GENEL KURUL’DAN İZ DÜŞÜMLER… -I-
Sendikamız 14. Olağan Genel Kurulu 10-11 Eylül günleri Genel Merkez binamızda gerçekleştirildi.
Öncelikle tüm katılımcı dostlara teşekkür etmek istiyorum.

Sendikamız 14. Olağan Genel Kurulu 10-11 Eylül günleri Genel Merkez binamızda gerçekleştirildi.
Öncelikle tüm katılımcı dostlara teşekkür etmek istiyorum.
Hele öncesinde ITUC(Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu), CGU(Küresel Sendikalar Konseyi), ITGLWF(Uluslararası Tekstil, Giyim ve Deri İşçileri Federasyonu), ITF, IUF(Uluslararası Gıda, Tarım ve Turizm İşçileri Federasyonu), PSI(Kamu Hizmetler Enternasyonali), ICEM(Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu), IMF(Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu) gibi Ülkemizdeki emek örgütlerinin üye olduğu Sendika Federasyonlarının katılımı ile gerçekleştirilen ve Ülkemizden de yaklaşık yirmi yedi sendikanın temsilcilerinin katıldığı önemli bir Konferans gerçekleştirilmiş olması, Genel Kurulumuz açısından ayrı bir önem ve anlam taşıdığı gözden kaçmamalıdır.
Böylesi önemli Federasyon Temsilci ve Yöneticilerinin “Türkiye’de Sendikal Haklar” konu başlıklı, Ana detayda da Türkiye’deki sendikalar ile Uluslararası Federasyonların işbirliğinin de ele alındığı önemli bir konferansta bir araya gelebilmesi bile başlı başına bir olay iken,
Maalesef besleme basın bu toplantıyı görmezden geldi. Görmezden geldi çünkü orada Emeğin özgürleşmesi – Emeğin dayanışması konuşuluyor idi. O da onların işine gelmez.
Neyse …
İşte böyle önemli konular katılımcılarla birlikte enine boyuna tartışıldı. Örgütlenmede dayanışma, ama özellikle Uluslararası dayanışmanın önemi bir kez daha örnekleri ile anlam ve önem kazandı.
Katkı verenlere ve katılımcılara teşekkürler.
Çok şey öğrendik, umarız ve dilerim ki bu toplantılar her yıl düzenli yapılır ve Türkiye’de Sendikal hareket kendi konumunu, uluslararası ilişki düzeyini gözden geçirmesine vesile olur.
Emeğin Küresel dayanışması, Küresel sermaye karşısında kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Biz sendikalar nasıl Konfederasyonlarımızla ilişkilerimizde hassas isek, Uluslararası örgütlerimizle de en az o kadar hassas olmalı ve önem vermeliyiz.
Sendikal hareket ve Emek mücadelesi bu dayanışmayı ördüğü ve başardığı sürece başarılı olacak, olası halde yok olması kaçınılmazdır.
Dileriz ve umarız işçiler ve sendikalar bunu başarsın. O zaman Dünya daha güvenli daha özgür bir Dünya olur.