GÜÇBİRLİĞİ YENİ DOĞMADI
Toplam 10 sendikanın güçbirliği kararı almasının yankıları sürüyor. Oysa kamuoyunun yeni tanıdığı bu birlikteliğin temeli 2007´de atılmıştı.

Toplam 10 sendikanın güçbirliği kararı almasının yankıları sürüyor. Oysa kamuoyunun yeni tanıdığı bu birlikteliğin temeli 2007’de atılmıştı.
"Sendikal hareket özellikle de Tekel eylemlerinden sonra yeniden toparlanamaz. Ciddi güç ve güven kaybetti. Sendikacılar da ya korkudan ya da yandaşlıktan susuyor ve taban hareketini engelliyor" eleştirilerinin en üst noktaya ulaştığı sırada 10 sendika güçbirliğine gittiklerini ilan etti.
Türk-İş’e bağlı Hava-İş, Tek Gıda-İş, Petrol-İş, Basın-İş, TGS, Tümtis, Tezkoop-İş, Deri-İş, Kristal-İş ve Belediye-İş sendikaları yaptıkları geniş bir toplantıyla ilkelerini ve hedeflerini kamuoyuna a façıkladılar.
Türk-iş Genel Kurulu’nda filizlendi
Kamuoyunun daha yeni tanıdığı bu birlikteliğin temeli aslında 2007 yılında yapılan Türk-lş genel kurulunda atıldı. O genel ku rulda yönetime seçilen ekibin karşısında yer alan muhalif sendikalardan bir kısmı birlikteliklerini sürdürdü. Aydınlık’a konuşan Petrol-îş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Oztaşkın, her Türk-lş Başkanlar Kurulu öncesinde bir araya gelerek ortak tavır belirlediklerini söyledi, îki sene öncesine kadar Türk-lş yönetimini gözlemlediklerini ifade eden Oztaşkın, mevcut yönetimle kazanım elde edilemeyeceği gördükten sonra birlikteliği daha nitelikli ve ilkeli bir şekilde sürdürülme kararı aldıklarını anlattı. İki yıldır bu amaçla bir araya geldiklerini belirten Oztaşkın, zaman içerisinde sayılarının arttığını ve giderek daha da güç kazanacaklarını ifade etti.
Sendikalar kaybettiği güveni yeniden kazanacak
Güçbirliği Platformu henüz gerçek adını almadı. Önümüzdeki süreç içerisinde hem yönetim biçimi hem de adı netleşecek. Ancak ilkeleri net. Neoliberal politikalara karşı emekçilerin ve sendikaların yeniden güç kazanması amaçlanıyor. Bunun için önce sendikaların kaybettiği güvenin yeniden inşası gerekli. Platformun ilkeleri arasında Türk-lş’in politikalarına yön veren, siyasetten uzak "partiler üstü" anlayışın, geçmişte olduğu gibi bugün de işçi sınıfı mücadelesine vurulan bir pranga olduğu vurgulanıyor. Kendilerine partilerin güdümünde olmayan ama siyasete müdahale eden, siyasal alanı sermaye temsilcisi odaklara terk etmeyen bir sendikal hattın gerekli olduğunun da altı çiziliyor