HABERTÜRK YAZARI BEKİR COŞKUN’UN İŞİNE SON VERİLMESİ BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE VURULMUŞ BİR DARBEDİR
Basınımızın usta kalemlerinden Bekir Coşkun’un Habertürk Gazetesi’ndeki görevine son verilmesi kamuoyu vicdanını derinden etkilemiş ve siyasi iktidarın basın ve ifade özgürlüğü üzerinde uyguladığı sansür ve baskıların son ve en önemli örneğini teşkil etmiştir.

HABERTÜRK YAZARI BEKİR COŞKUN’UN İŞİNE SON VERİLMESİ
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE VURULMUŞ BİR DARBEDİR
Basınımızın usta kalemlerinden Bekir Coşkun’un Habertürk Gazetesi’ndeki görevine son verilmesi kamuoyu vicdanını derinden etkilemiş ve siyasi iktidarın basın ve ifade özgürlüğü üzerinde uyguladığı sansür ve baskıların son ve en önemli örneğini teşkil etmiştir.
İktidar partisi işçilerden sivil toplum örgütlerine sendikalardan meslek birliklerine, öğrencilerden gazetecilere; kendisine muhalif addettiği her kesime direkt ya da dolaylı olarak müdahale etmekte ülkenin her tarafında korku dağları yaratarak kendisinden olmayana adeta yaşam hakkı tanımamaktadır. Demokratik sistemin araçlarını kullanarak “düşünce ve ifade özgürlüğü” söylemiyle iktidar olan hükümetin geliştirdiği bu yönetim tarzına karşı tepkiler büyümektedir.
Bekir Coşkun’un 12 Eylül 2010 Referandumunun hemen ardından dolaylı bahanelerle işine son verilmesi oldukça düşündürücüdür. Halk tarafından sevilen, izlenen ve düşünceleri benimsenen bir kalemin bu şekilde susturulması basın ve ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir ve kamuoyu vicdanını kanatmıştır.
Duyarlı yazıları ve mizahi tarzıyla daha önce defalarca işçilere sahip çıkarak sorunlarını gündeme taşımış olan Sayın Coşkun’a geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, ilgili sürecin takipçisi olacağımızı vurgulayarak bu anti-demokratik müdahaleye araç olan Habertürk Gazetesi’ni bu kararını gözden geçirmeye davet ediyoruz.
Kamuoyunun bilgisine…
Saygılarımla
Genel Başkan
Mustafa TÜRKEL