Hükümet, Hava-lş´i yok etmeyi amaç edinmiş. Yapılanlar bunu gösteriyor. 29 Mayıs 2013 tarihinde bu köşede özetle şunlan yazmıştım.

Hükümet, Hava-lş’i yok etmeyi amaç edinmiş. Yapılanlar bunu gösteriyor. 29 Mayıs 2013 tarihinde bu köşede özetle şunlan yazmıştım. "AKP 2010 yılında, havayollanndaki grev hakkını yok etmeye, grevi yasaklamaya kalkar. Sendika basın açıklaması yapar. Açıklamaya katıldı diye 305 işçi işten atılır, işyeri disiplin kurulu çalıştırılmaz, iadelerine bile başvurulmaz, cep telefonlarına veya e-posta adreslerine "yarın işe gelme" diye hukuk dışı mesajlar gönderir. Sendika işe iade davası açar. Mahkemenin atadığı bilirkişi, korsanlığı rapora geçirir. "Eylem yasa dışı değildir, işçi demokratik hakkını kullanmıştır. Fesih haksız ve hukuksuzdur" der.

Mahkeme işe iade kararı verir. Ama AKP’nin atadığı işverenler kanuna uymayı sevmezler. Sendika toplu sözleşme sürecindeki yasanın gereği olarak greve çıkar. Bu kez Vali de devreye girer. Polis, biber gazı, barikatlar ve TOMA ‘larla grevci işçi ablukaya alır. Havalimanı vatandaşa kapatılır. 8 bine yakın kabin memuru ve pilotun bulunduğu Dış Hatlar girişi polisçe işgal edilir. Müdürler işçiyi tehdit eder. Grevi kırmak için dışarıdan, yasa çiğnenerek işçi getirilir. Bununla da kalınmaz, işveren, yasal grev hakkını sindiremez, mahkemeye, "sendika, işten atılanların işe alınmasını şart koşuyor, yasaklansın " diye başvurur."

***
Sonunda mahkeme grevin yasal olduğuna karar verir. Ama greve saldın devam ediyor. Hükümet bütün bunlarla da yetinmez. Bu kez, sendikanın örgütlü üyelerini yönetmelik yoluyla gasp etmeye yönelir. Nasıl mı? Orman-lş, Tek Gıda^lş, Belediye-lş, TÜMTIS, Genel-lş ve Tarım-lş’e yaptığı gibi, HavaIş’in üyelerini de zorla Hak-lş’e bağlı sendikaya geçirmeye çalışır. Bu amaçla taşımacılık alanında Hak-lş’e bağlı olarak Öz Taşıma-lş kurulur. Ama Öz Taşıma-lş üzerinden de bunu çabucak yapması mümkün görünmez. Bu tutmayınca, Yönetmelik devreye sokulur. Yeni işkollan yönetmeliği daha 19 Aralık 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış ve Hava-lş’in Taşımacılık işkolundaki yetkili sendikalardan biri olduğu, hangi işçilerin bu işkolunda olduğu sağtanmış olmasına rağmen, 7 ay geçmeden işkollan Yönetmeliği, 26 Temmuz tarihinde değiştirilir ve Hava-lş’in üyelerinin bir kısmı metal işkoluna kaydırılır. Hava taşıtlarının ve uzay araçlarının bakım ve onarımını yapan teknik personeldir bunlar. Bunun adı yönetmelik yoluyla gasp demek.

ÇSBB ise, yasal ve meşru havayolu grevine yapılan yasa dışı baskıları görmezden gelmekle yetinmez, çıkardığı yönetmelik değişikliği işe Hava-lş sendikasına saldırı kervanına katılır.

Hava-is mücadelede kararlı…
Hava-Iş Yönetim kurulu, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mahkeme kararları ile grev kırıcılığı yapılan THY A. O grevi ile ilgili denetim görevini yerine getirmez iken, halen toplu iş sözleşmesi süren THY Teknik A.Ş işyerinde işçilerin hak alma mücadelesini sekteye uğratmaya yönelik bu denli açık bir hukuksuzluğu boyun eğmeyeceğiz. Biz daha önce bu hukuki savaşı zaferle bitirdik yine bitireceğiz. Havacılığın teknik bakımında yer alan teknisyenler, mühendisler havacılık sektöründen kopanlamayacaktır. Sendikamız bugün yayınlanan bu Yönetmelik değişikliğinin iptali ile ilgili gerekli hukuki işlemleri hemen yapacaktır" diyor

Hükümetin, Çay İşletmelerinde Tek GıdaIş’e, havayollarında ise Hava-lş’e saldırı üstüne saldın yapmasının ardındaki sebep, TürkIş’teki mücadeleci sendikalar arasında olmalandır.

Mustafa Türkel, AKP’yi sallayan Tekel direnişinin önderidir. Atilay Ayçin ise, mücadeleci kişiliği ile bilinir. AKP, Türk-lş’i Hak-lş’in kopyası haline getirmeye, direnenleri ise tasfiye etmeye çalışıyor. Türk-lş ve bağlı sendikalar, bu saldınlan görmezden gelirler ise, varacakları yer, erimek ve Hak-lş’in kopyası olmaktır.