Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
10 Kasım 2015
HAK VERİLMEZ ALINIR MI?

Sınıf mücadelesinin karmaşıklığını kavrayamayanların ürettiği bazı sloganlar tekrarlandıkça gerçek sanılıyor.

HAK VERİLMEZ ALINIR MI?

Sınıf mücadelesinin karmaşıklığını kavrayamayanların ürettiği bazı sloganlar tekrarlandıkça gerçek sanılıyor.

Bu nitelikteki sloganlardan biri, "hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır".

Eğer sınıf mücadelesinin tarihiyle ilgilenmiyorsanız, bu söz çekici gelebilir. Hakkı size kimse vermiyor; siz kendiniz alıyorsunuz; zaferi de sokakta eylemlerle kazanıyorsunuz.

Benzer bir slogan da, "işçiyiz, haklıyız, kazanacağız."

Haklısınız. Öyleyse kazanacaksınız; çünkü haklılar kazanır.

Bu iki slogan da temelden yanlış.

HAKLI OLAN DEĞİL GÜÇLÜ OLAN KAZANIR

Kapitalist düzende ve öncesinde haklar, haklı olup olmadığınıza göre değil, güçlü olup olmadığınıza göre belirlenir. Uluslararası sendikacılık hareketinde kullanılan bir ifadeyle, kapitalist düzende, haklılık güç değildir; güçlü olan haklıdır.

Rahmetli Süleyman Demirel’in veciz ifadesiyle, "Ne kadar ekmek, o kadar köfte." "Ne kadar güç, o kadar hak."

Diğer bir deyişle, kazanmayı sağlayan haklılık değil, güçtür. İnsanlık tarihine bakın. Haklı olan ne kadar çok mücadele başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Eğer haklı olan kazanıyor olsaydı, birçok mücadelenin sonucu farklı olurdu. Eğer bu söz doğruysa, kazananlar haklı olanlardır. Halbuki insanlık tarihinde kazananların büyük bölümü haksız olan güçlülerdir.

Bu nedenle, "haklıyız, kazanacağız" sözü yerine, "haklıyız, güçlüysek kazanacağız" demek gerekir.

Peki, "güç" nedir? "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır" mı? Bu da değil.

GÜCÜN KAYNAĞI FARKLIDIR

Güç ile sokak mücadelesi özdeş değildir.

Gün olur gücünüz size kavga dövüş olmadan önemli haklar kazandırabilir.

1926 yılında 788 sayılı Memurin Kanunu kabul edildi.

788 sayılı Memurin Kanununa göre memurlara üç yılda bir yüzde 10 veya yüzde 15 oranında zam verilecekti. 25 yıl çalışan memur emekliliğe hak kazanıyordu. Emekli aylığı, son 10 yıl içinde alınan en yüksek aylığın yüzde 50’si kadardı. 25 yıldan fazla çalışılan her yıl için yüzde 50 oranına 2 puan ekleniyordu. Yılda 30 gün ücretli izin hakkı vardı. Aynca resmi doktorun raporu süresince memur izinli sayılıyor ve aylığında bir indirim yapılmıyordu. Memura, kaymakam veya valinin onayıyla yılda üç defaya kadar 8 gün ücretli izin verilebiliyordu. Memurun haftalık çalışma süresi Bakanlar Kurulu tarafından belirleniyor ve mevsime göre günde 6 ila 8 saat arasında değişebiliyordu. Memurlar ve bakmakla yükümlü olduklan kimseler, devletin sağlık hizmetlerinden parasız olarak yararlanabiliyordu.

Memurlar 1931 yılında faal işgücünün yüzde 1,2’sini oluştururken, ulusal gelirden yüzde 7,1 oranında bir pay alıyorlardı.

Memurlar işgüçlerini devlete satan ücretlilerdir; işçi sınıfının parçasıdır. Memurin Kanunu ile tanınan haklar, ülkenin o günkü koşullanna göre son derece ileridir. Diğer ülkelerle kıyaslandığında da çok önemli kazanımlar söz konusudur.

Peki, bu çok ileri haklar sokakta mı kazanıldı?

Hayır. 1926 öncesinde devlete ve hükümete karşı bir memur eylemi yoktur.

Peki, bu haklar lütufla mı verildi?

Hayır. 1926 yılında memurlar çok güçlüydü.

Nasıl güçlüydü?

Yeni bir devletin kurulabilmesi, yeni bir milletin yaratılması ve ekonomik bağımsızlığın sağlanması için devletin vasıflı ücretli işgücüne büyük ihtiyacı vardı. Vasıflı ücretli işgücü de çok azdı. Bu nedenle bu insanlar çok güçlüydü. Bu güçleri sayesinde kavga dövüş olmadan büyük haklar elde ettiler.

Sınıf mücadelesi genellikle zannedildiğinden çok daha karmaşıktır; ilkellik ve cehalet kaldırmaz.

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.