FİYAT ENDEKSLERİ 2010 YILI ENFLASYON HIZI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK-eski adı ile Devlet İstatistik Enstitüsü) düzenlemiş olduğu üretici ve tüketici fiyat endekslerinde (ÜFE ve TÜFE) dikkati çeken gelişmeleri özellikle 2010 yılı ile ilgili olanları belirtmeye çalışacağım.

2003-2010 gibi bir orta vadeli dönemde üretici ve tüketici fiyatları, birbiri ile uyumlu, koşut gelişme göstermiştir.
2003 yılı baz alınarak endeks sayısı (2003=100) olarak belirlendiğinde, 2010 yılı sonunda ÜFE (üretici fiyat endeksi) 180.25’e yükselirken; TÜFE (tüketici fiyat endeksi) de 181.86 düzeyine yükselmiştir. Kısa dönemde ÜFE ile TÜFE’deki gelişmeler birbirine koşut olmayabilir. Değişim oranları hatta yönleri farklı olabilir. Ancak en az bir orta vadede bu iki endeksin uyum göstermesi gerekir. Nitekim 2003-2010 döneminde de her iki endeksin sayıları birbirine çok yakın gelişme göstermiş; aralarında ancak 1.6 puan fark gözlenmiştir.
• 2010 yılında ÜFE ve TÜFE’de yıllık ortalama artış hızı birbirine çok yakın olmuştur.
2010 yılında üretici fiyatları, yıllık ortalama (on iki ayın ortalaması) olarak yüzde 8.52 oranında artarken, tüketici fiyatların da yine yıllık ortalama olarak yüzde 8.57 oranında artmıştır.
• Yıllık ortalama fiyat artışına göre, 2010 yılında bir önceki yıla kıyasla her iki endekste de fiyat artışı hızlanmıştır.
Yıllık ortalamaya göre, 2010 yılında ÜFE’de yıllık fiyat artış hızı yüzde 1.23’ten yüzde 8.52’ye yükselirken, tüketici fiyatlarında da yüzde 6.25’ten yüzde 8.57’ye yükselmiştir.
• Aralık ayı sonu itibarıyla, bir önceki yılın aralık ayına göre ÜFE’de fiyat artış hızı yüzde 5.03’den yüzde 8.87’ye yükselirken; tüketici fiyatlarında yüzde 6.53’ten hafifçe yüzde 6.40’a gerilemiştir.
2010 yılında açıklanması gereken, tüketici fiyatlarında artışın yıllık ortalama olarak hızlanırken 2009 Aralık – 2010 Aralık sonu itibarıyla hafifçe de olsa, yavaşlaması ve üretici fiyatlarındaki artış hızının gerisinde kalmasıdır. Ekonomistlerin bu farklı yöndeki fiyat gelişmelerinin, ekonomide canlanma nedeniyle ÜFE hızlı yükselirken, tüketici fiyatlarında artışın duraklamasının hatta gerilemesinin bir açıklamasını yapmaları gerekir.
• Üretici ve tüketici fiyatlarında farklı yönde gelişme yılın son iki ayında (kasım ve aralık) olmuştur.
Yılın son üç ayında TÜFE ve ÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre yıllık değişim yüzde olarak şöyledir:
Ekim 2010 sonu itibarıyla on iki aylık fiyat artışı TÜFE’de 8.62 olurken yıl sonunda yüzde 6.40’a gerilemiş; ÜFE’e belirgin bir değişim olmamış; Ekim 2010 ve Aralık 2010 ayları sonu itibarıyla enflasyon hızı yüzde 8.92 ve yüzde 8.87 gibi birbirine çok yakın gerçekleşmiştir.
• 2010 yılının son üç ayında TÜFE’deki gelişmeler, önceki yılların eğiliminden farklıdır.
2010 öncesi TÜFE’de yılların son üç aylarında genelde fiyat artışı görülürken, 2010 yılındaki gelişme bu genel eğilimin dışında kalmıştır.
Son altı yıllık dönem dikkate alındığında, TÜFE’de yıllık artışın (12 aylık dönemler itibarıyla) yılın son üç ayında 2008 ve 2010 yılları dışında yavaşlamadığı, tersine, giderek hızlandığı görülmektedir. 2008 yılındaki gelişmeyi, krizin, durgunluğun etkisi olarak açıklamak mümkündür; ancak 2010 yılında genel eğilimden farklı yöndeki gelişmenin nedenlerinin açıklanması yapılmamıştır.
Fiyat endeksinde bu gelişme, enflasyon hedeflemesi yapan TC Merkez Bankası’nın beklentilerine, aldıkları önlemlere de bir yerde ters düşmektedir.
TC Merkez Bankası 2010 yılının kasım ve aralık aylarında zorunlu karşılık uygulaması ve oranlarını değiştirmiştir. Kasım 2010’da Türk parası zorunlu karşılık oranını yüzde 5.5’ten yüzde 6.0’ya, Aralık 2010’da da Türk Lirası yükümlülükler için zorunlu karşılık oranlarını vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar vadeli mevduatta yüzde 8.0’e; 30 aya kadar vadeli mevduatta da yüzde 7.0’ye yükseltmiştir. Türkiye bankacılık sisteminde mevduatın çok önemli bir bölümü, vadesiz, 1 ay ve üç ay vadeli hesaplarda toplandığından, mevduat üzerindeki zorunlu karşılık oranı, ağırlıklı ortalama olarak yükseltilmiştir. Zorunlu karşılık oranlarının yükselmesi, ancak enflasyon hızlanması beklentisi karşısında alınacak bir önlemdir.
Açıkçası, endekslerdeki genel eğilimlere de bakarak 2010 yılının son iki ayında TÜFE’deki gelişmede açıklanamayan bir aykırılık görmekteyiz.
CUMHURİYET – ÖZTİN AKGÜÇ