Kıdem tazminatı kapıda!
Memurun iş güvencesi kapıda!
Sendikalarda bir çaba görünmüyor. Ne tabanlarını eğitmek, örgütlemek için, ne de hükümetten yayılan yanlış bilgilere karşı kamuoyunu aydınlatmak için…
SÖZÜM SENDİKALARA
Sözüm Türk-İş’e ve Türk-İş’e bağlı sendikalara.
Sözüm DİSK’e ve sendikalarına.
Sözüm Hak-İş’e ve diğer sendikalara. Neden bu atalet?
Hâlâ geçmişe yanlış yerden bakılıyor, hatta bakılmıyor da ondan. Ancak öyle bir yere geldik ki, sadece gelecekte değil, bugün bile işçiye sahip çıkabilmek için eğri bakışı düzeltmek, en azından bakar olmak lazımdır.
Bundan kaçmak, yeni sorunlarda doğru tavır alınmasını da engellemektedir.
İşçi sınıfı 15 yıl önce neredeydi, bugün nerede?
2002’de taşeron işçi sayısının 300 bin dolayında olduğu unutulursa, kamudaki 720 bin, mahalli idarelerdeki 1.5 milyon taşeron işçisinin -özel sektördeki taşeron işçi sayısını saymadım bile- nereden ve nasıl çıktığı da açıklanamaz. Sonra da kader sanılır AKP’nin taşeron denizi ve “yalvarıcı” olur sendikacılar.
FARKINDA MISIN?
2002’den önce kanunda kiralık işçilik diye bir şey olmadığı unutulursa, 2016 başındaki özel istihdam bürolarına köle ticareti verme de kanıksanır.
“Sümerbank satılsın arkadaş, devletin bezle patiskayla ne işi var” dedi mi sendikacı, sonrasında ne TÜPRAŞ’a TELEKOM’e, ne PETKİM’e TEKEL’e, ne de ERDEMİR’e Seydişehir’e sahip çıkabilirsin. Sonra da dikiş tutmayan ekonomiyi düzelteceğiz diye, işçinin tepesine daha fazla binerler, işsizlik fonu talan üstüne talan yaşar, sendikacı da fıtrat zanneder bunları.
Daha 2003 senesinde “milli güvenlik ve genel sağlık” diye Şişecam grevini yasakladıklarında kol kola girip, “Şişecam üretiminin milli güvenlikle ve genel sağlıkla alakası yoktur, bu yasak kanuna aykırıdır” demediğin için sonuçların farkında mısın?
Danıştay’ın bile kanunsuzluk yaptığının farkında mısın? 2014’teki kararı hatırlıyor musun? Hükümet Şişecam’ı milli güvenlik ve genel sağlık diye yasaklayınca, Danıştay hukuksuzluğu daha da ilerletmiş, “Cam üretiminin yüzde 90’ının yapılması sebebiyle grev yasaklanabilir” demişti. 15 senedir grev yapamadığının, üç gün önceki kararla hükümetin bir kez daha hukuku çiğnediğinin farkında mısın?
Senin SGK’na el koyduklarını, paran yoksa artık muayene bile olamadığının farkında mısın?
SGK varken, SGK korunup kollanması gerekirken bireysel emeklilik fonuna zorla para kesildiğini unutmadın inşallah! Peki, bu şirketlerin yüzde 80’inin Türk şirketleri olmadığını, emperyalist tekellerin uzantıları olduğunu da mı duymadın? Türk hükümetinin emperyalist şirketleri beslemek için vatandaşın vergilerinden katkı yapmakla kalmayıp, çalışanlardan zorla para toplanmasını sığdıracağın bir milli vicdan gösterebilir misin?
“Denetimli serbestlik” adıyla bir çalışma biçimi başlattıklarını, bu kapsamda çalışan mahkûmlara, maaş ve yol parası vermediklerini, hatta yemek vermediklerini duymadın mı?
“Toplum Yararına Çalışma” ne demektir? Nasıl bir hoyratlıktır bu? Her yıl 200 bin dolayında işçinin ikinci işverene “kiralandığını” görmez misin? Bu kiralamanın, bu köle ticaretinin devlet kurumları eliyle yapıldığı, İŞKUR’un artık bu işe uğraştığı malumundur inşallah!
İşsizliği önlemek üzere icat edip alengirli isim verdikleri “Ulusal İstihdam Stratejisi 2012-2023” planının, tamamen işçi sınıfını köleleştirmek ve elindekileri almak üzerine kurulduğunu unuttun mu yoksa?
HATIRLAYALIM
Bu janjanlı ismi olan stratejinin ilan edilen maddelerini hatırlayalım;
1- Alt işverenliği yaymak.
2- Esnek çalışmayı yaymak.
3- Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetisi vermek 4- Kıdem tazminatında fon sistemine geçmek.
Neredeyiz şimdi? Üçü gitti kaldı biri. Bu ruh haliyle, bu ölü toprağı ile geçmişin bunca belasına, hatasına hâlâ doğru gözle bakmayarak kıdem tazminatı nasıl korunacak?
Yumurta kapıda! Ama bırakalım Türk-İş’in Genel Kurulu kararı gereği “genel grev” hazırlığını, kıpırdama bile yok! Sendikacının ruh haline bakılırsa, ortalıkta hiçbir sorun yok!
İşçiye, üyelerinize, topluma sorun. Ataletinizden endişeliler. Ciddi şekilde endişeliler hem de. Benden söylemesi. Niyetimizin bağcıyı dövmek değil, bilirsiniz.
Yarınki yazımda birkaç önerim olacak. Çamsakızı misali, sivrisinek saz misali.