GELİR DAĞILIMINDAKİ ASIL ÇARPIKLIK 2021-2022 VERİLERİNDE GÖRÜLECEK
Gelir dağılımında son açıklanan veriler 2020 yılına ait ve en belirgin değişiklik en zengin yüzde 5’in önceki yıla göre muhtemelen pandemi etkisiyle üretimin aksamasından dolayı biraz “yoksullaşmış” olması. Ama yine de en zengin yüzde 5, gelirin yüzde 20’sinden fazlasına sahip.
Gelir dağılımındaki çarpıklık, ekonomik tablonun çok daha bozulduğu; enflasyonun ve hayat pahalılığının zirve yaptığı 2021 ve özellikle 2022’de geçmiş yılları aratacak boyuta ulaşacak.
Gelir dağılımına ilişkin olarak TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan 2020 verilerinde önceki yıllara göre pek fark yok. Açıklanan “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması” 2021 yılında gerçekleştirildi ama gelir referans yılı 2020’ye ait. Yani bu çalışmanın 2021’deki durumu gösterdiğini düşünmemek gerekiyor. 2021 verileri önümüzdeki yıl açıklanacak.
2020 verisinde bir önceki yıla göre en dikkat çeken fark, gelirden en fazla pay alan yüzde 5’lik kesimin “yoksullaşmış” olması. En zengin yüzde 5’lik kesim, 2019 yılında gelirden yüzde 22.3 pay alırken, bu pay 2020 yılında yüzde 21.3’e inmiş.
Gelirden en çok pay alan yüzde 10’luk kesimin toplam payı 1.1 puan azalmış, bu da kalan yüzde 90 arasında paylaşılmış.
Yüzde 90’lık kesimi oluşturan yüzde 5’lik grupların toplam gelirden aldığı pay ya aynı kalmış ya da 0.1 puanlık artışlar göstermiş.
2019’dan 2020’ye geçişte bu kadar bir fark var. Zaten 2005- 2020 dönemi ortalaması ile 2020 gerçekleşmesi arasında da kayda değer bir fark gözlenmiyor.
BİR ARPA BOYU BİLE DEĞİL!
Hanelerin gelirden aldığı pay yıllardır aynı düzeyde…
Yani tam “bir arpa boyu yol alamama” durumu yaşanıyor…
Demek ki yapılan onca köprü, onca otoyol, onca havaalanı, onca şehir hastanesi insanların refahını artırmıyor; bunlar, yoksul kesimlerin gelirden daha çok pay almasını, yani özünde gelir dağılımı çarpıklığının iyileşmesini sağlayamıyor.
BU ÇARPIKLIK DAHA DA ARTACAK
En zengin yüzde 5’lik kesimin 2020 yılındaki “yoksullaşması” olsa olsa pandemi yüzünden işlerin aksamasına bağlanabilir. 2020’deki bu durumdan sonra 2021’de işler kesin daha iyi seyretmiştir. Hele hele bu kesim, daha doğrusu görece varlıklı kesim için 2022’de durum daha da iyi gidiyordur.
Ya yoksul kesimler; ya gelirden en az payı alanlar kesimler?
Bu kesimlerin durumu 2021 ve özellikle 2022’de hiç kuşku yok ki çok daha olumsuz bir hale dönüştü.
2020’de toplam gelirden ancak yüzde 8.4 pay alabilen nüfusun dörtte biri, muhtemeldir ki 2021 ve 2022’de bu payı bile alamaz duruma geldi ve geliyor.
2021 verilerini önümüzdeki yıl, 2022 verilerini ise 2024’te öğrenebileceğiz.
Ancak görünen köy kılavuz istemiyor.
Enflasyonun böylesine tırmandığı, hayat pahalılığının böylesine arttığı özellikle 2022 yılında dar gelirli kesimin toplam gelirden aldığı pay herhalde tarihi dip seviyelere inecektir.
EN ZENGİN YÜZDE 5 GELİRİN YARISINI ALIYOR
İçinde bulunduğumuz günlerin felaket tablosunu yansıtmaktan çok uzak 2020 verileri bile gelir dağılımının çok ama çok çarpık olduğunu ortaya koyuyor.
Nüfusun en zengin yüzde 5’lik kesimi gelirden yüzde 21.3 pay alıyor. En yoksuldan başlayarak yüzde 45’lik kesimin gelirden aldığı pay ise yüzde 20.2 düzeyinde. Nüfusun yarısının aldığı pay da ancak yüzde 23.8.
Yani en zengin yüzde 5’in payı, nüfusun yarısının aldığı paya yaklaşıyor.
Nüfusu ikiye bölersek, ilk yüzde 50 gelirin ancak yüzde 24 kadarını, zengin yüzde 50 ise gelirin yüzde 76’sını alıyor.
Bir gösterge daha… Nüfusun yüzde 90’ının payı yüzde 68.5, kalan yüzde 10’un payı ise yüzde 31.5. Yani yüzde 90 gelirin yaklaşık üçte ikisiyle idare ediyor, yüzde 10 ise gelirin üçte birine sahip bulunuyor.
Üstüne basa basa bir kez daha vurgulayalım. Bunlar iyi veriler, bunlar iyi göstergeler. Hele durun; 2021 ve 2022 verileri belli olsun, bu göstergeleri bile arayacağız.