Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
Kızılay İçecek
MilkAcademy
AquaAna
LA LORRAİNE
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
Kızılay İçecek
MilkAcademy
AquaAna
LA LORRAİNE
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
02 Mayıs 2018
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN KALKINMASINDA DEVLETİN ÖNEMİ

Milletin oluşturduğu bu devlet, sosyal refah, iç düzen, savunma, sağlık faaliyetlerini düzenler. Toplumun huzur ve refahı için kural koyar, düzenler, yetkilendirir, yasaklar koyar. Devletin siyasi iktidara göre değişmeyen, kökleşmiş bir kurumsal yapısı vardır.

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN KALKINMASINDA DEVLETİN ÖNEMİ

ABD’de ve Avrupa’da veya herhangi bir demokraside bir siyasi iktidarın veya bir grubun devleti ele geçirmesi ve devlet imkanlarını kendi siyasi misyonu için kullanması kimsenin aklına gelmez. Zira devlet, "toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel bir varlıktır." 

Milletin oluşturduğu bu devlet, sosyal refah, iç düzen, savunma, sağlık faaliyetlerini düzenler. Toplumun huzur ve refahı için kural koyar, düzenler, yetkilendirir, yasaklar koyar. Devletin siyasi iktidara göre değişmeyen, kökleşmiş bir kurumsal yapısı vardır. 
 
Temel soru ise nelerin devlet kontrolüne bırakılacağı ve nelerin, piyasaya bireye bırakılacağıdır. Bu sorunun cevabı ideolojik bakış açısına ve öngörülen iktisadi yaklaşıma göre değişir.
 
Millet demokratik seçimlerle, kendi adına ve geçici olarak yönetmek üzere devleti bir siyasi partiye veya partilere emanet eder.
 
Demokrasilerde devlet kurumsallaşmıştır. Başta Meclis ve Senato gibi kurumlar olmak üzere, denetim mekanizmaları gelişmiştir. Bu mekanizmalar hiçbir başkanın veya hiçbir hükümetin devleti keyfi veya ideolojik tasarruf yapmasına izin vermez.
 
Rejim değiştirmek, dikta kurmak ve devlet imkanlarını sonuna kadar kullanmak isteyenler ancak Türkiye’de FETÖ örneğinde olduğu  gibi her türlü hile ve hurda ile devleti ele  geçirmeye çalışır. Yani devlet imkânlarını haksız tasarruf edenler veya ele geçirmeye çalışanlar, bir anlamda milletin emanet ettiği mala hıyanet etmiş olurlar.
 
Öte yandan bizim gibi gelişmekte olan ülkeler, refahı ve kalkınması için devlete daha çok ihtiyaç duyarlar.
 
Gelişmekte olan ülkelerde özel sektör elinde yeterli sermaye birikimi oluşmamıştır. Yabancı sermaye ağırlıklı olarak kısa vadeli sermayedir. Bunun için devlet cebri tasarruf yaratarak (vergi vb.) veya sermaye piyasasını düzenleyerek, tasarruf ve sermaye birikimine destek sağlar. Yatırımları teşvik eder ve yönlendirir.
 
Ayrıca gelişmekte olan ülkelerde herkesin ortak kullandığı kamu altyapı yatırımları yapar.
 
Türkiye İstiklal Savaşı’ndan sonra bu deneyimi yaşadı. Özel sektör elinde sermaye birikimi yoktu. 1933’te başlayan devletçilik döneminde, birinci ve ikinci sanayi planlarını yapmış ve Türkiye 1930 iktisadi buhranının sonraki yıllara dönük maliyetlerini daha kolay atlatmıştır.
 
Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış bir Türkiye’de özel sektör elinde yeterli sermaye birikimi olmadığından, bu planlama sayesinde devlet alt yapı yatırımlarını yapmış ve piyasa kuralları içinde işleyen kamu iktisadi teşebbüslerini, düşük gelirli gruplara ve köylü kesimine yönelik üretim yapan piyasa malları üretilmiştir.
 
Yine gelişmekte olan ülkelerde, devletin piyasaya müdahalesinin temel gerekçesi piyasada oluşan rekabet eksiklikleri ve toplumda talebi artan "sosyal devlet anlayışı" ile izah edilmektedir.
 
Bir ekonomide iktisat politikalarının başarısı ve kaynakların en verimli şekilde kullanılması için, her şeyden önce Devlet-Piyasa arasında optimal bir denge kurulmuş olması gerekir. Baskıcı ve bürokratik devlet, sermayenin başka ülkelere çıkmasına ve paralel olarak yatırımların aksamasına neden olur.
 
Yine devletin ülke kalkınmasında etkili olabilmesi için devlet yönetiminin şeffaf olması gerekir. Devletin şeffaflığı, aynı zamanda devlet bütçesinin halk adına hareket eden meclisler tarafından denetimine imkan vermekle olur. Bu yolla halkın vergileri ile çarçur edilmemiş bütçe kaynakları daha etkin kullanılmış oluyor.
 
Şeffaf devlette siyasi iktidarlar halka hesap verdiği için, siyasi tercihler de daha doğru yansımış oluyor.
 
Bir ülkede devlet demokratik ve şeffaf olmazsa, otokrasi baskısı olursa, kalkınma projeleri olumsuz etkilenir. Uzun dönemli sabit sermaye yatırımlarının yerini, kısa dönemli ve spekülatif yatırımlar alır.
DİĞER HABERLER
GENEL BAŞKANIMIZ İBRAHİM ÖREN, SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA ZİRVESİ’NE KATILDI
GENEL BAŞKANIMIZ İBRAHİM ÖREN, SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA ZİRVESİ’NE KATILDI

TÜGİS (Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası) tarafından organize edilen Sürdürülebilir Gıda Zirvesi bugün itibarıyla gerçekleştirildi. Gıda sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren zirveye Genel Başkanımız İbrahim ÖREN katılım sağladı.

BAŞTEMSİLCİLERE YÖNELİK SOSYAL İLETİŞİM EĞİTİMİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
BAŞTEMSİLCİLERE YÖNELİK SOSYAL İLETİŞİM EĞİTİMİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Örgütlü olduğumuz işyerlerimizdeki baştemsilcilerimize yönelik düzenlenen Sosyal İletişim Eğitimi Eskişehir sosyal tesislerimizde Firuz Kanatlı Konferans salonunda gerçekleştirildi.

İŞÇİ TARAFIYLA İSTİŞARE YAPILACAK
İŞÇİ TARAFIYLA İSTİŞARE YAPILACAK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Komisyonu’nun ikinci toplantısı öncesi, ilk toplantıya katılmayan Türk-İş’e ayrıca bir davet yapılıp yapılmayacağı sorusuna “Sosyal diyalog gereği her türlü süreci işleteceğiz. Sendikaların görüşlerini alacağım. Mutlaka istişarede bulunacağız” yanıtını verdi.

IUF “GIDA İŞLETME BÖLÜMÜ YÖNLENDİRME GRUBU VE  STRATEJİK LİDERLİK KOMİTESİ” TOPLANTISI  9–12 ARALIK TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞTİ
IUF “GIDA İŞLETME BÖLÜMÜ YÖNLENDİRME GRUBU VE STRATEJİK LİDERLİK KOMİTESİ” TOPLANTISI 9–12 ARALIK TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞTİ

IUF tarafından 9–12 Aralık tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Gıda İşletme Bölümü Yönlendirme Grubu Toplantısı ile Stratejik Liderlik Komitesi Toplantısı’na sendikamız adına Genel Başkanımız İbrahim Ören ve Genel Mali Sekreterimiz Ali Bükülmez katılım sağladı.