GREV YAPMAK GÜNAHMIŞ!
Nasıl yani? Yaklaşık 4 aydan beri Düzce´de bir direniş var… DİSK´e bağlı Metal-iş Sendikasıı´na üye oldukları gerekçesiyle işlerinden atılan 120 işçi haklarını arıyor.

Grev yapmak günahmış! Nasıl yani?
YAKLAŞIK 4 aydan beri Düzce’de bir direniş var… DİSK’e bağlı Metal-iş Sendikasıı’na üye oldukları gerekçesiyle işlerinden atılan 120 işçi haklarını arıyor. Daha doğrusu aramaya çalışıyor… Öylesine çok yeldeğirmeni var ki karşılarında, ne yapacaklarını şaşırmışlar… Parasızlık, geçim meselesini bir tarafa bırakın adamları bu sefer Müslümanlıklarından vurmaya çalıştılar… Nasıl mı? Anlatayım.
Düzce’de müftülük kanımca son derece tartışmalı bir hutbenin altına imzasını attı. Söz konusu hutbe 29 Nisan’da kılman cuma namazında da okundu. Denildi ki: "İslam’a göre dünya ve ahiret mutluluğunun temeli çalışmaktan, alın teri dökmekten ve helal kazançtan geçer." Buraya kadar tamam… Devam ediyorum…
"İşi gereğinden fazla yavaşlatmak veya işyerine zarar vermek, kârı ve kârlılığı azaltıcı davranışlarda bulunmak, çalışanı ağır dini mesuliyet altına sokar." Yani ezcümle "Grev günah, yapmayın!" diyorlar. Hutbeyi hazırlayan, Gölkaya ilçesi’ne bağlı Kuyudüzü Mahalle Camii imam Hatibi Nevzat Özal. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da onaylanmış. O işçilerin vergilerinden ayakta kalan Diyanet işleri Başkanlığı diyor ki, grev yapma günaha girersin. Peki o işçilerden Alevi olan varsa? Zaten temsilleri yok kurumda, üstüne "günah" yaftası…
İlahiyatçı Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu’nu aradım, "Dinde bu hutbenin yeri var mıdır?" diye… "Biliyorum, duydum o hutbeyi!" dedi ve zehir zemberek açıklamalarla devam etti.
"Allah’ın indirdiği din mazlumun, ezilenin, garibanın yanındadır, güçlünün değil. Diyanet resmi ulema olarak buyuruyor da buyuruyor. Statükodan yana tavır almayı tercih ediyor. Aynı uygulama Mısır’da da var. Grev kırıcılığı için din, siyasete alet ediliyor. Örneğin, Irak’ın işgali için tek bir kelime etmeyen kurum, grev için neler diyor. Bunların amacı belli; devletten yana olan, iyi vatandaş, iyi Müslüman yaratmak. İyi Müslüman derken ‘Hayır’ demeyen, başkaldırmayan Müslüman’dan bahsediyorum elbette. Oysa önce bir sorun bakalım o işveren, işçinin hakkını yiyor mu diye… Eğer bir hutbe yayınlanacaksa hem işveren hem de işçi uyarılmalı, doğruya sevk edilmeli…" Peki ya dini açıdan? Grev günah mıdır?
Kırbaşoğlu, "Hayatımda böyle şey duymadım!" dedi. "Abdestli kapitalizm diyoruz ya, işte aslı budur. Tam anlamıyla bir örnektir, fazla söze gerek yok!"
Bazı araştırmalar, "İslami sermaye" denilen muhafazakâr kesimlerin çalışma şartlarının, seküler, laik olduğu söylenen şirketlere göre daha kötü olduğunu ortaya koydu. O zaman Marx’ın dinle ilgili yorumuna ne demeli? Düzce’de hakkını arayan 120 işçi için okutulan "Grev günahtır!" hutbesi tam da dinin afyon olarak kullanılmak istendiğini göstermiyor mu?
Türkiye’de dinin siyasete ne kadar bulaştığının da bir göstergesidir bence…