GIDA SEKTÖRÜNDE alarm zilleri çalıyor
Türk gıda ve içecek sektörü son iki yılda ihracatta 1.6 milyar dolar kayıp yaşadı. Antalya’da düzenlenen açık oturumda, yabancı rakiplerin pazara yönelik lobi faaliyetlerine dikkat çekildi.
TÜRK gıda sektörü 200’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜÎK) verilerine baktığımızda esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş, işlenmemiş tüketim malları ve hammaddeler ihracatımız 2016’da 14 milyar 794 milyon dolar oldu. Bu tutar 20’15’te 15 milyar 449 milyon dolar, 2014’te ise 16 milyar 412 milyon dolardı. Buna göre son iki yüda 1.6 milyar dolar bir kayıp yaşandı. Aynı mal gruplarındaki ithalatımız ise 2014’e göre yaklaşık 1.2 milyar dolar azalışla 2016’da 8.4 milyar dolarda kaldı.
GÜÇLÜ GIDA FUARIMIZ YOK
Türkiye’nin tarımsal üretim değeri ise 90 milyar doları aşmış durumda. 80 milyonluk nüfusuyla güçlü bir tüketim potansiyeli olan Türkiye gıdada dünyada söz sahibi ülkeler arasında. Son yıllarda yabancı birçok firmanın da Türkiye’nin köklü gıda ve içecek firmalarına ortak olduğu veya satın aldığı görülüyor. Buna karşın Türkiye’nin geçelim dünyayı, bölgesel çapta dahi markalaşmış bir gıda fuarı yok. Yukarıdaki gelişmeler ışığında Türk gıda sektörünü masaya yatırmak için Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından, Antalya Fuarcılık A.Ş. (ANFAŞ) çatısı altmda bir açık oturum düzenlendi. Bu yıl 24.’sü gerçekleştirilen Uluslararası 18 Şubatta biten fuarda ödüllü aşçılar da yeteneklerini sergilediler. Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı / Food Product bünyesinde yapılan oturumun konuşmacıları arasında; ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Badak, ANFAŞ Genel Müdürü Murat Özer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Daire Başkam Dr. Neslihan Alper, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel SEKRETERİ İlknur Menlik, İnvenura İzmir Satış Direktörü Mert Can Demircioğlu, ANFAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bıdı, Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz, Posta Gazetesi Teknoloji Editörü Murat Gülderen, Gazeteci/Hazarı Melih Okur ile EGD Başkanı Celal Toprak yer aldı. Yöneticiliğini EGD Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Ünsalan’ın yaptığı ve yoğun katılımın görüldüğü oturumda, Anadolu’da güçlü bir gıda fuarının eksikliği ortak görüş olarak dile getirildi. Denetim sorunlarına dikkat çeken Dr. Neslihan Alper, "Ne kadar denetim yaparsanız yapın, eğer insanın içinde varsa mutlaka hileli bir şey üretmeye çalışıyor" dedi.
SÜT SAVAŞLARI
Gıda sektörünün zor bir dönemden geçtiğini anlatan İlknur Menlik "Küresel arz ve talep dengeleri çok değişti. Rekabet koşulları zorlaştı. Her ülke üretimini çeşitlendiriyor. Son bir iki yıl içinde ihracatta sorunlar yaşadık. Yukarıda Rusya, Türk Cumhuriyetleri, aşağıda Kuzey Afrika Bölgesi… Bir milyar insanın yaşadığı bir coğrafyadayız. Müthiş bir biyoçeşitlilik üzerinde yaşıyoruz. Ama gıda ihracatımız 2016’da geriledi" dedi. Kaybedilen pazarlara işaret eden Menlik, "Bir bölgede markalaşmak ve tutunmak zordur ama pazar çok kolay kaybedilir. Tekrar kazanılması da zordur. Ölçek problemi olan bir ülkeyiz. Gıda, küresel marka yaratmanın en zor olduğu sektör. Çünkü damak tadından söz ediyoruz" diye konuştu. Büyümek isteyen ancak sermaye yetersizliği nedeniyle büyüyemeyen sektörü son yıllarda yabancıların şekillendirdiğini belirten Meliha Okur da, ”Bu ortamda küçük firmaların rekabet şansı yok ama yaratıcılıklanyla mücadele ediyorlar. Süt tozuna bakanlık destek veriyor. Yabancılar kapıyı çalıyor. ‘Dünya Ticaret Örgütüne göre veremezsiniz’ diyor. Bu bir süt savaşıdır. Biz de al sat sektöründen gelmiş endüstri hiçbir şey yapamaz" görüşünü savundu. Dünyada 1.5 milyar insan yeterli gıdadan yoksun yaşarken, 2 milyar insanın obezite riski altında olduğuna dikkat çeken Murat Gülderen ise, gıda israfına işaret ederek, "Dijital teknolojilerle israfın önüne geçilebilir" dedi.