Türkiye´nin temel sorunlarından biri, kulaktan dolma bilgiyle değerlendirme yapmaktır. 17.5.2015 günü Halk TV´de konuşan bir gazeteci, 11 Eylül günü Türkiye´de 8 milyon işçi bulunduğunu ve bunların 6 milyonunun sendika üyesi olduğunu söyledi.

Türkiye’nin temel sorunlarından biri, kulaktan dolma bilgiyle değerlendirme yapmaktır. 17.5.2015 günü Halk TV’de konuşan bir gazeteci, 11 Eylül günü Türkiye’de 8 milyon işçi bulunduğunu ve bunların 6 milyonunun sendika üyesi olduğunu söyledi.

Türk-İş Genel MALİ Sek. Ramazan Ağar da, 31.5.2015 günlü bir gazetedeki açıklamasında, 1980 öncesinde sendikalaşma oranının yüzde 55 olduğunu iddia edebildi. Günümüzde 17 milyonun üzerinde ücretli var. Bunların yaklaşık 14 milyonu işçi statüsünde çalıştırılıyor. Buna karşılık işçi sendikalarının üye sayısı 1.3 milyon.

Bu verilere inanırsanız, Türkiye’de sendikaların üye sayısı ve işçiler arasında sendikalaşma oranında olağanüstü büyük bir düşüş olduğu sonucuna varırsınız.

Gerçekten de Çalışma Bakanlığının resmi verilerine bakıldığında, 1981 yılında Türkiye’de 733 sendikaya bağlı 5.720.255 üye var. Bu veriler doğru mu? Siz karar verin.

1980 YILINDA YALNIZCA 2.2 MİLYON SİGORTALI İŞÇİ VARDI

1980 yılında yapılan nüfus sayımı, tarihimizin en doğru sayımlanndan biridir. Bu sayım sonuçlarına göre, Türkiye’de işçi ve memurların toplam sayısı 6.2 milyondu. Bu tarihte memur sayısı 1 milyonun üstünde olduğu düşünülürse, işçi sendikası üye sayısı işçi sayısının üstüne çıkıyor.

Sosyal Sigortalar Kurumu verilerine göre sigortalı işçi sayısı 1980 yılında 2.2 milyondu. Kaçak işçi sendikalaşamaz. Sigortalılann tümü sendika üyesi olsa, üye sayısı 2.2 milyonu aşamaz.

Nerede 5.7 milyon sendika üyesi?

Bu yanlış niçin yapılıyor? İlk neden, bu tarihte yürürlükte bulunan 274 sayılı Sendikalar Kanunundan kaynaklanıyor.

Bu Kanuna göre, bir işçinin aynı anda birden fazla sendikaya üye olması mümkündü. Özellikle kamu kesiminde yetki işlemleri uzun sürdüğünde birçok işçi aynı anda birden fazla sendikaya üye oluyordu.

İkinci neden, sendika üyeliğinde noter koşulu veya e-Devlet kapısı üzerinden işlem gerekmediğinden ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın elinde bir sendika üye veritabanı bulunmadığından, sahte üyeliğin yaygınlığıydı. Sendikaların hemen hemen hepsi, belirli bir işyerindeki işçiler adına bir üye fişi doldurup, imza yerine bir şeyler karaladığında, sendika üye sayısı artıyordu.

Asıl neden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sendika üyesi sayısına ilişkin temel kaynağının, sendikaların her yıl sonunda herhangi bir belgeyle desteklenmeden üye sayısını bildirdiği yazılardı. Bakanlık, sendikaların bildirimlerinde belirtilen üye sayılarını topluyor ve 5.7 milyon rakamına ulaşıyordu.

CİDDİYE ALINAN UYDURMA ÜYELİK RAKAMLARI

1980’li yılların başlarında Bakanlık arşivinde sendika dosyalarını inceleme olanağım olmuştu. Oradaki bilgileri özetleyeyim.

Türk Ülke-İş diye bir Konfederasyonun adını bile duymamışsınızdır. Ancak bu örgüt, 18.7.1979 tarih ve Hz.084 sayılı yazısında, Konfederasyona bağlı sendikalarda 316.907 erkek ve 37.765 kadın üye bulunduğunu belirtiyordu.

Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonu MİSK’in Bakanlığa yazdığı 28.12.1979 gün ve 979/0449 sayılı yazıda Konfederasyona bağlı 19 sendikada 285.496 işçinin örgütlü olduğu ileri sürülüyordu.

HAK-İŞ’in 29.4.1977 gün ve 33 sayılı yazısına göre Konfederasyona bağlı sendikaların üye sayısı 343.765 idi. Hak-İş’in 27.6.1979 gün ve 84 sayılı yazısında, 135.412 üye belirtiliyordu.

Tanm-İş Sendikası’nın 9.6.1979 gün ve 6118 sayılı yazısında örgütün üye sayısının 819.121 olduğu ileri sürülüyordu.

1980 yılında işçi sendikalannın toplam üye sayısı ise gerçekte 1.5 milyonun biraz üstündeydi.

Biraz ciddiyet, lütfen!