TCMB üzerinde politika faizinin, bankalara borç verme faizinin indirilmesi konusunda baskı sürdürülüyor. TCMB’nin belirlediği diğer faiz oranı var ki, toplumun daha geniş bir kesimini doğrudan ilgilendirdiği halde, gündemde değil: Kredi kartı faizi. TCMB’nin belirlediği kredi kartı faizi, aylık olarak alışveriş faizi ve nakit avans faizi yüzde 2.02… Yıllık faizin basitçe yüzde 24.0 olarak hesaplanması yanlış. Faiz aylık olarak ödendiğinden, aylık yüzde 2.02 faizin, yıllık bileşik faize oranı yaklaşık yüzde 30, kart sahibi ayrıca KKDF ve BSMV, fon ve vergi ödüyor. Gecikme halinde faiz oranı aylık yüzde 2.52’ye yükseliyor, nakit avans alınması halinde ayrıca yüzde 3.5 oranında nakit avans ücreti ekleniyor. Kredi kartı kredi faizine ek ödemeler borcu kredi kartı kredisinin yıllık faiz oranı çıplak yüzde 30.0’dur.
***
TCMB politika faiz oranı yüzde 7.5, fiili enflasyon yüzde 7.5, enflasyon hedefi de yüzde 6.3, kredi kartı kredisine politika faizinin ve fiili enflasyonun üç katı, enflasyon hedefinin de en az dört katı faiz uygulanıyor. Bu haksızlığı özür dilerim soygunu pek az kimse dile getiriyor. Tartışmalar TCMB’nin politika faizi, borç verme faizi üzerinde yoğunlaşıyor. Gerçekten indirilmesi gereken bir faiz varsa;
o da aşırı yüksek olan, kredi kartı alışveriş faiz oranıdır.
Kredi kartı tüketici kredi faizinin yüksekliği ancak enflasyonist baskıyı hafifletmek, iç talebi frenlemek için savunulur. Bir yandan ekonomik durgunluktan yakınıp enflasyonda yavaşlama öngörüp, öte yandan enflasyonun üç, dört katı yüksek tüketici kredi faiz oranını sürdürmek, tam çelişki oluşturuyor.
Kredi kartı faiz oranının indirilmesi Türkiye’ye gelecek dış kaynağı dolaylı olarak kuru da etkilemez. Ekonomi kayıt altına alınmak isteniyorsa, alışverişin, ödemelerin kartla yapılması bu amaca da hizmet eder.
***
Kredi kartı alışveriş faizini bir yana bırakıp, TCMB’nin politika faizi, bankalara borç verme faizi üzerine, ekonomiyi canlandırma gerekçesiyle yüklenme alalamasıdır. Burada saklı amaç, yandaş kuruluşları, zor durumda olan inşaat firmalarının yükünü hafifletmek, onlara kaynak aktarmak, bunun yükünü de topluma yıkmaktır.
Banka yöneticileri ürkerek ve yandaş kuruluşlara, inşaat firmalarına kaptırdıkları paraların yükünü vatandaşa yükleme telaşından, bu alalamaya karşı çıkmayarak destekliyorlar.
Gerçekten adaletsizlik önlenmek, geniş kitlelerin yükü hafifletilmek, ekonomik hareketlenme ve kayıt dışı işlemler azaltılmak amaçlanıyorsa tüketici kredisi faizlerini makul bir düzeye indirmek ve ödemelerin, işlemlerin belgeye bağlanmasını sağlamak gerekir.
Faiz indirme baskısı ardında ekonomiyi canlandırma alalamasıyla yandaş işadamlarına kaynak sağlama, batıkların yükünü kamuya yıkma niyeti saklıdır.
