GIDADA ‘FELAKET TOHUMLARI’ EKİLİYOR
Dünyada, yaklaşık 925 milyon kişi aç yatıyor her gün bu aç nüfusa 219 bin kişi ekleniyı Tarihindeki en yüksek seviyelere ulaşan gıda fiyatları geçen yıldan yüzde 39 daha pahalı. Gelecek 10 yıl içinde tahıl fiyatı yüzde 20, et fiyatı yüzde 30 daha pahalı olacak. Ekonomik güç batıdan doğuya kayıyor, bu ülkelerde varlıklı kesimin tüketimi artıyorken yoksul kesim kıtlıkla mücadele ediyor. Dünyada nüfus hızı gıda arzını aşıyor. Tarımda verimlilik yi seltilmezse gıda krizi kapıda.

Dünyada, yaklaşık 925 milyon kişi aç yatıyor her gün bu aç nüfusa 219 bin kişi ekleniyı Tarihindeki en yüksek seviyelere ulaşan gıda fiyatları geçen yıldan yüzde 39 daha pahalı. Gelecek 10 yıl içinde tahıl fiyatı yüzde 20, et fiyatı yüzde 30 daha pahalı olacak. Ekonomik güç batıdan doğuya kayıyor, bu ülkelerde varlıklı kesimin tüketimi artıyorken yoksul kesim kıtlıkla mücadele ediyor. Dünyada nüfus hızı gıda arzını aşıyor. Tarımda verimlilik yükseltilmezse gıda krizi kapıda.
Kuraklık ve sel raporları kıtlık korkularını artırıyor. Dünyada artan nüfusun besin ihtiyacını karşılamak için gıda üretiminin 2050’ye kadar yüzde 70 artırılması gerekiyor. Yükselen gıda fiyatlarının yarattığı krizden çıkış yolu olarak ha verimli tohumlar ve yeni teknolojiler gel tirmek gerekiyor. Fiyat artışlarının süreceğini öngören Time Dergisi’ne göre ‘yeşil devrime’ ihtiyaç var. Ayrıca gıda pazarının da yenilenmesi şart. Temiz su kaynaklarının verimli kullanılması da büyük bir öneme sahip.
Gıdada felaket.. Bugün, geçtiğimiz yıldan yüzde 39 daha pahalı. Besin fiyatları tarihindeki en yüksek seviyelere ulaştı, dünya nüfusu ve açlık giderek artıyor. Kuraklık ve sel hakkındaki her rapor dünya kıtlığı hakkındaki korkuları artırıyor. Günümüzde yaklaşık 925 milyon kişi her akşam aç yatıyor ve her gün bu aç nüfusa 219.000 kişi katılıyor. Bunun yanı sıra, toprak, su ve diğer kaynaklar da sınıra yaklaşıyor. Dünyada yaşanan kıtlığın altında yatan nedenlerin başında iklim değişikliği gösterilse de ekonomik gücün batıdan doğuya kayması, temiz enerji üretimi gibi gelişmeler de dünyanın tüketim geleneğini değiştiriyor. Fakir mücadele ediyor zenginlerin geliri artıyor Gelişmekte olan ülkelerde fakir kesim kıtlıkla mücadele ederken, zengin kesimin tüketimi geçtiğimiz 30 yılda % 80 arttı.
Time Dergisi’ne göre, bunun için ‘yeşil devrime’ ihtiyaç var. Yükselen gıda fiyatlarının yarattığı krizden çıkış yolu olarak daha verimli tohumlar ve yeni teknolojiler geliştirmek gerekiyor. Ayrıca gıda pazarının da yenilenmesi şart.
Temiz su kaynaklarının verimli kullanılması da büyük bir öneme sahip. Gelişmiş ülkelerde, bu artış oranı ise yüzde 22. Yapılan başka bir araştırmaya göre ise son 30 yılda her bireyin et tüketimi ikiye katlandı. Bu da üretimdeki alışkanlıkları değiştirdi; 2000 yılında ABD’de üretilen mısırın sadece yüzde 6’sı etanol için kullanılırken, şimdi 350 milyon kişiyi doyurmaya yetecek olan yüzde 40’ı kullanılıyor. Stoklanan mısır dünyanın ihtiyacına yetmiyor. 1990’lı yılların sonlarına doğru 4 ay yetecek kadar mısır stoğu varken, şimdi sadece 1 ay 20 günlük ihtiyaç karşılanabiliyor. Bu da, gıda pazarının kuraklık, sel felaketleri ve diğer doğal afetler karşısında fiyat artırmasına yol açıyor. Besin ürünlerindeki fiyat artışı az gelir kesimindeki insanları etkiliyor, aldıkları maaşların büyük bir bölümünü gıda sektörüne yatırıyorlar. Dünya Bankası’nın verilerine göre yükselen besin fiyatları 44 milyon insanı tekrar yoksulluk sınırının altına itti.
