1990’lardaki köy boşaltma ve yayla yasakları tarım ve hayvancılıkta sorunu arttırdı. Bu gelişmelere AKP’nin yanlış politikaları eklenince 60 milyon olan küçükbaş, 30 milyona düştü.

DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) – Hükümetin et ithalini teşvik ederek piyasaya ucuz et sürme çabası, hayvancılık politikasındaki başarısızlığını örtmüyor. 1990’lı yılların başında Doğu ve Güneydoğu ekonomisinin motor gücü olan hayvancılık, günümüzde ölme noktasında. 1990’lı yıllarda bölgede var olan 60 milyon küçükbaş hayvan sayısı 30 milyona, 12.5 milyon olan büyükbaş hayvan sayısı ise 10.8 milyona düştü.

Hükümetin Et ve Balık Kurumu eliyle piyasaya ucuz et temin etmek için gündeme getirdiği suni çözüm, hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu sonu örtbas etmeye yetmiyor. Türkiye’nin et üretiminin odağı konumundaki bölge kentlerinin ekonomisinin can damarı olan hayvancılık yıldan yıla bitme düzeyine biraz daha yaklaşıyor.

Her yıl biraz daha azaldı

Bu yıllardan sonra güvenlik nedeniyle köy boşaltma ve mera yasakları, sektörün sonunu hazırlayan en önemli faktörlerden biri oldu. Türkiye’nin hayvan varlığı da buna bağlı olarak 1980 yılındaki 48 milyon 630 bin adetten, yüzde 47.7 azalarak, 2001 yılında 25 milyon 431 bine, keçi sayısı yüzde 64.4 oranında azalarak 15 milyon 43 binden 6 milyon 772 bine geriledi. 1985’te Türkiye’nin genel sığır sayısı 12 milyon 466 bindi. 2008’de bu sayı 10 milyon 850 bine düştü.

Hayvan sayılarındaki düşüş, bu sektörde hayat bulanları da harekete geçirdi. Hakkâri İl Genel Meclis Başkanvekili Ahmet Korkmaz, 35 köy muhtarı adına Vali Muammer Türker’i makamında ziyaret ederek özellikle yayla ve mera yasaklarını dile getirdiklerini belirtti.

Korkmaz, bu yasakların çok ciddi sorunlar olduğunu ifade ederek, valiye dilekçe biçiminde düşüncelerini açıkladıklarını söyledi.

Hayvanların da yaz günü sıcakta köyün ortasında beslenmesinin yolu olmadığını belirten Korkmaz, “Köylerde yasaklar var. Hâlâ pek çok yerde üretimi baltalayan sınırlamalar söz konusu. Bu yasakların artık bu bölgelerde kalkması lazım” dedi.