GREVİ YASAKLAYIP HAKEM KURULUNA HAVALE
Havacılık işkoluna getirilen grev yasağı, Başbakan Erdoğan´ın meraklı olduğu futbol diliyle şöyle anlatılabilir: Maçın 89. dakikasında kurallar değişti, elle gol atmak serbest hale getirildi ya da kalenin üç metre üstünden giden şutlar da gol sayıldı.

Havacılık işkoluna getirilen grev yasağı, Başbakan Erdoğan’ın meraklı olduğu futbol diliyle şöyle anlatılabilir: Maçın 89. dakikasında kurallar değişti, elle gol atmak serbest hale getirildi ya da kalenin üç metre üstünden giden şutlar da gol sayıldı. Aynen böyle bir uygulama oldu.
Çünkü THY işvereni ile Hava-lş Sendikası arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı, resmi arabulucu aşaması da tamamlanmak üzereydi. Sendikanın grev hakkı doğmuştu ki, işte tam bu aşamada grev yasağı geldi. Oysa toplu sözleşme süreci işlerken kuralların değiştirilmesi, teknik anlamda da yasalann ve Anayasa’nın ruhuna aykın bir durum.
CHP, grev yasağı ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesine başvuracak, bakalım ne olacak? Grev yasaklanınca, Yüksek Hakem Kurulu (YHK) devreye giriyor. Hava-lş Sendikası, toplu sözleşme yapma yetkisini kaybetmemek için yasal bir zorunluluk olarak 5 Haziran günü YHK’ya başvurdu. YHK, 8 kişiden oluşuyor. Yargıtay’ın iş davalanna bakan 9. Hukuk Dairesi Başkanı YHK’nın da başkanı oluyor. Kurulda görev al iki öğretim üyesinden birini Bakanlar Kurulu diğerini de YÖK atıyor. Yine hükümet temsilcisi olarak Çalışma Genel Müdürü, kurulda yer alıyor Aynca en fazla üyeye sahip işçi konfederasyonundan (Türk-lş’ten) iki, işveren konfederasyonundan da (TİSK) iki temsilci YHK’da görev yapıyor. Bu durumda genelde işveren temsilcilerinin hükümet temsilcileriyle birlikte hareket etmesi ve YHK Başkanının da bu tarafta yer alması sonucu, işçi aleyhine 6-2’lik bir durum ortaya çıkıyor.
THY sözleşmesinde siyasi baskının kuvvetle muhtemel olması nedeniyle işçi lehine bir kararın çıkması beklenmiyor. Zaten AKP Hükümeti, grevi bahane edip havacılık işkolundaki ücretleri düşürmeyi amaçlıyor. YHK sürecinde özellikle işe giriş ücretlerinde düşme, vardiya primlerinin kaldınlması, fazla mesai ücretlerinin düşürülmesi, iki uçuş arasındaki istirahat sürelerinin azaltılması gibi konular gündeme gelebilir. Hava-lş, bu hak kayıplanna ve esnek çalışmaya uzun zamandan beri direniyordu. YHK’nın karannın kesin olm, ve toplu sözleşme hükmünde sayılması, grev hakkından yoksun bir toplu sözleşmenin vahametini açıkça ortaya koyuyor. Nitekim memurlarla ilgili olarak Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun karan da somut bir örnek oldu. Bu kurul, hükümetin zam önerisini ancak yanm puan arttırdı, karar başlangıçta 4’e 7 olarak memur aleyhine alındı, baskılar üzerine bir akademisyen oyunu değiştirdi, 5’e 6 oldu ama sonuç değişmedi. Kurulun karan kesinleşti, çünkü memurun grev hakkı yoktu. Bu arada ILO’da uluslararası işveren grubu, grev hakkıyla ilgili ihlallerin gündeme alınmasını engelledi.
Türkiye dahil olmak üzere 25 ülkedeki grev hakkı ihlalleri konferansta görüşülemeyecek. Dolayısıyla ülkemizde havacılık işkoluna getirilen grev yasağı da görüşülmemiş olacak. İş gene emekçilerin kendilerine düşüyor. Grev yasaklanna ve emeğe yönelik saldınlara karşı mücadeleyi yükseltmekten başka çare kalmıyor..
ATİLLA ÖZSEVER – YURT GAZETESİ