Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Mayıs 2022
FAİZİN NE OLACAĞI SEÇİM TARİHİNE BAĞLI

Politika faizi artırılırsa ve enflasyona endeksli kağıt çıkarılırsa bu adımlar ekonomik sorunların bir süre daha erteleneceği ve seçimin zamanında yapılacağı anlamına gelir.

FAİZİN NE OLACAĞI SEÇİM TARİHİNE BAĞLI

Ama bakıldı ki sorunlar ne yapılırsa yapılsın hafifletilemeyecek, o durumda tez zamanda sandığı getirme kararı alınır.

Bu yüzden 26 Mayıs 2022, önümüzdeki seçimin ne zaman yapılacağının ipucunu verecek bir tarih olarak görülebilir.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yarın toplanacak ve faiz kararını açıklayacak. Kurul, kararı “açıklayacak”, çünkü görevi bundan ibaret, faizin ne olacağına hiç kuşku yok ki ve ne yazık ki daha yukarıda karar verilecek.

Politika faizi geçen yıl eylül-aralık döneminde dört toplantıda 5 puan indirildikten sonra dört toplantıdır sabit. Bu yılın ilk dört ayında faize dokunulmadı. Geldik beşinci toplantıya…

Hatırlanacaktır; Maliye Bakanı Nebati, aralıktaki indirimden sonra yılın ilk üç ayındaki gidişatı görmek gerektiğini söyleyerek bu dönemde faize dokunulmayacağının işaretini vermişti. Üç aydan sonra nisan da öyle geçti.

Kur korumalı mevduata olan ilgi azalmasa, taze dış kaynak sağlanamasa da en azından çıkış yaşanmamış olsa ve kur bu sayede hala makul sayılabilecek bir düzeyde tutulabilseydi mayıs ayı için de faizde bir değişiklik beklentisi söz konusu olmazdı.

Ama şimdi beklentiler sanki biraz değişmiş gibi… Zihinlerde aynı soru:

“Yarın ne olacak, faizle ilgili ne karar verilecek?”

Bu sorunun yanıtını herhalde yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan biliyordur.

Ama belki o bile henüz bilmiyordur, yani karar vermemiştir.

Çünkü faizle ilgili olarak yarın ne karar alınacağı, çok büyük ölçüde seçimin ne zaman yapılacağı ile bağlantılıdır.

Seçimin tarihi ise bir erkene alma durumunda en azından bizler için bu aşamada tabii ki meçhuldür.

SENARYOLAR, SENARYOLAR…

Bu köşede 19 Mayıs’ta seçimin tarihine ilişkin ipucu olabilecek iki seçenek üstünde durmuştuk. Temel soru şuydu; seçim zamanında mı yapılır, erkene alınarak bu yılın sonbaharında mı? Seçenekleri hatırlayalım:

– Artık maliyeti ne olursa bize nefes aldıracak bir dış kaynak bulunabilirse kurun çok artması önlenir, hatta bir miktar da gerileme sağlanabilirse şahane olur ve seçime kadar idare edilir. Tabii ki tercih edilen budur.

– Dış kaynak bulunamazsa, yerleşikler de yeniden dövize yönelmeye başlarsa, (nitekim bunun işaretleri alınıyor) bu durumda yol zorunlu olarak kısaltılır, yani seçim öne alınabilir. Çünkü her geçen gün artan olumsuzlukla bir yıl sonrasının ekonomik tablosu bugünkünden kötü olacaktır. En az kötü tercih edilir.

Şimdi ilk seçeneğe hazırlıklarının devam ettiği bilinen şu meşhur enflasyona endeksli bono ya da tahvili ve Merkez Bankası’nın faiz artışını da katmak gerekiyor. Bononun bir yıldan kısa vadeli, tahvilin ise bir yıldan uzun vadeli olduğunu; normalde böyle bir enstrümanın (aslında hiç çıkarılmaması gerekir ya) en az bir yıl vadeli çıkarılması gerektiğini, ancak Türkiye koşullarında vadenin çok daha kısa tutulacağının tahmin edildiğini de belirtelim.

Bono ya da tahvil; amaç ne?

Dış kaynak bulamazsan dövize yönelmeyi önle, hatta daha ötesi dövizden TL’ye geçişi cazip hale getir.

Bu uygulama felaket olurmuş, ülke ekonomisinin temeline yeni bir dinamit yerleştirmekmiş, faizi örtülü biçimde artırmak anlamına gelirmiş… Geçiniz onları, kimin umurunda!

Eğer bu adım atılırsa ya da atılması kesinlik kazanmışsa dışarıdan kaynak bulmaya daha az ihtiyaç duyulacaktır. Böyle bir durumda kur önce bir miktar geriler, ardından yine bir süre yatay gider, döviz kaynaklı artı bir maliyet artışı pek yaşanmaz ve enflasyonda da mevcut gidişatın ötesinde bir sıçrama olmaz. Bu durumda yarın Merkez Bankası’nın politika faizini artırmak gerekmez, ayrıca seçimin erkene alınmasına da gerek kalmaz.

İKİSİ BİRDEN PEKALA OLUR!

Merkez Bankası’nın yarınki toplantısında faizin yükseltilmesi söz konusu olursa bu büyük olasılıkla enflasyona endeksli bono ya da tahvilden vazgeçildiği anlamını taşır.

Ne var ki ikisi birden de gündeme gelebilir; hem faiz artışına gidilir, hem bu kağıt çıkarılabilir.

Böylece faiz artışıyla kurun tutulması, bu sayede enflasyonun frenlenmesi; yine aynı amaca hizmet edecek yeni kağıdın bütçeye yükünün çok fazla olmaması sağlanabilir.

İKİNCİ SEÇENEK, ERKEN SEÇİM…

İlk seçeneğin özü, ekonomik tablonun daha da kötüleşmesini ne yapıp edip önlemek ve 2023 haziranına kadar süre kazanmak. Baz etkisi sayesinde aralık ve ocakta enflasyon da düştü mü ve bu durum sanki fiyatlar gerilemiş gibi satıldı mı, 2023’te şimdikine göre çok daha iyi görünecek bir ekonomik tabloyla sandığa gidilir.

Ama bakıldı ki hiçbir şekilde 2023’e kadar idare etmek mümkün değil. Dövizdeki tırmanış ne faiz artırılarak önlenebilecek, ne enflasyona endeksli kağıtla bu sorun çözülebilecek… Gidişat felaket! 2023’e kadar dayanmaya çalışmak, bir bakıma intihar!

O zaman seçim bu sonbahara çekilecektir.

26 Mayıs’ın önemi

Dolayısıyla 26 Mayıs 2022, yani yarın, Türkiye’nin seçime hangi tarihte gideceğine ilişkin ipucu günüdür.

Faiz artırılırsa ve hele hele bu adım enflasyona endeksli kağıt çıkarılarak desteklenirse, yani ekonomik sorunlar bir yıl daha ertelenirse seçim zamanında yapılacak demektir.

Ama yarın faize dokunulmaz ve kur artışına bir anlamda dur denilmezse ekonomik sorunların daha da büyümesi beklenmeden bu yıl sonbaharda seçime gidilmesi kuvvetle muhtemeldir.

KAYNAK Alaattin AKTAŞ / Dünya
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.