GENEL SAĞLIK SİGORTASI, SİGORTAYI ATTIRIYOR!
Emekli karnesiyle eskisi gibi muayene olamıyor, ilaçlarını yazdıramıyor. Üniversite hastanelerinde hocalar hasta bakamıyor.
Hemen itiraf edeyim; konunun uzmanı değilim. Ancak, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" diyerek, koskoca Sultan Süleyman’ın bile her şeyden daha önemli olduğunu kayda geçirdiği sağlık gibi bir konuda, iki önemli gözlemimi aktarmama izin verin.
Bir; bu iktidar sağlık konusunda yaptığı her şeyi en başarılı icraatlarından biri olarak satmayı başardı, başarıyor. Pek çok alanda olduğu gibi, bu alanda da mükemmel bir algı yönetimi var AKP’nin. insanlardan, "Oh ne güzel istediğimiz hastaneye gidiyor, istediğimiz hizmeti alıyoruz" gibi değerlendirmeler duyuyorsunuz. iki; yakın çevremdeki pek çok emeklinin, memurun, sağlık alanındaki yakınmalarına tanık oluyorum. Kendi annemden de biliyorum.
Emekli karnesiyle eskisi gibi muayene olamıyor, ilaçlarını yazdıramıyor. Üniversite hastanelerinde hocalar hasta bakamıyor. Tam gün yasası bizzat iktidar tarafından ya Başbakan’ın ameliyatı söz konusu olunca deliniyor, ya da dünya ölçeğinde başarı olan bir yüz nakli yapıldığında. O her isteyen gidebilecek denilen özel hastaneler, "kapanırız ha" havasında. Bir emekli, Ankara’da tanınmış bir özel hastaneye gidip muayene olduğunda, "anlaşmalarını yenilemedikleri için" tam muayene ücreti ödemek zorunda kalıyor. Kısacası, hükümetin şu çok alkış alan sağlık uygulamaları, bir zorunluluklar zincirine dönüştü ki, emeklinin, çalışanın anasını ağlatıyor.
1 Ocak itibariyle artık "Genel Sağlık Sigortası" var. Genel Sağlık Sigortası… Ne güzel değil mi? Adı, herkesin sağlık güvencesine kavuşturulacağını düşündürtüyor insana. Oysa, daha şimdiden, konuyu inceleyen, haklarının bilincinde vatandaşların sigortasını attırmış durumda. Onlardan birisi de, her konuda kılı kırk yaran titizliğiyle tanıdığım okurlardan Akın Güre. Akın Bey, ne zamandır bu konuda her kapıyı çalarak uyarılarda bulunuyor: "Zorunlu sağlık sigortası sistemi, sadece yeşil kart sahiplerini değil, 18 yaşından büyük milyonlarca işsiz veya sigortasız çalışanı mağdur edecek.
Çalışmayan ve okumayan çocuklarına bakmakta olan ailelerin durumu da acı. Toplumdan gizlenmesine rağmen, bu olayın arkasında kayıt dışı ekonomiyi adam etmek, sigorta sisteminin büyüyen açıklarını halkın cebinden kapatmak gibi kumpaslar var" diyor. işte, Genel Sağlık Sigortası ile sigortası atan emeklilerden biri olan Akın Bey’in yazdıkları: "Ülkemizde çalışmayan, iş bulamamış veya iş arayan milyonlarca insan var. Bunların içinde anne ve babasının sigortasından yararlanamayan ama onlara bakmakla mükellef olduğu, 18’den büyük, okulu bitirmiş veya okumayan milyonlarca genç var. Şimdi, bu insanlar çalışmasalar da sağlık sigortası pirimi yatırmak zorundalar.
Kayıt dışı olarak istihdam edilenler de prim yatırmak zorunda. Bundan kurtulmanın tek yolu gelirlerinin hane halkı bazında asgari ücretin üçte birinden az olduğunu ispatlamaları. Yani geliriniz yaklaşık 300 TL’nin altında değilse prim ödemeye başlayacaksınız. Burada diğer bir acıklı durum, gelir testinin hane halkı bazında yapılmış olması. Yani 18 yaşından büyükseniz ve hala baba veya anne yanında iseniz, aile reisi baba ve anneden biri bu kişi için bildirim yapmak zorunda. Bu durumda, örneğin benim gibi emekli bir babanın geliri hane geliri havuzuna girecek ve kişi başı gelir durumu buna göre hesaplanacak.
Başka deyişle devlet, babasının sigortasından yararlanamayan çocuğun gelirini hesaplarken babasının gelirini dikkate alacak ve pirim borcunu doğrudan babaya yükleyecek. Emeklilere verilen eziyet yetmiyormuş gibi, şimdi iş bulamayan çocuğumun sağlık sigortasını da ödeyeceğim. Aynı acıklı durum kayıt dışı çalışan sigortasızlar için de geçerli. Gerek işsizler, gerekse düşük gelirli anne ve babalar yeni sistemden dolayı büyük bir mağduriyet içine giriyor. Bu haksızlık hükümetin paralı sağlık sistemini her geçen gün daha acımasız bir şekilde pekiştirme kararından ileri gelmektedir." Akın Bey gibi durumun farkında olanlardansanız, sigortanızın atması işten bile değil! dogantilic@birgun.net