FABRİKADAKİ İŞÇİ ÖLÜMÜNDEN ÇALIŞMA BAKANLIĞI’NI SORUMLU TUTTULAR
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde faaliyet gösteren Endonezya ve Suriye ortaklı İndomie Adkotürk fabrikasında 31 yaşındaki işçi Hayri Burak Gül, iş başında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

74 gündür fabrika önünde grevde olan ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu işçiler, Gül’ün ölümünden fabrika yöneticilerini, Çalışma Bakanlığı’nı ve valiliği sorumlu tuttu.
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bulunan makarna üretimi yapan İndomie Adkotürk fabrikasında iş güvenliği olmadığı, mobing, baskıların uygulandığı ve sendikalı oldukları gerekçesiyle çoğunluğunu kadınların oluşturduğu işçilerin başlattığı grev 74 gündür devam ediyor.
Yaklaşık 2,5 aydır fabrika önünde grev yapan işlerin öfkesi 4 Kasım tarihinde fabrikada makinist olarak görev yapan 31 yaşındaki Hayri Burak Gül’ün iş başında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesiyle daha arttı.
Fabrikadaki önünde eylemlerini sürdüren işçilerin adına açıklamada bulunan Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, işbaşında hayatını kaybeden Gül’ün bir iş cinayetine kurban gittiğini iddia ederek, olası bir sağlık sorunu durumda fabrikada sağlık personeli, revir ve iş güvenliği uzmanının bulanmadığını ifade etti.
İLK MÜDAHALEYİ GÜVENLİK GÖREVLİLERİ YAPMIŞ
Fabrika önünde açıklama yapan Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, işbaşında kalp krizi geçiren Hayri Burak Gül’ün kendi imkanlarıyla dışarıya kadar çıktığını ve fabrikada sağlık personeli ve iş güvenliği uzmanı olmadığı için işçiye ilk müdahaleyi güvenlik görevlilerinin yapmak zorunda kaldığını ifade etti.
Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Durdu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “4 Kasım tarihinde fabrikada makinist olarak çalışan sendikalı bir işçi arkadaşımız Hayri Burak Gül, makinesinin başında rahatsızlanıyor.
Fabrikada bir revir, bir sağlık personeli, iş güvenliği uzmanı olmadı için işçi kardeşimize anında bir müdahale yapılamadı. Kendisi o rahatsızlığına rağmen imkanlarıyla dışarıya kadar çıkmaya çalıştı. Daha fazla dayanamayarak fabrikanın kapısında kalp krizi geçirdi. Fabrika güvenlik görevlileri kalp masajı yapmaya çalışarak işçiyi hayatta tutmaya çalıştılar. Daha sonra gelen ambulansla işçi arkadaşımız hastaneye götürüldü. Fakat hastanede yapılan müdahale sonrasında kalbi 20 dakika çalıştırılsa da hayata tutunamadı. İşçi arkadaşımızı kaybettik.”
“FABRİKADAKİ HUKUKSUZLUKLAR ORTADA”
Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Durdu açıklamasında, 2017 yılında fabrikada sendikalaşma sürecini başlattıklarını, 4 yıl süren işverenle hukuk sürecini kazanarak sendika yetkisini almalarına karşın yöneticilerin toplu iş sözleşmelerinde kendilerini muhatap almadığını dile getirdi.
Sendikalaşma sürecinin başlamasıyla birlikte fabrikada işten çıkarmaların başladığına dikkat çeken Durdu açıklamasına şöyle devam etti;
“Sendikalaşma yetkisini altından sonra önce 3 arkadaşımız, sonra ise 15 kadın arkadaşımız KOD-29’tan işten atıldı. O süreçte kadın arkadaşlarımız 128 gün boyunca fabrika önünde eylem yaptı. Biz de sendika olarak 23 Ağustos’ta grev kararı aldık. Ancak fabrika grevi kırabilmek için yine hukuksuz işler yapmaya çalıştı. Bu duruma Tekirdağ Çalışma İl Müdürlüğü de alet oldu. Ancak her türlü baskılara rağmen şu anda çoğunluğunu kadınlarımızın oluşturduğu işçi arkadaşlarımızın grevi 74 gündür devam ediyor.
Fabrikada yaşanan hukuksuzluklar ortada. Buradaki bütün hukuksuzlukları dile getiren dilekçelerimizi Cumhuriyet Savcılığına sunduk. Ayrıca işçi arkadaşlarımızın karakollarda da şikayetleri bulunuyor. Ama maalesef hiçbir şikayetler halen daha dikkate alınmadı.”
“FABRİKADA KAYIT DIŞI SURİYELİ MÜLTECİLER ÇALIŞTIRILIYOR”
Fabrikada yaklaşık 550 çalışan işçinin bulunduğunu ve bunların çoğunluğunu kaçak Suriyeliler olduğunu iddia eden Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Durdu, durumu ilgili müdürlüklere ve bürokratlara bildirmelerine rağmen halen hiçbir işlemin yapılmadığını ifade etti.
Fabrikada yaşanan baskılara, eksikliklere ve hukuksuzluklara karşı birçok işçinin ilgili makamlara şikayetlerinin olduğunu söyleyen Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Durdu, fabrikada iş başında kalp krizi geçiren işçinin bir iş cinayetine kurban gittiğini belirterek son olarak şu cümlelere yer verdi; “Fabrikada kayıt dışı Suriyelilerin çalıştırıldığı biliniyor. İşçilere mobing uygulandığı, kimi zaman tacizlerin yaşandığı, iş güvenliğinin olmadığı biliniyor.
İlgili makamlarda bunlarla ilgili şikâyet dilekçeleri var. Bize sendika yetkisi veren Çalışma Bakanlığı bu şikayetlerle neden ilgilenmiyor. Bu işçi arkadaşımızın ölümünden, iş cinayetinden önce Çalışma Bakanlığı, sonra fabrika yöneticileri ve Tekirdağ’ın üst bürokratları sorumludur. Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetenlerin kendi işçilerine ve sahip çıkması gerekiyor. Biz kendi ülkemizde kendi fabrikalarımızda mülteci duruma düşmüşüz.
Ortada ne çalışma Çalışma Bakanı var, ne İş-Kur, ne vali, nede devleti yöneten kişiler var. Kadın işçilerimiz 74 gündür eylemlerine devam ediyor. Soğuk havada, çocuklarının ihtiyaçlarını bile karşılayamadan haklı mücadelelerine devam ediyor. Bu kadın işçilerimizin sesine kulak verilmesini istiyoruz.”