamalarını sağlayacak bir mücadele süreci başlatacağız. Kamuoyuna açıklamaktan utanacak kadar yüksek maaş alan ve servete sahip olan sendikacılar var. Başlatacağımız bu sürecin sendikal bürokrasiye önemli bir darbe vuracağını düşünüyoruz."

YUNAN GENÇLER TERSANE İŞÇİLERİ İLE BULUŞTU

Gençlik kampında ortak yapılan etkinliklerin yanı sıra katılımcılar kendi aralarında da etkinlikler gerçekleştiriyor. Önceki gece Yunanistan Kağıt İşçileri Sendikası Genel SEKRETERİ Dimitris Govas ile Tuzla tersane işçileri, mücadele deneyimleri ve mücadeleleri üzerine sohbet ettiler, işçi sınıfı mücadelesinde uluslar arası desteğin önemine dikkat çekilen ziyarette, kapitalizme karşı her iki ülkenin işçilerinin birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurgulandı.

Krize ve yoksulluğa, açlığa, sendikal bürokrasiye, taşeronlaştırmaya karşı mücadelenin daha da genişlemesi gerektiğini söyleyen Govas, Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizi ve işçilerin buna karşı giriştiği hak alma mücadelelerinin sürdüğünü kaydetti. Tuzla tersane işçileri de ekonomik krizle birlikte hem işsizlikle hemde esnek çalışma ile yüz yüze kaldıklarını ifade ettiler. Atölyede yapılan kuklalar oynatılacak BARIŞ talebi ile bir araya gelen dünya gençleri, kampta yapılan atölyelerle birbirlerine deneyimlerirli anlatıyor. Kampın en ilgi çeken atölyelerinden birisi olan Kukla atölyesine katılan gençler, kukla yapmayı öğreniyorlar.

Bugüne kadar hiç kukla yapma imkanı bulmadıklarını, hatta göremediklerini söyleyen atölye katılımcıları 3 gündür yoğun bir çalışma içinde. Atölyenin yürütücülüğünü yapan İranlı Lale Sadeghi, amaçlarının kesilen süngerlerin ince bir ustalıkla tıraşlanıp bir kukla görünümü vermek olduğunu anlattı. Katılımdan dolayı da hayli memnun olduğunu belirten Sadeghi, "Yapmakta zorluk çekileceğini düşünüyordum ama buradaki gençler çok yetenekli ve çok hızlı öğreniyorlar.

Bu yüzden sadece yapımla kalmayacağız aynı zamanda bir senaryo hazırlayıp kuklalarımızı oynatmayı düşünüyoruz" diye konuştu. "Daha önce hiç böyle bir yapıma şahit olmamıştım" diye söze başlayan lise öğrencisi Dilan Yenigün, atölyenin ilgisini çektiğini bu nedenle katıldığını çok güzel bir deneyim olduğunu kaydetti. Kukla atölyesini ilk olarak gazetemizde okuduğunu katılmaya da o zaman karar verdiğini anlatan bir diğer katılımcı Özge Özsoy ise "El becerimi burada keşfediyorum, kukla yapmanın da farklı bir disiplini varmış meğer ilk defa öğrendim" dedi.

DÜNYANIN değişik ülkelerinden İzmir Selçuk’a gelen gençlerin buluşması yapılan paneller, söyleşiler, atölyeler, konserlerle devam ediyor. Kampın ikinci günü öğleden sonra "Kriz, Yoksulluk, Gelecek" konulu panel gerçekleştirildi. İspanya, Ekvador, Yunanistan ve Fransa’dan konuşmacıların katıldığı panelde gençliğin sorunları, krizin getirdiği ekonomik ve sosyal sıkıntılar konuşuldu. Katılımcılar ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle halktan fedakarlık yapması istendiğini ifade ettiler. Halkın çekilen zorlukların kaynağı olarak göçmenleri düşündüğünü ve bu sebepten dolayı göçmenlerin büyük zorluklar çektiğini söyleyen İspanyol konuşmacı Carlos Quintero, eğitimin özelleştirilerek tepkisiz ve sesiz bir gençlik yetiştirilmek istendiğini belirtti.

Ispanya’daki gençlerin zor koşullar yüzünden asker ve polis olmaya itildiğini aktaran Quintero, bu koşulların kaynağının ne olduğunun anlaşılması için sendikalarla birlikte çalışılması gerektiğini söyledi.

ÜNİVERSİTEYE ZENGİNLER GİDİYOR

Fransa Komünist Partisi gençlik örgütü üyesi Deniş Allard, hükümetin neoliberal ve gerici bir tavır sergilediğini, göçmen ve yoksullar üzerinde 3 yıldır büyük bir sıkıntı olduğunu belirtti. Üniversite harçlarının bölgeden bölgeye göre değiştiğini ve çok yüksek olduğunu dile getiren Allard, üniversite eğitimin sadece zengin ailelerin çocuklarına verildiğini kaydetti.

GENÇLİK SESİNİ YÜKSELTİYOR
 
Panelde konuşan Galio Mindiola, "Amerika kendi kaynaklarımıza el koymaya dair politikalar uygulamaya çalışıyor" dedi. Şiddettin arttığını ve bunların halk açısından ikili bir çelişki oluşturduğunu belirten Mindiola, Ekvador’da halk arasında yayılan şiddetin aynı zamanda mücadeleye karşı meşrulaştırıldığını da söyledi.

SOSYALİZM YOLU AÇILDI

Panelde son olarak konuşan Yunanistan’da Anti-Kapitalist Left Koalisyonu üyesi Giannis Petrakis de ülkesinde halk üzerinde yoğun bir saldırı olduğunu, krizi aşmanın yolunun fedakarlık olarak gösterildiğini ancak halkın buna inanmadığını söyledi. Halkın fedakarlık dayatmalarına karşı ortak mücadeleyi örgütlediğini ifade eden Petrakis, bu ortak mücadelenin kendileri için umut olduğunu belirterek, "Bu mücadele sosyalizm ve komünizmin yolunu bizlere açmıştır" dedi. (Selçuk/EVRENSEL)