Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Ekim 2013
GEZİ BİLEŞENLERİ VE YEREL SEÇİMLER

Yerel Seçimler´in yapılacağı Mart 2014 yaklaştıkça, seçim stratejileri, aday belirleme çalışmaları da ilerliyor. AKP, otoriter anlayışının sonucu, merkezi yönetimi iyice tahkim etti, yereli resmen hadımlaştırdı.

GEZİ BİLEŞENLERİ VE YEREL SEÇİMLER

Yerel Seçimler’in yapılacağı Mart 2014 yaklaştıkça, seçim stratejileri, aday belirleme çalışmaları da ilerliyor. AKP, otoriter anlayışının sonucu, merkezi yönetimi iyice tahkim etti, yereli resmen hadımlaştırdı.
AKP rejiminin; topladığı vergi ve sigorta primine ek olarak, özelleştirme gelirleri ve borçlanmalarla yaptığı kamu harcamaları, milli gelirin yüzde 35’ini buluyor. Ne var ki, bu harcamaların ancak onda Tini yerel yönetimlere yaptinyor. Kamu personelinin sadece yüzde 10’u yerel yönetimlerde.
Bizdeki ‘yüzde 90 – yüzde 10’ biçimindeki anti-demokratik uçurum, geçtiğimiz hafta ziyaret ettiğim G. Afrika’da ‘yüzde 40 yüzde 60’ biçiminde yerelden yana! Merkezden kamu harcamaları yüzde 40’ta kalırken, kalanın yüzde 30’u 9 özerk bölgeye ayrılmış ‘province’lar yani bölge yönetimleri, yüzde 30’u da irili ufaklı belediyeler kullanıyor. Varın, farkı siz anlayın…
AKP İNİŞTE
Hem bu otoriter yapıyı dönüştürmek , demokrasiyi yerelden geliştirmek açısından; hem de AKP rejiminin çöküşünü hızlandırmak açısından, 2014 Mart Yerel Seçimleri önemli. Seçime, AKP bütün zırhlarını kuşanarak giriyor. İçeride büyük kavgalar var, bu biliniyor. Sadece yerelle başlayan ama arkasından Cumhurbaşkanlığı ve 2015 Genel Seçimi ile sürecek maratondaki post kavgası sanıldığından da büyük. Dış dünya, özellikle ABD, RTE’den soğumuş durumda ve RTE’siz bir alternatifin beyin fırtınaları durmaksızın yapılıyor. Bu konuda, TÜSlAD gibi geleneksel egemen çevrelerin yanında ‘Nurjuvazi’yi, yani yeni yetme burjuvaziyi müttefik olarak bulursanız, şaşırmayın. İklim, rüzgar birkaç yıldır AKP’den yana değil. Düşüş başladı. Gezi direnişi, inişi hızlandıran en önemli dinamik ve kırılma. Bunun yanında ekonomide balayı bitti. Bol kepçe yabancı kaynağın girişi duruyor, oluşan kamburla, manevra alanı iyice daralmış durumda. RTE’nin Gezi ile birlikte dış imajı yerle bir oldu.

GEZİ BİLEŞENLERİ Bütün bu dezavantajlı durumuna karşın, AKP’yi yerel seçimlerde alt edebilmenin yolu, CHP’nin Kürt siyaseti ve sokak muhalefeti ile işbirliğinden geçiyor. Lamı – cimi yok, hayat Türkiye’yi böyle bir yere getirmiş bulunuyor. Gezi direnişi sırasında hayatin bir araya getirdiği bu üçlü bileşenin yerel seçimlerde, Gezi deneyimi yaşanmamış gibi davranmalanndan daha büyük bir yanlış olamaz! Ama ne yazık ki, bu iki bileşenden ne CHP, ne de BDP yerel seçimlerde, hiç olmasa bazı bölge ve illerde ittifak, dayanışma, ortak aday vb. konulannda bir arayış, bir çaba içinde! Hâlâ anlaşılmamış olamaz; Türkiye’de halkın önemli bir kısmı, Gezi sürecinden etkilendi ve oradan yükselen direniş ruhunu, yenilenmeyi, umudu sürdürecek bir şeyler yapıyor; susmuyor, direniyor ve yeni mevziler istiyor. Orada hiçbir zaman bir araya gelemeyen sosyalist, Kemalist, Türk-Kürt özgürlükçüsü bileşenler, bu sınavın ardından yeni kazanımlar bekliyor. Yerel seçimlerde bu kesimleri temsil eden aktörler arasında bir dayanışma yerine çekişme yaşanması, Gezi’deki kazanımlara yazık eder. >İSTANBUL Yerel seçimlerde İstanbul, kritik bir önemde. AKP’nin İstanbul’da alacağı bir yenilgi, devrilmesinde en önemli etken olacaktır. Bunu herkes biliyor. CHP, Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu 2009 yerel seçimlerinde bile az farkla kaybetti seçimi. Kürt siyaseti ile bir yakınlaşma söz konusu olsaydı, o seçimleri CHP’nin alması işten bile olmazdı. Peki bugün? Bugün, tüm Türkiye’de olduğu gibi, İstanbul’da da ‘Gezi Ruhu’na hiç uymayan bir süreç yaşanıyor, yerel seçimlerle ilgili olarak. CHP, aylardır abesle iştigal etmektedir. Medyadaki bazı kalemler Sarıgül’ün adaylığının mutlak zafer getireceğine adeta kefil olmuşlardır. Sangül isminde Gezi ile ilgili ortak ne bulursunuz? Sarıgül, Türkiye’de demokratikleşmede nasıl bir basan öyküsüne sahiptir Şili Belediyesi’nde ki, bundan sonrasına vekalet verilsin? Sarıgül ‘tehdidine karşı CHP’den yükselen Gürsel Tekin ismi, Gezi’nin beklentilerine ne kadar uygundur, tartışılır. CHP, Kürt siyasetinin ve sosyalistlerin de destek vereceği bir aday çıkarmakta neden bu kadar kısır kalmaktadır?
Üç bileşenin üzerinde mutabık kalacağı bir aday, hatta bir ‘kadın aday’ için neden bir çaba yoktur? CHP için söylenenlerin aynını Kürt siyaseti için de söylemek gerek. BDP ve HDK, tek başlanna İstanbul’da başanlı olamayacaklannı bile bile, içe kapanık bir seçim sürecine kapılmış izlenimi veriyorlar. Sosyalistler, sokak siyasetinde Gezi’de gösterdiği hüneri, inisiyatifi bu bahiste gösteremez haldedir. AKP’nin kafası hâlâ Gezi sürecinde. Geziye ait mahkeme dosyalanna taraf olarak katılmak, oradan mağduriyet uydurup yıldırma, sindirme peşindeler. Polise, ‘hakim-savcı’ yetkisi verip keyfi gözaltılarla sindirme peşindeler. Tarih, önemli bir kavşağa taşımış bulunuyor hepimizi… Gezi Direnişi ile yükselen dalgayı, yerel seçimlerde somut bir kazanıma dönüştüremezse anti-faşistler, demokratlar, sosyalistler, yurtseverler; tarih önünde büyük bir vebal altında kalırlar. Bu sorumluluk içinde, yerel yönetim sürecini ‘Gezi Sürecinin devamı biçiminde algılayıp ilerletmek gerekiyor.

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.