HAVA-İŞ KİMİN?
Hava-İş Sendikası´nın genel kuruluna az bir zaman kaldı. İbretlik bir süreci izliyoruz. Bir buçuk yıl önce başlayan THY direnişi ve grevi hem işçi sınıfı ve sendikal hareket için hem de, bir iktidar ve kamu kurumu yöneticiliği açısından önemli dersler çıkartılacak bir süreç.
Hava-İş Sendikası’nın genel kuruluna az bir zaman kaldı. İbretlik bir süreci izliyoruz. Bir buçuk yıl önce başlayan THY direnişi ve grevi hem işçi sınıfı ve sendikal hareket için hem de, bir iktidar ve kamu kurumu yöneticiliği açısından önemli dersler çıkartılacak bir süreç.
Türkiye’de hiçbir dönem iktidara sahip olanlar halka, o halkı oluşturan sınıflara, aydınlara, bağımsızlığa, cumhuriyete, emeğe bu kadar düşman olmamıştı. Ve hiçbir dönem tüm değerleri böylesine hoyratça harcamamıştı. Maalesef ki Hava-İş Sendikası’nın direniş ve grev sürecinde AKP iktidarı ve onun atadığı THY yönetimi emsali görülmemiş bir kin ve öfkeyle hareket etti ve bu tavrmı sürdürüyor. Bu saldırgan tutum elbette ki sadece Hava-İş’e değil.
Yandaşlaştıramadığı, sessizleştiremediği herkese karşı aynı. Ama sendikal harekette Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin ister kabul edin, ister etmeyin Tayyip Erdoğan’ın da iktidarının da susturamadığı, susturamayacağı ve yandaşlaştıramayacağı bir isim. Atilay Ayçin, sendikal hareket içerisinde çizgisiyle, ilkeli, kararlı duruşuyla, mücadeleci kişiliğiyle ve sendikal ahlakıyla örnek isimlerin başmda gelir. Bunun için 24 yıldır Hava-İş’in başkanıdır. Bunun için Ayçin’e bıyıkları, memleketi gibi akıldan yoksun eleştiriler yapılır.
Sendika ağası demek için 24 yıl kullanılır. Oysa o 24 yıl içerisinde hava çalışanlarının hakları nasıl bir mücadeleyle, nereden nereye geldi bu hiç konuşulmaz. Kendisine sorsanız da o bunları anlatmaz. Çünkü yapması gerekeni yapmıştır. Ayçin’i çıktığı yoldan döndürmek, doğru bildiğini söylemekten alıkoymak da mümkün değildir. Bu özelliği AKP iktidarı kadar, Türkİş yönetiminin de işine gelmiyor. Çünkü işçi smıfma ihaneti de ihanet edenlerin yüzüne söylemekten çekinmiyor. Onun için bir buçuk yıldır süren direnişi, beş ayı aşkm süredir devam eden grevi bir kere bile ziyaret edemediler. Onun için iktidar ve atadığı THY yöneticileri Havaİş’e saldırırken onlar seyirci kalıyorlar. İhanetleri affedilmeyecek biliyorlar.
Nasıl da işlerine gelir Atilay Ayçin’siz bir Başkanlar Kurulu. Mustafa Türkel için 2 kere denediler başaramadılar. Atilay Ayçin’i bitirmek için daha acımasız gidişleri bundan. Bir yenilgi daha istemiyorlar.
Sendikal Güçbirliği ve DİSK içindeki birkaç mücadeleci sendikayı susturma yolunda Ayçin’den daha etkili bir kurban olabilir mi? Ellerine fırsat geçti yükleniyorlar da yükleniyorlar. Çok haklı, meşru bir eylemi; grev hakkına sahip çıkma eylemini yasadışı ilan edip, eyleme katılmayan sendika üyelerini bile işten atmanın arkasında başka ne olabilir? Tamamen yasal sınırlar içerisinde ve süresinde başlayan grevi yasadışı ilan etmeye çalışmanın, grevi her türlü hukuksuzluğu uygulayarak kırmanın arkasında ne olabilir?
Bu yazdıklarım emin olun yapılanların çok küçük bir kısmı. Neler olup bittiğini THY çalışanları daha net görüyordur. Ama bir de sendikal hareket görmeli. Sendikal Güçbirliği görmeli ve bu ilkeli, cesur yol arkadaşlarına daha fazla geç kalmadan sahip çıkmaklar. Aksi takdirde Türkiye’de kimse sendikal ahlaktan söz edemez duruma gelecektir. Çünkü Hava-İş sadece sendikanın yönetiminin değil tüm emekçilerindir.