GERÇEKLER ÖRTÜLEMEZ
Kadın cinayetlerinden salgına, işsizlikten enflasyona hemen her konuda verileri gizleyen iktidar, işi bir adım ileri taşıdı. TÜİK’ten izin almadan istatistik yayımlayanlara 3 yıla kadar hapis isteniyor.
İSTATİSTİKLERE SANSÜR
Yol açtığı yıkımın görülmesinin önüne geçmek isteyen iktidar, yeni bir yasağın hazırlığında, işsizlikten enflasyona kadın cinayetlerinden salgına kadar pek çok alanda verileri düşük gösterdiği için tartışılan TÜİK’ten izin almadan verileri paylaşmak cezalandırılıyor, izinsiz veri yayımlayanlar için hapis isteniyor.
GEREKÇE GÜVENMİŞ
Tepki çeken taslağın gerekçesi TÜİK’in açıkladığı ekonomik göstergelere güvenin azalması. Buna göre çevre, demografi, fiyat, işgücü, tarım ve ulusal hesaplar alanlarında TÜİK’in verilerine alternatif oluşturacak şekilde istatistiki sonuçlar içeren araştırmaların yayımlanması için TÜİK’ten izin alınacak.
Tüketici enflasyonunu, bağımsız kuruluşların açıkladığı rakamların çok altında açıklayan, iktidarın neden olduğu ekonomik yıkımı yayımladığı düşük yüzdeli istatistiklerle örtmeye çalışan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri paylaşımında tekel konuma getirilmek isteniyor. İktidar, rahatsızlık duyduğu istatistiki verileri paylaşanlar için hapis cezası getirmeye hazırlanıyor. Son olarak Mart ayında tüketici enflasyonunu yüzde 61 olarak açıklayan TÜİK’e karşılık, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) gerçek enflasyonun yüzde 142 olduğunu duyurdu.
İktidara yönelik tepkilerin artmasının ardından harekete geçen AKP Grubu tarafından henüz taslak aşamasında olan teklife göre; çevre, demografi, fiyat, işgücü, tarım ve ulusal hesaplar alanlarında TÜİK tarafından üretilen istatistiklere alternatif oluşturacak şekilde istatistiki sonuçlar içeren araştırmalar kamuoyuna açıklanmadan önce bunların kapsamı, örnekleme yöntemi, örnek hacmi, veri derleme yöntemi ve uygulama zamanını gösteren metodolojisi onaylatılmak üzere TÜİK’e başvurulacak. TÜİK’in referans olarak alınmadığı istatistiki verileri paylaşanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek.
BASKIYLA GÜNÜ KURTARMA ÇABASI
İktidarın yönettiği tüm kurumların güvenilirlik açısından sorgulandığını, halkın yaşadıkları ile resmî kurumların açıkladığı verilerin birbirinden farklı olduğunu kaydeden muhalefetin ekonomi kurmayları, taslak teklife tepki gösterdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, “Bağımsız kurumların açıkladıkları istatistikler ile TÜİK istatistikleri arasında yüksek oranda fark var. Aslında rahatsızlık duydukları şey rakamlar değil gerçekler” dedi.
TÜİK’in verilerine kurum içindeki personelin bile inanmadığını kaydeden Emecan, “Gerçeği rakamlarda, raporlarda gizleyebilirsiniz ama pazarda, çarşıda, evlerin dolabında gerçek kendini öyle derinden hissettiriyor ki… Bugün bir marulu 25 liraya alamaz olduk, nasıl gizleyeceksiniz bunu?” diye konuştu.
AKP’nin her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da yıkıma neden olduğunu, vatandaşlardan bu durumu gizleme çabasının ise işe yaramayacağını kaydeden HDP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, düzenlemeye karşı çıktı. HDP’li Paylan, “İktidar, bir nevi hakikat bakanlığı kurmak istiyor. Hakikati yalnızca kendileri açıklamak istiyorlar ama çarşıdaki hakikat ile saraydaki hakikat birbirine uymuyor” dedi.
Çarşıda yüzde 150’ye varan fiyat artışına rağmen Saray’ın rakamlarının bunun yanına bile yaklaşamadığını kaydeden Paylan, “Kendi açıkladıkları hakikatler dışında başta hakikatlere karşı hapis cezası tehdidini ortaya atmak, AKP’nin daha da zora girmesine, vatandaş nezdinde güvenilirliğini tamamen kaybetmesine yol açacak. Hiç kimse ve hiçbir hapis süresi buna engel olamayacaktır” ifadelerini kullandı.
YALAN SÖYLEYENLER CEZALANDIRILMALI
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun İYİ Partili Üyesi Muhammet Naci Cinisli de iktidarın sansür hazırlığına tepki gösterdi. Tüm ülkede resmî kurumların açıkladığı rakamlara güvenin ortadan kaybolduğunu dile getiren Cinisli, şunları söyledi: “Yurt dışındaki araştırma kurumlarının yaptığı değerlendirmeler bile TÜİK’i yalanlıyor. AKP’nin bunu engelleme girişimi kabul edilemez. O zaman şunu yapalım, bir devlet kurumu kamuoyu araştırması yapsın, olası seçim sonuçlarını açıklasın, diğer kuruluşlar araştıramasın ve sandığa da bu sonuçlar ışığında gidelim. Bu kabul edilemez. Bağımsız kuruluşların çalışmaları çok kıymetlidir. Engellenmemesi gerekir. Yalan söyleyenlerin cezalandırılması gerekir. Kim yalan söylüyor, kim söylemiyor onu piyasaya bakarak anlayabiliriz. TÜİK’İn rakamlarının doğru olmadığını görebiliyor.”
CEZALARDAN DAHA TEHLİKELİ VE SAÇMALIK
TÜİK’in enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya koyan ENAG kurucularından Prof. Dr. Veysel Ulusoy, çalışmaya tepki göstererek, “Türkiye’de karşı karşıya olduğumuz baskıcı bir niyet var. Bu gerçek, cezalardan daha tehlikeli. Durumu akıl dışı ve saçmalık olarak değerlendiriyorum. ENAG, enflasyon oranını kararlılıkla paylaşmaya devam edecek” dedi.
TEPKİLERİN ODAĞINDA
Tartışmalı istatistikler yayınlana TÜİK, bugüne kadar birçok konuda tepki çekti. O başlıklardan bazıları şöyle sıralandı:
-İstihdamın 90 bin kişi arttığını açıklarken, işsizliğin bir ayda 178 bin kişi azaldığını bildirdi.
-1950’den bu yana her yıl açıklanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı bile son iki yıldır açıklanmadı. Koronavirüs salgını nedeniyle yaşamını kaç kişinin yaşamını yitirdiği belirsiz.
-Ölüm istatistiklerinin yanı sıra göç istatistikleri ve hayat tabloları da yayınlanamadı. 16 Temmuz 2021’de yayımlanması planlanan 2020 Uluslararası Göç İstatistiklerinin ertelendiği duyurulmuştu. TÜİK’ten hâlâ verilerle ilgili bir açıklama gelmedi.
-Enflasyonla ilgili tüm açıklamaları tartışmalara neden oldu. Enflasyon hesaplamaları sonrasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK’e gitti, ancak içeri alınmadı.
-TÜİK, geçen yıl yıllık kira artışını yüzde 11 olarak duyurdu. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi ise kira enflasyonunun çok daha fazla olduğunu ortaya koydu.