Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan haziran ayına dair enflasyon verileri, yıllık enflasyonun çift hanelerde tutunmaya devam ettiğini gösterdi. TÜİK’e göre, Türkiye genelinde tüketici fiyatları haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 0,27 düşmesine karşın, yıllık enflasyon yüzde 10,9 oldu. TÜFE, yılın ilk yarısında yüzde 5,89 ile, yıllık yüzde 5 olan enflasyon hedefini geride bıraktı.
Yurtiçi turlar zam şampiyonu
Tüketici fiyatlarında haziran ayında en yüksek fiyat artışı yüzde 28,14’le yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlarda yaşandı. Yurtiçi turları yüzde 10,59’luk fiyat artışıyla salatalık izledi. Sivri biberde fiyat artışı yüzde 9,91, elmada yüzde 9,87, limonda yüzde 8,52, koyun etinde yüzde 6,98 ve tavuk etinde yüzde 5,87 oranında fiyat artışları yaşandı.
Herkesin enflasyonu farklı
Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Haziran 2017 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre ise, TÜİK tarafından yüzde 10,9 olarak açıklanan yıllık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki artış, kendi hesabına çalışanlar için yüzde 11,46, yevmiyelilerde yüzde 11,32 olarak gerçekleşti. En yoksul yüzde 20’lik dilim için yıllık enflasyona yüzde 11,21 olurken en zengin yüzde 20’lik dilim için bu oran yüzde 10,86 ile genel enflasyon seviyesinin altında kaldı.
Yoksulların enflasyonu çok daha yüksek
BİSAM raporunda enflasyonun toplumun her kesimini yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıdığı, gıda fiyatlarındaki artışın dar gelirliyi daha fazla etkilediği bildirildilerek, tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi açıklanmasnın halkın gerçek enflasyonla resmi enflasyon arasında uyumsuzluklara yol açtığı ifade edildi.
BİSAM’ın yaptığı hesaplamaya göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yarattı:
•Haziran 2003-Haziran 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 209 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 233 oldu.
•Yevmiyeli çalışanlar için enflasyon yüzde 248’e ulaştı.
•Emekli aylığı ile geçinenlerde bu oran yüzde 238’e kadar çıktı.
•Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesiminde yüzde 243 oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 228 olarak gerçekleşti. Buna göre enflasyon yoksulu daha fazla vurdu.
Gizli yoksullaşma oranı hesaplandı
BİSAM tarafından Haziran 2003-Haziran 2017 dönemleri arasında genel enflasyon rakamları ile farklı gelir gruplarının enflasyonlarının arasındaki farktan kaynaklanan ve kayıtlara yansımayan gizli yoksullaşma oranları da hesaplandı. Buna göre, son 14 yıllık dönemde (Haziran 2003-Haziran 2017) gizli yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar, işteki duruma göre yüzde 11,1 ile “Yevmiyeliler”, mesleğe göre yüzde 9,9 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar”, temel gelir kaynağına göre yüzde 10,5 ile “Diğer Transferlerle Geçinenler” oldu. Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma en yoksul yüzde 20 için yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti. Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 5,7 oldu.
Asgari ücretlinin alım gücü eridi
Raporda asgari ücretlinin yaşadığı alım gücü kaybına da yer verildi. Buna göre, 1404 TL maaş alan asgari ücretlinin alım gücü bir yılda yüzde 2,7 seviyesinde kaybetti. Asgari ücretin alım gücü kaybı sebzede yüzde 14,2 meyvede yüzde 10,1, katı ve sıvı yağlarda yüzde 2,8, ette yüzde 9,2, ekmek ve tahıllarda yüzde 0,5, ilaçlarda yüzde 7,9, kirada yüzde 0,8, ulaştırmada yüzde 2,9 oranında düştü.
Dar gelirliyi de hesaba katın
BİSAM’ın enflasyon hesaplanmasına dair TÜİK’e uyarı ve tavsiyeleri şunlar:
• Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.
• Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemli oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli.
• İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalı
• Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalı.
• Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmeli.
• Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kalmasından kaynaklı yaşanan kayıplar derhal giderilmeli.