Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, gıda fiyatındaki artışın önlenmesi için önceden risk tanımlama sistemi geliştirilmesi, piyasaların iyi analiz edilmesi gerektiğini bildirdi. Karakuş, arz açığının ithalat yoluyla değil, mümkün olduğunca yerli kaynaklarla giderilmesini önerdi.
Dünya’ya açıklama yapan Ülkü Karakuş, 2018 yılında ekonomik koşullardaki olumsuzluklar ve siyasi belirsizliğinin kısmen devam ettiğini kaydederken, piyasalardaki temkinli yaklaşımın fiyat artışının devam etmesine yol açtığını söyledi.
TÜİK’e göre işlenmiş gıda fiyatlarının istikrarlı seyrettiğini, işlenmemiş gıdalarda ise dönemsel iniş çıkışlar yaşandığını ifade eden Karakuş, enflasyon sepetindeki ağırlığı %23.29 olan gıdada fiyatın yıllık bazda %30.97 arttığının altını çizdi. Buna karşılık fiyatı en çok artan ürünlerin yaş sebze-meyve olduğuna dikkat çeken Ülkü Karakuş, "Raflardaki fiyatlar sürekli yükseliş eğilimindeyken, üreticinin kazanç sağlayamaması, üretim ve pazarlama sistemindeki aksaklıkların, pahalılığın önemli etkenlerinden biri olduğunu göstermektedir" diye konuştu.
Tarım sektöründe planlama ve destekleme sistemindeki eksiklikler yanı sıra üretici örgütlerinin yetersizliğinin de arzın iyi yönetilememesine neden olduğunu dile getiren Karakuş, "Ayrıca çiftlikten markete kadarki gıda zincirinin çok uzun olması ve pazarlama aşamalarının denetlenememesi, yüksek kira ve işletme giderleri bulunan büyük marketlerin gıda piyasasının büyük kısmına hükmeder hale gelmesi ve gıda piyasasında belirleyici role sahip olması gıdadaki fiyat artışını tetikleyen unsurlar arasında yer almakta" dedi.
Yapısal, teknik ve sosyolojik sorunları
Gıda enflasyonunun yüzde 13’e düşürülmesi gibi iddialı bir projeksiyon yapıldığına değinen Karakuş, şunları söyledi: "Gıda enflasyonunun düşürülebilmesi için öncelikle üretimden sofraya kadar gıda zincirinde yapısal, teknik ve sosyolojik sorunların ele alınması gerekmektedir. Bu bağlamda; İyi bir üretim planlaması ve uygun bir destekleme modelinin belirlenmesi, üretici örgütlerinin güçlendirilmesi ile arz yönetiminin sağlanması; iklim değişikliğinin etkileri ile mücadele için Ar-Ge’ye önem verilmesi, tarımsal teknolojinin takip edilerek üretimde verimin arttırılması ve ürün kayıplarının en aza indirgenmesi, yüksek girdi maliyetlerinin düşürülmesi, ithalat ve kura bağlılığın azaltılması, hayvan hastalıkları ile mücadele edilmesi, gıda israfının önlenmesi fiyat artışlarının kontrolüne yönelik atılacak adımlar arasında yer almaktadır."