GECİKMEDEN KAYNAKLI MAĞDURİYETE DAVA AÇILABİLİR
Sözünü ettiğiniz alt işveren (taşeron) kuruluşun Türkiye İş Kurumuna sizinle ilgili yazı yazmasıyla çözülebilecek bir konu, sizin mağdur olmanıza neden olmuş. Çalıştığınız kuruluşun IŞKUR´a bir şekilde bu yazıyı yazmasını sağlamalısınız.
Merhaba Hüseyin Bey, 3,5 yıl, çalıştığım bankanın taşeron firmasında kredi kartı satışı yaptım. Tazminat davası açtım ve kazandım. Mahkeme karan ile işsizlik ödeneğini geriye dönük 12 gün SSK primi ödenmemiş ve bunun işyerinin yazılı açıklamasıyla yapacaklannı söylüyor İŞKUR. Fakat hem banka hem de taşeron firma, İŞKUR’dan giden tebligatlan ‘bizim çalışanımız değil’ diyerek kabul etmiyorlarmış. Mağduriyetimi zaman aşımına uğratmadan nasıl alabilirim? İŞKUR da yardımcı olmuyor bu konularda. Teşekkürler. KS.
Merhaba Sayın Okuyucumuz, Sözünü ettiğiniz alt işveren (taşeron) kuruluşun Türkiye İş Kurumuna sizinle ilgili yazı yazmasıyla çözülebilecek bir konu, sizin mağdur olmanıza neden olmuş. Çalıştığınız kuruluşun IŞKUR’a bir şekilde bu yazıyı yazmasını sağlamalısınız. Noterden ihtarname çekip, yazı yazılmadığı takdirde, uğradığınız zarann kendilerinden tazmin edileceğini bildirin. Bundan bir sonuç alamazsanız, hukuksal yola başvurmanız gerekir. İleride, gecikmeden dolayı uğradığınız zararı bu kuruluştan talep edebilirsiniz. İyi günler
İyi Günler, Halen çalışmakta olduğum işyerimde, işverenle karşılıklı olarak 2007 senesinde ilk olarak 3 seneliğine ve daha sonra 2010’da 2. kere, belli şartlara bağlı 4 yıllık sözleşme imzaladık. Sözleşmenin bitmesine yaklaşık 4 ay var. 2 sözleşme süresince yıllık izin kullanmadım. Kullanmadığım yıllık izinlerin toplamı 4 ayı geçiyor. Buna istinaden, 4 ayı beklemeden işi bırakırsam ‘kıdem tazminatı’ alabilir miyim? Yanıtınız için teşekkürler.
Merhaba Sayın Okuyucumuz, Süresi belirli iş sözleşmelerinin birbiri peşi sıra yapılması, belirli koşullarda bu sözleşmeleri süresiz hale dönüştürür. Ancak, sizin çalışmakta olduğunuz işin niteliğini bilemediğimiz için, sözleşmenizin süresize dönüşüp dönüşmediği konusunda bir yorumda bulunamıyoruz. Bu durumda, sözleşmenin belirli süreli olduğu varsayımından hareketle sorunuza yanıt verecek olursak; ‘belirli süreli sözleşme’ nedensiz olarak süresinden önce sona erdirilirse, sözleşmeyi nedensiz olarak sona erdiren taraf, geride kalan sürenin ücretini karşı tarafa ödemek zorunda kalır. Siz sözleşmeyi sona erdirme gerekçesi olarak ‘yıllık ücretli izin hak lannızın kullandırılmadığını’ ileri sürüyorsunuz. Bu işveren davranışı, işçiye haklı fesih sebebi doğurabilir. Ancak, sizin yaklaşık 7 yıldır çalıştığınız bu işyerinde bu durumu kabullenip, sözleşmenin bitimine 4 ay kala böyle bir nedenle sözleşmeyi sona erdirmeniz, konu yargıya intikal ettiğinde manidar bulunabilir. Ayrıca, siz 4 ay daha bekleyip sözleşme sona erdiğinde, kullanmadığınız tüm izin haklarınızı zaten işverenden nakden talep etme hakkına sahipsiniz. Bu nedenle, önerimiz: sözleşme bitimini beklemenizdir. İyi günler
Hüseyin Bey Merhaba, 2009 yılından itibaren BAĞKUR üyesiyim ve prim borcum bulunmaktadır. Devlet prim borcum olduğu gerekçesiyle hiçbir dönem beni ‘Sağlık’tan yararlandırmadı. Ama prim borçlanmı ödemek istesem, yararlandırmadığı her dönemin sağlık primini benden faiziyle geri alacak. Devletin haksız yere aldığı bu sağlık primleri için dava açsam, kanaatinizce bir sonuca ulaşabilir miyim? Acaba elinizde benzer bir dava var mı? Teşekkür ederim. Z.H
Merhaba Sayın Okuyucumuz, Yürürlükte olan ‘Sosyal Güvenlik Mevzuatı’na göre; 4-b (Bağ-Kur) sigortalısı olanlar kurumdan sağlık hizmeti alamamaktadırlar. Bunların borçlarını kuruma taksitle ödemeleri koşulunda ise, kurumca sağlık hizmeti verilmektedir. Sigortalılık ülkemizde bilindiği üzere, zorunlu bir kavramdır. Sigortalılığın en önemli koşulu ise; prim ödemektir. Ben prim borcunu çeşitli nedenlerle ödeyemeyenlere sağlık hizmeti verilmemesi konusundaki düşüncelerinize katılırım. Ancak haksız alınan primden kastınız nedir? Ödediğiniz prim sadece sağlık hizmeti almanızı sağlamıyor. Bu, ileride emekli olmanızı da sağlıyor. Dolayısıyla, bu konuda açılacak bir davanın lehinizde sonuçlanması, mevcut yasalar çerçevesinde mümkün değildir. Önerimiz; yakında çıkarılması düşünülen taksitlendirme imkânından olanaklarınız ölçüsünde yararlanarak borcunuzu ödemenizdir. Aksi halde, bu borçlar katlanacak ve sürekli olarak karşınıza çıkacaktır. İyi günler