FAO ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) hazırlamış olduğu rapora göre 2010-2020 döneminde, bir önceki 10 yıla oranla tahıl fiyatları yüzde 20, et fiyatları ise yüzde 30 artış gösterecek.
Yükselen gıda fiyatları Çin ve Hindistan gibi ülkelerde enflasyonun artmasına neden olurken, merkez bankaları da faiz oranlarını yükseltiyor. Yeni bir yeşil devrime ihtiyaç var Malthus’un öngördüğü sonuçla yüzleşmemek için yeni bir yeşil devrime ihtiyaç var. Buna karşın yeni teknolojiler için toplanan yardımlar azalıyor. Düşük ve orta gelirli ülkeler 1982 yılında gelirlerinin yüzde 20’sini ARGE’ye harcarken, 2000 yılında bu oran yüzde 12’ye düştü. FAO ve OECD’nin hazırlamış olduğu rapora göre küresel tarım üretimi 2011 ile 2020 yılları arasında ortalama yüzde 1.7 artacak; ancak geçtiğimiz on yıl için bu artış oranı yüzde 2.6’ydı. Bunun değişmesi için gereken şey pahalıya mal olsa da yeni bir yeşil devrim. Hindistan, Senegal gibi gelişmekte olan ülkeler şimdiden tarım sektörüne daha fazla para harcamaya başladılar. Ancak FAO’ya göre her yıl gelişmekte olan ülkelerde gıda talebini karşılamak için 200 müyar dolardan fazla yatırımın yapılması gerekiyor.
Yükselen gıda fiyatlarının yarattığı krizden çıkış yolu olarak daha verimli tohumlar ve yeni teknolojiler geliştirmek gerekiyor. Ayrıca gıda pazarının da yenilenmesi şart. G20 ülkeleri, pazarda küresel üretim hakkında kapsamlı kaynak olmayışının yarattığı sorunları getirilecek yeni uluslararası hammadde veri sistemi ile çözmeye çalışıyorlar. Temiz su kaynaklarının nasıl verimli kullanılacağı konusundaki çözümler besin sorununda da önemli bir yere sahip olacak.
Çiftçileri pahalı tohumlar kullanmak zorunda bırakılıyor Tarım endüstrisine getirilen en büyük eleştiri çiftçilerin pahalı tohum patentleriyle yüz yüze bırakılması sonucu, getercih netiğiyle oynanmış tohumların tercih edilmesi. Group on International Agricultural Research gibi organizasyonlar söz konusu besin olduğunda hedefin kar olmasına karşı çıkıyorlar. Bu gibi kuruluşlar ayrıca büyük şirketlerin ürettikleri tohumlar hakkında da kuşkulara sahip.
Farklı görüşlere rağmen tüm bu yenilikler yaşanacak sorunların çözümünde yeterli olmayacak, çiftçilerin gelecek yıllarda mevsim değişikliklerinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşılacağı bildiriliyor. Birleşmiş Milletlerin İklim Değişikliği Panel’i sıcaklıktaki 3 derecelik bir artışın, gıda fiyatlarında yüzde 40 artışa yol açabile ceğini söylüyor. îbileAfrika’da resmen kıtlık ilan edildi İSLAM İşbirliği TEŞKİLATı (ÜT) Genel SEKRETERİ Ekmeleddın ihsanoglu, Somali’de bazı bölgelerde açlık nedeniyle durumun son derece kötü olmasından dolayı bu yerleri kıtlık bölgesi İlan etti.
İİT’den yapılan resmi açıklamada, Somali hükümeti ile yapılan görüşmeler ve IIT İnsanı İsler Koordinasyon ofisi ve işbirliği yapılan yardım teşkilatlarının vermiş olduğu bilgiler sonucunda, Somali’de durumun son derece ciddi olduğu belirtilirken, açlıktan en fazla 4 bölgenin etkilendiği bildirildi.
İngiliz yardım kurulusu 0xfam’da, Afrika Boynuzu bölgesindeki kuraklığın pençesinde bulunan ac 10 milyon kişiye yardım için acil 800 milyon dolara ihtiyaç olduğunu bildirdi. Bölgede büyük bir insanı felaketi önlemek ıcın yaklaşık 1 milyar dolar gerektiğini, ancak önceki gece itibariyle sadece 200 milyon dolar kadar para desteğinin sağlandığını belirten 0xfam, bagıscı ülkelere 800 milyon dolar acil yardım çağrısında bulundu. 0xfam, son iki hafta ıcınde İngiltere’nin gerekli olan paranın yaklaşık yüzde 15’ı olan 145 milyon dolar destek taahhüdünde bulunduğunu açıkladı.