GREV RAHATSIZ ETTİ
Grevi Demokratik ve Ekonomik Hak Arayışı Olarak Görmedi Bakan Yazıcı, isçilerin neden greve gittikleri yönünde hiçbir şey söylemedi TEK Gıda İş Sendikası´nın CAYKUR için aldığı grev kararını değerlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, olayı demokratik ve ekonomik bir hak olarak görmek yerine işçilerden greve destek vermemelerini istedi.
Grevi Demokratik ve Ekonomik Hak Arayışı Olarak Görmedi Bakan Yazıcı, isçilerin neden greve gittikleri yönünde hiçbir şey söylemedi TEK Gıda İş Sendikası’nın CAYKUR için aldığı grev kararını değerlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, olayı demokratik ve ekonomik bir hak olarak görmek yerine işçilerden greve destek vermemelerini istedi.
Yazıcı, "Çaykur işletmelerinde çalışan işçi kardeşlerime çağrıda bulunuyorum. Yaş çay kampanyası öncesi kaosa ve kargaşaya yol açacak bir eyleme destek vermeyin" dedi.
SENDIKANIN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’yla görüşmediğini kaydeden Yazıcı, "Bunu doğru bulmuyorum. Hak arama sürecinde hakemlik yapacak kesimlerle temas kurmak gerekirdi. Amaç, birilerine ders vermek olmamalı. Böyle birşeye sıcak yaklaşmamız ve tolere etmemiz mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde hak zorla alınmaz" şeklinde konuştub
TEKGıda İş Sendikasının Çaykur için almış olduğu grev kararındaki amacın birilerine ders vermek olduğunu belirten Bakan Hayati Yazıcı, Ben Çaykur’ da çalışan işçi kardeşlerime çağrıda bulunuyorum. "Hiç kimse heyecanla beklediğimiz yaş çay kampanyası dönemi başında kaosa, çekişmeye, kargaşaya yol açacak, insanlarımızı sıkıntıya düşürecek bir eyleme destek vermemeleri gerektiğini düşünüyorum. Buna seyirci kalınamaz. Elbette taktir kendilerinindir. Süreci takip ediyorum. Yapılması gerekenleri yapıyorum. Tek dediğimiz yön neyse o icraati yaparız" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakam Hayati Yazıcı, basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularım yanıtladı. TEK Gıda-İş Sendikası ile ÇAYKUR ve Kamu İşverenleri Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması ardından alınan grev kararına yönelik bir soru üzerine çalışma hukukunun gereği oturulup ülkenin veya hizmet yapılan kurumun ekonomik yapısına göre müzakere yapılabileceğini ifade eden Yazıcı, her vatandaşın ve her kurumunun ekonomik çıkarları gözetilirken onunla paralel dikkat edilmesi gerekli bir sorumluluk alam daha olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Hiç kimse eline geçirdiği her hangi bir pozisyonu sürecin de başlamasını dikkate almak suretiyle tek taraflı çıkar amaçlı olarak kullanma hakkına ve lüksüne sahip değildir. Çay üretim mevsiminin başlayacağı bir süreçte "fabrika veya alım yerlerindeki çalışmaları durdururuz" demenin ben Rizeli ve müstahsiller hatta çalışanlar tarafından makul karşılanacağı düşüncesinde değilim." "
EYLEME DESTEK VERMEMELERİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Grev kararını basından öğrendiğini bunun üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile ÇAYKUR’ un bağlı olduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile görüştüğünü ancak ilgili sendikanın iki bakanlıkla bir temasının olmadığını öğrendiğini ifade eden Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben bunu doğru bulmuyorum. Hak arama süreci peşinde olan insanların bu süreçlerde hakemlik yapacak yada etkin rol icra edebilecek kesimlerle temas kurmaları gerekir. Kurmamak bize "Bizim esas amacımız burada ne olursa olsun bir grev uygulamasını ortaya koymak birilerine ders vermek. Böyle bir şeye bizim sıcak yaklaşmamız tolere etmemiz mümkün değil. Çay üretimi ile meşgul hemşehrilerimizin bu fabrikada çalışan alın terini döken insanlarımızın da bu yaklaşımı doğru bulacakları kanısında değilim. Dünyanın hiçbirinde zorla hak zorla alınmaz. Oturur konuşursunuz. Konuşmalar imkanlara göre olur ve yapılır. ÇAYKUR işletmelerinde çalışan işçi kardeşlerime çağrıda bulunuyorum. Hiç kimsenin bu güzel ülkemizde çok büyük bir içtihatla beklediğimiz yaş çay kampanya dönemi başında kaosa, çekişmeye ve kargaşaya yol açacak, insanlarımızı sıkıntıya düşürecek bir eyleme destek vermemeleri gerektiğini düşünüyorum."
"GREVE GİDEN İŞÇİLER ÜCRET ALAMAYACAKLAR"
Bakanlar Kurulu’nun grevi erteleme kararı alıp alamayacağı yönündeki bir soruya Yazıcı, şu cevabı verdi:
"Bizim konuları enine boyuna tartışan bir yönetim anlayışımız var. Ülkede yapılan eylemler ve işlemlerin sıkıntıya yol açacak boyuta varması halinde hiçbir zaman seyirci kalmayız. Bunu söyleyerek "bakan bunu söyledi, tehdit etti" diye bir değerlendirme yapmanızı doğru bulmam. Elbette süreçleri takip ederiz. Aklın yolu tektir deriz. O tek dediğimiz yol neyse o icraatı biz yaparız. Ama grevinde farklı açıdan bir bakışı var. Siz greve götürüyorsanız greve götürdüğünüz işçilerin kamudan ücret alamayacaklarını biliyorsunuz. Greve katılan işçiler kamudan alması gereken maaş ve ücretleri alamazlar. Kamuda bunu ödeyemez. Zimmet olur, sorumluluğu var. O işçilerin ücretlerini sendika ödemek zorunda. Sendikanın gücü var ödüyorsa onu bilemem"
"ÇAYKUR’DAKİ GREV KARARI İLE TEKEL DİRENİŞİNİ ÖZDEŞLEŞTİRMEYELİM"
Biz direneceğiz her işçinin eline 8-10 bin lira para geçecek diye değerlendirmeler olduğunu duyuyorum. İyi hesap etsinler. Hiç kimse afaki değerlendirmelere inanarak duruşunu farklılaştırmasın. Sevgisini kine dönüştürmesin. Çaykur’daki grev kararı ile daha önce Türkiye’nin yaşadığı hepimizi üzen Tekel işçilerinin direnişini ile elbette ki özdeşleştirmeyelim. Ama o süreci Türkiye’ye yaşatanların Türkiye’ye bir şey kazandırmadıklarını da iyi değerlendirelim. O süreci Türkiye’ye yaşatanlar var. Türkiye çok haksız bir süreç yaşadık. Gidin Tekel işçilerine sorun yaşadıkları o süreçten memnunlar mı?. Çaykur’da çalışan işçi kardeşlerimizi bütüncül bir bakışla durumu değerlendirmelerini özellikle öneriyorum."